Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum

>yeni konu aç<  |  forum ana sayfa -- > Genel -- > Politika

>Yanıtla<
>Cevap Yaz
Kılıçdaroğlu’nun U dönüşleri
Yazar Mesaj
point | Offline 26 Ocak 2011 Çarşamba 09:57  Kılıçdaroğlu’nun U dönüşleri
'U' dönüşlerini alışkınlık haline getiren Kılıçdaroğlu, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Ergenekon sanıklarını milletvekili yaparak hapisten çıkarma planından da çark etti.

CHP'nin bazı Ergenekon sanıklarını milletvekili yaparak hapisten çıkarma projesi kamuoyundan tepki alınca Kılıçdaroğlu, yeni bir 'u' dönüşü yaptı. Kılıçdaroğlu, dün grup toplantısının ardından Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın aday gösterilip gösterilmeyeceğini soran gazetecilere "Öyle bir şey yok" cevabını verdi. Kılıçdaroğlu, akşam milletvekillerine verdiği yemekli toplantıya gelişinde ise "İsteyen aday adaylığı için başvurabilir. Yasal bir engel yok. Ama partinin bir karar yok" diye sabahki konuşmasını tashih etti. CHP Lideri, "Bu konuda parti içinde görüş ayrılığı var mı?" sorusuna da "Olabilir de olmayabilirde. Partide yüz binlerce üye var" diye kaçamak bir cevap verdi.

Kılıçdaroğlu, Bursa ziyaretinde de Ergenekon sanıklarına yeşil ışık yakarak tartışmanın fitilini ateşlemiş, son olarak Denizli gezisinde, "Her talebe saygılıyız, niye böyle bir talep geldi diye bir şey diyemeyiz ama sonuçta karar verecek olan parti organları" diyerek açık kapı bırakmıştı.

CHP Grup Başkanvekili olduğu dönemden itibaren çarklarıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu, başörtüsü, genel af, adaylığı ve Dersim konularında da çark etmişti. Kılıçdaroğlu'nun çarklarının bir bölümü şu şekilde:

DERSİM: Kılıçdaroğlu, grup başkanvekilliği döneminde CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen'in "Kurtuluş Savaşı'nda, Şeyh Sait isyanında, Dersim isyanında, Kıbrıs'ta analar ağlamadı mı? Kimse 'analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım' dedi mi?" sözlerine tepki gösterdi. Baykal'ın Öymen'den yana tavır alması üzerine ilk dikkat çeken 'u' dönüşünü yaptı.

ADAYLIK MESELESİ: Baykal kaset skandalıyla başkanlığa veda edince ismi işaret edilen Kılıçdaroğlu, kesinlikle aday olmadığını açıkladı.

ETRO GÖMLEK: Kurultay'a fiyatı 500 lirayı bulan Etro gömlekle çıktı. Haber olunca "Parasını ben verdim" diyerek kendini savundu. Fatura başkasının adına çıkınca ise sessizliğe büründü.

BAŞÖRTÜSÜ AÇILIMI: Referandumdaki vaadi başörtüsüne özgürlüktü. Başbakan Erdoğan'ın "yasa teklifi hazırlayalım" önerisi üzerine birçok şart öne sürdü.

GENEL AF: Referandumdaki bir diğer vaadi terör suçlularını da kapsayan 'genel af'tı. Tepkiler üzerine affı bir daha ağzına almadı.

KÜRT AÇILIMI: Kürt açılımı ile ortaya çıktı. Fakat Kürt lafını bile ağzına almazken "Güneydoğu sorununun ekonomik kalkınma ile çözeriz" noktasında kaldı.

HAVUZLU VİLLA: Erdoğan'ın 'havuzlu villada' oturduğu gerekçesiyle eleştirdi ama kendisinin bir havuzlu villaya sahip olduğu ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu bunun üzerine yavaş yavaş havuzlu villa konusunu gündemden düşürdü.

RESEPSİYON: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim resepsiyonuna katılacağının sinyalini verdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM'de Kılıçdaroğlu ve parti yönetiminin resepsiyona katılmayacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu da resepsiyona katılmaktan vazgeçti.

ÇARŞAF LİSTE: Partide Önder Sav ve adamlarını tasfiye için olağanüstü kurultaya gitme kararı alınca parti yönetiminin çarşaf listeyle oluşacağı sözünü verdi. Fakat kurultayda delegelerin karşısına blok liste ile çıktı. Böylece Sav'ın adamları listeyi delemediler.

ÖN SEÇİMLE VEKİLLİK: Milletvekili aday adaylarının belirlenmesi için illerde ön seçim yapılacağını vaat etti. Sonra örgüt hazır değil denilerek ön seçim merkez yoklamasına, merkez yoklaması da eğilim yoklamasına dönüştü.

DARBEYE KILIF: Darbelere gerekçe gösterilen TSK İç Hizmetler Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılması için çağrıda bulundu. CHP ise bu maddeyi kaldırmak yerine adeta darbeye yasal kılıf hazırladı.


AK Parti marjinal

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında AK Parti'yi marjinal bir parti olarak niteledi. AK Parti'nin bilinen anlamda normal, demokrasiyi içselleştirmiş bir parti olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Her şeyi zamanlamaya bırakıp, taktiklerle gidip, demokrasiyi kilitleyen, yok etmeye çalışan bir partidir. Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir partidir. O açıdan, AKP marjinal bir partidir, düşünceleriyle marjinal bir partidir. Demokrasiyi kullanan ama demokrasiyi yok etmek için kullanan bir siyasal partidir" dedi.

HİZBULLAH İDDİASI
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin Hizbullah ile işbirliği yaptığı iddiasını tekrarladı. Başbakan'ın ispatlamayan "namert ve densizdir" sözleri için de Kılıçdaroğlu, "Ne kadar küfür edersen et Sayın Erdoğan, senin maskeni indireceğim" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Müslüman adam küfür eder mi? Müslüman geçiniyor. Sayın Başbakan'a soruyorum? Senin milletvekillerin Batman'da ve Van'da Hizbullah derneğine gittiler mi gitmediler mi? Soruyorum, cevap versin? Polis şimdi o gidilen dernekleri basıyor, acaba kaçakları bulabilir miyiz, diye. O kaçakları kim bıraktı? Kim takip etmedi, kim kol kanat gerdi? Bir şey daha... Başbakan, Hizbullah'a niye terör örgütü demiyor? Kalkmış küfrediyor. Çünkü, maskesini indirdim."

ENSAR ÖĞÜT'E TEPKİ
Güvenlik güçlerinin de silah bırakmasını öneren CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'e de ismini anmadan tepki gösteren CHP lideri, "Hiç kimse güvenlik güçlerimize silahları bırakın diyemez. Silah onların namusudur" dedi. Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun hakikat komisyonuna ise sahip çıktı.

Kaynak: Yenişafak



 
Yazar Mesaj
point | Offline 26 Ocak 2011 Çarşamba 10:01  Halk Karşıtları HALK Partisi’ne Mi?
Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olmasından bu yana sürekli yenilendiği söylenen CHP'ni, 2011 seçimlerinde milletvekili adayı göstereceği isimler oldukça tartışma konusu. CHP'nin sürekli konuşulan 'yenilenme' programı bu mu acaba?

CHP'nin, yine halka sırtını dönerek, halk düşmanlarına kucak açması, “CHP'de yenilenme yok. Eski tas eski hamam” yorumlarına yol açtı.

Parti yönetiminin değişmesinin ardından ‘CHP değişiyor' diye toplum mühendisliği yapanların aksine, CHP milli irade karşıtlarını seçimlerde aday göstermek için harekete geçti. CHP'ye katılacağı konuşulan ve parti tarafından adaylık teklifi götürülmesi düşünülen isimlerin ortak özelliklerinin örtü düşmanlığı ve demokrasi karşıtlığı olması dikkat çekici bulunuyor.



ÇÖLAŞAN, SEYFİ DEDE, KANADOĞLU VE DİĞERLERİParti içerisinde hızlı bir trafik yaşanırken, kulislerde ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, 367 kararının mucidi Sabih Kanadoğlu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, DSP eski Genel Başkanı Zeki Sezer ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in mart ayında CHP'ye katılacağı konuşuluyor.

ERGENEKONCULAR, OKTAY EKŞİ VE SÖZDE SANATÇILARYine CHP yönetimi tarafından Erzincan'daki Ergenekon davasının iki numaralı sanığı Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Basın Konseyi Başkanlığı'ndan istifa eden Oktay Ekşi, Ergenekon davasının tutuklu sanıkları Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın seçimlerde aday yapılması düşünülüyor. Ergenekon iddianamesinde ‘kaos eylemleri' olarak yer alan Cumhuriyet mitinglerinde verdiği konserlerle gündeme gelen Edip Akbayram, sinemacı Müjdat Gezen ve Tarık Akan'a da CHP teklif götürmeye hazırlanıyor.

KİM BUNLAR?
- ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan: Danıştay eski Başsavcısı, ADD Genel Başkanı... Danıştay saldırısı sonrası yaptığı açıklamalarla gündeme geldi. Katliamın ardından basına verdiği demeçte Çölaşan, saldırganın ‘Allah'ın askeriyim, Allahu Ekber' diyerek ateş ettiğini söylemişti. Ancak Çölaşan'ın bu açıklaması daha sonra odada bulunan ve saldırıya maruz kalan Danıştay üyelerince yalanlandı. Çölaşan'ın ADD'den başörtülü öğrencilere burs vermek için “başı açık fotoğraf” şartı aradıklarını açıklaması da kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

- Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu: Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde ‘oturumda 367 üye bulunma' şartını ortaya atarak gündeme geldi. Her fırsatta başörtü yasağını savunurken, yapılan her reforma karşı çıktı. Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranan Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a yaptığı ‘keçi' benzetmesiyle ilgili yargılanıyor.

- Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay: Politikaya CHP kadrolarında atılan, SHP-DYP koalisyonu döneminde Adalet Bakanlığı görevinde bulunan Oktay, Alevi kadrolaşma iddiasıyla sürekli eleştirilerin odağındaki isim oldu. 1999'a kadar CHP'den milletvekilliğine devam eden Oktay, bir süre sonra CHP'den ayrıldı. Ergenekon soruşturması kapsamında mahkeme kararıyla yapılan teknik takip sırasında, CHP lideri Deniz Baykal'ın talimatıyla Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu ile Anayasa değişiklik paketinin nasıl iptal ettirebileceğini konuşurken ve Kantarcıoğlu'ndan aldığı bilgileri Baykal'la paylaşırken dinleme kayıtlarına girdi. Ergenekon Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün'le, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'i bir araya getirirken de dinlemeye takılan Oktay, ‘yargıyı etkileme' operasyonunda gözaltına alınmış ve sorgulanmıştı.

- DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi: DİSK, 28 Şubat darbesini aktif olarak desteklemiş, büyük sermayenin örgütü TÜSİAD'la ittifak yapmıştı. 12 Eylül cuntası tarafından kapatılan, yöneticileri ve üyeleri tutuklanan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, darbe Anayasasının değiştirilmesine ‘hayır' diyerek yeniden gündeme gelmişti. Cuntanın eseri olan 1982 Anayasasından kurtulmak için ilk önemli adım olan Anayasa değişikliğine karşı çıkan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı söylemi kullanmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu “hayır'da hayır vardır” demişti, Çelebi ise, ‘hayır'lı olsun' diyerek aynı yoldan yürüdü.

- YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan: Ömer Faruk Eminağaoğlu'ndan, YARSAV Genel Başkanlığı görevini devralan Tarhan, süreç içersinde Ergenekonculara verdiği destek ile gündem geldi. Referandum sürecinde ‘hayır' cephesinde yer alan Tarhan, Yargıya yönelik reformlara karşı çıkmasıyla da tanınıyor.

- DSP eski Genel Başkanı Zeki Sezer: CHP ile seçim ittifakına girmesi için 2007 yılında yapılan Cumhuriyet mitinglerinde baskı altına alındı. Mitinglerin hemen ardından CHP ile ittifak yaparak seçimlere gitti. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına muhalefet eden isimler arasında yerini aldı. Başörtüsü yasağının kaldırılmasını öngören Anayasa değişiklik paketinin gündemden çıkarılmasını isteyen Sezer, Rahşan Ecevit'in isteğiyle Nisan 2009'da DSP'den istifa etti.

- Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Sürekli skandal uygulamaları ile gündeme gelen DSP'li Büyükerşen, binlerce sokak ve cadde isimlerini değiştirdi. Eskişehir'e çıplak heykeller diktiren ve bunu “sanat' olarak nitelendiren Büyükerşen'in cadde ve sokakların yerli isimlerini değiştirerek yabancı isimler vermesi tepkilere neden olurken, sürekli arsa skandalları ile anıldı. Rotary Kulüpleri'nin başkanları ile oldukça samimi görüntüler veren Büyükerşen, toplantı yeter sayısı olmadığı halde İl Genel Meclis toplantısında, projesi dahi olmayan kentsel dönüşüm kararını çıkarması da şaşkınlıkla karşılanmıştı.

- Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner: Ergenekon-Erzincan yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla tutuklanan ve Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin birleştirme planının ardından tahliye edilen Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner, yeni HSYK tarafından Adana Cumhuriyet Savcılığı'na atanmıştı. CHP, İlhan Cihaner'in yargılanma sürecinde açıkça taraf olmuştu. CHP Milletvekili Ahmet Ersin hakkında, gizli tanıkları para karşılığında etkilediği gerekçesiyle Erzurum Özel Yetkili Savcılığı tarafından fezleke düzenlenerek Meclis'e gönderilmişti.

- Basın Konseyi Başkanlığı'ndan istifa eden Oktay Ekşi: HES'lerle ilgili köşe yazısında ağır hakaretlerde bulunan ve büyük tepki çeken Hürriyet Gazetesi eski Başyazarı Oktay Ekşi, Silivri'ye giderek Ergenekon sanıklarına verdiği destek ile tanınıyor. Yazılarında sürekli olarak millete hakaret eden Ekşi'ye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2 hafta önce TBMM Grup toplantısında parti rozetini takmıştı.

- Ergenekon sanığı Mehmet Haberal: TBMM ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmekle de suçlanan Mehmet Haberal, iddianamelerde Ergenekon yöneticisi olarak geçiyor.

- Ergenekon sanığı Mustafa Balbay: Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 2. iddianamede “Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü üyesi olmak”la suçlanıyor. Balbay'ın ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.

- Ergenekon Sanığı Tuncay Özkan: 23 Eylül 2008'de Ergenekon operasyonunun 8. dalgasında gözaltına alındı, örgüt üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandı.

- Ses Sanatçısı Edip Akbayram: İkinci Ergenekon iddianamesinde, Ergenekon Terör Örgütü'nün eylemleri arasında gösterilen Cumhuriyet mitinglerinde verdiği konserlerle gündeme geldi. Akbayram, Ergenekon operasyonu kapsamında ÇYDD Başkanı Türkan Saylan ve üniversite rektörlerinin gözaltına alınmasından dolayı utanç duyduğunu söyledi.

- Tiyatrocu Müjdat Gezen: Ergenekon sanıklarının serbest bırakılması için imza kampanyası başlattı. Yetmedi her fırsatta Ergenekonculara övgüler dizen açıklamalara imza attı. Silivri mahkûmlarının hayatlarını anlatan film için de çalışmalara başladı.

- Sinemacı Tarık Akan: Ergenekon davasına karşı duruşu ile dikkat çekti. Ergenekon üssüne dönen İşçi Partisi'nin yayın organı Aydınlık dergisine verdiği mülakatta Ergenekon sanıklarına övgüler dizerken, Silivri'nin boşaltılması için başlatılan kampanyalarda aktif görev aldı.

Kaynak: Yeniakit


 
Yazar Mesaj
point | Offline 20 Şubat 2011 Pazar 15:09  hadi hayırlı olsun bir denizimiz daha oldu :)
hadi hayırlı olsun bir denizimiz daha oldu adı da van denizi..

gandi sakarlık, u dönüsü, gaf, karıstırma akla gelebilecek her konuda kendini kanıtlıyor.. geçen gün yürüyen merdivenleri karıstırıp ters binen gandi bugünde Vanlı kadınlara Van denizini nasıl beğendiğini anlatmıs )

İzmire Haliç, İstanbula Kağıttepe.. Simdide Vana deniz Oldukça istikrarlı gidiyor..

Gölü nasıl deniz yaptı!'Siyasette Başarı Stratejisi'' toplantısı için Van'da bulunan Kılıçdaroğlu, Edremit ilçesindeki Merit Şahmaran Otel'de Vanlı kadınlarla kahvaltı yaparak sorunlarını dinledi.

Yöreye özgü 'Van kahvaltısı'nı çok beğendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, kadınlardan hem kahvaltının özellikleri hakkında bilgi aldığını, hem de CHP'li kadınların bölgedeki çalışmalarını konuştuklarını belirtti. Van Gölü'nden ''Van Denizi'' diye bahseden Kılıçdaroğlu, ''Ben denizi ilk kez çocukluğumda burada gördüm. Vapura burada bindim. Bu yüzden Van'ın bendeki yeri çok özeldir'' dedi.



Merdiven kepazeleğide söyle:




CHP gençlik kollarından Gandiye Destek


 
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 343
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com