Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Forum Tartışma Platformu
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa      
 
Forum

>yeni konu aç<  |  forum ana sayfa -- > Eskişehir -- > Genel

>Yanıtla<
>Cevap Yaz
Gondolunu kap Eskişehir’e gel!
Yazar Mesaj
point | Offline 12 Haziran 2010 Cumartesi 00:57  Gondolunu kap Eskişehir’e gel!
Gondolunu kap Eskişehir’e gel!

12 Ekim 2008 tarihli Milliyet Gazetesi’nin sürmanşetinde şöyle bir başlık vardı: Venedik değil Eskişehir!

O başlığın hemen sağında bir gondol üzerinde gezinti yapan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in objektife gülümserken ve el sallarken çekilmiş bir fotoğrafı vardı. Gazete, Porsuk’ta birkaç gondolla başlayan bir hizmetten sitayişle söz ediyordu. Eskişehir’i benzete benzete Venedik’e benzetmişti.

Gazeteye o başlığı her kim attıysa veya attırdıysa gerçekten çok ileri görüşlüymüş. Bir gün Eskişehir’in Venedik’e döneceği doğruymuş!

7 Haziran günü sadece 15 dakika süren bir sağanak yağış gerçekleşti şehrimizde. Tramvay saatlerce çalışamadı, trafik tıkandı kaldı. 15 dakikalık yağış sonrasında meydana gelen görüntülerden bir bölümünü Sakarya Gazetesi manşetten Eskişehir’e yansıttı. Büyükerşen, Şehr-i Aşk diye reklam yapmaya çalışırken Eskişehir Şehr-i Göl’e dönmüştü.

Dün Sakarya Gazetesi, o habere yönelik olarak İnternet ortamında yapılan yorumları yayımladı. Baştan sona hepsini okudum. Aralarında iki üç kişi hala Büyükerşen’i savunmaya çalışsa da Eskişehir halkı bir gerçeğe uyanmış gibi görünüyor!

Eskişehir, gondol seferlerinin başladığı gün Milliyet Gazetesi’nin sürmanşetten ifade ettiği gibi Venedik’e döndü son günlerde. Yeter ki az bir süre yağmur yağsın.

9 Haziran tarihindeki yağış 15 dakikadan daha uzun sürdü ancak aslında şehrin içine tam manasıyla yağmadı, şehrimizi adeta teğet geçti. Ne var ki manzaralar 7 Haziran’dakilerden daha korkunçtu. Üniversite Evleri bölgesinden adeta felaket bölgesiymiş gibi fotoğraflar geliyordu, okurlarımızdan, ajanslardan. Fotoğraflara baktığım zaman “Gerçekten de Venedik olduk; gondolunu kapan Eskişehir’e gelsin!” diye sesli sesli söylendim.

Allah’tan Eskişehir’de yağmurların ömrü pek uzun süreli değil. Bu tür yağışlar 15-20 dakika sürüyor; İstanbul’daki gibi saatlerce aynı şiddetle yağmıyor, bazen günlerce sürmüyor. Bu yüzden Eskişehir’deki durumu bir başka şehirle, hele hele İstanbul’la karşılaştırmanın bir mantığı yok. Orada Eskişehir’e nazaran çok daha fazla, çok daha uzun süre ve çok daha şiddetli yağıyor. Daha önemlisi, dereler taştığı zaman o manzaralarla karşılaşılıyor!

Yılmaz Büyükerşen 11 yıldan daha uzun bir süreden beri Büyükşehir Belediye Başkanı. Çocukluğundan beri kurduğu hayallerin bir bölümünü Belediye Başkanı olduğu zaman gerçekleştirmek istedi, bazılarını gerçekleştirdi de. Yaptığı bir takım güzel işler var. Ancak 11 yıldan bu yana birçok işte oldukça başarısız olduğu, gerçek hizmet yerine şehre makyaj yaptığı bugün bir gerçek olarak karşımıza çıkmış durumda.

Dün Sakarya Gazetesi’nde “Şehr-i Göl” manşetine yapılan yorumları okurken fark ettim ki Eskişehirli, yüzde 51,5 oy vererek Büyükerşen’i yeniden belediye başkanı seçmekten fena halde pişman.

Zira Eskişehirliler önce ulaşım zamlarının meydana getirdiği selde yüzmek zorunda kaldılar, sonra da caddeleri, sokakları dolduran selle baş etmek! Ama edemediler.

Çünkü şehrin altyapısını yapmak kimsenin umurunda değildi. Altyapıya yatırım yapıldığı takdirde vatandaş bunun farkına varamazdı; altyapıya yatırım yapıldığı zaman yapan kimse tarafından alkışlanmazdı!

Halbuki birilerinin tüm derdi alkış almak, yaptığı süslerle şehri ne kadar güzel bir hale getirdiklerini ona buna anlatmak ve kendilerine övgüler dizilmesini sağlamaktı. Nihayetinde bu tür politikaları Eskişehirliler olarak bizler yutuyorduk da!

UKOME kararı gereği, tramvay hatlarının geçtiği cadde ve sokaklarda mal indirim ve bindirim saatleri kısıtlanmıştı. Eskişehir esnafı da bu karara büyük tepki göstermişti. Şimdi hemen hemen hiçbir yerde uyulmayan o kararın tartışıldığı günlerde “Eskişehir’de yaşamanın bir bedeli vardır” diye oldukça dikkat çekici sözler edilmişti. Çünkü Eskişehir kağıt üzerinde (her nasıl oluyorsa) yaşanabilir ikinci şehir olarak görünüyordu.

Eskişehir’de yaşamanın bir bedeli olduğunu son günlerde çok daha iyi görmeye başladık. 15 dakika sağanak yağıştan sonra göller yöresine dönen, trafiği perişan olan, tramvayı saatlerce çalışmayan, bazı mahallelerde evleri sular altında kalan, araçların sel sularında sürüklenen bir şehir haline geldi Eskişehir.

Bugüne kadar alt yapıya gerekli özenin gösterilmediğini, sağanak yağış üst yapı üzerinde bize tüm çıplaklığıyla gösterdi.

Demek ki bir şehrin Venedik olması için yapılması gereken şey çok basitti: Alt yapının yapılmaması! Tabii bu arada şehrin belli noktalarının süslenmesi, makyajlanması, boyanması!

Ama bir yağmur tüm bu makyajı olduğu gibi indirdi; Eskişehir’in gerçek yüzüyle bizleri karşı karşıya bıraktı: Şehrimiz Venedik olmaya gerçekten de çok müsaitti!

Aydın Doğan medyasında Eskişehir’in Venedik olduğuna dair çok haberler çıktı. O haberleri okuyup, inananlara buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum: Gondollarınızı alın Eskişehir’e gelin. Yağışlar böyle devam ettiği takdirde gondol keyfi yaşarsınız. Hem Porsuk’un belli bir bölgesi dışında bu keyfi yaşayacağınız için bedavaya da getirirsiniz!

Birkaç gondol ile şehrin reklamını yapmak iyi güzel de son günlerde medyaya yansıyan manzaralar şehrimiz açısından pek iç açıcı değil. Şehrimize gelen turistler bu tür manzaraları, rezillikleri görünce ne düşünürler sizce?

Yok eğer birileri “Reklamın iyisi kötüsü olmaz; Eskişehir Venedik’tir” diyorlarsa kendileri bilir. Çünkü Eskişehir halkı acı bir gerçeğe uyanıyor!

yeni gun gazetesi
sezai şen 
Yazar Mesaj
point | Offline 14 Haziran 2010 Pazartesi 01:05  Şapka düşünce ortaya çıkan gerçekler !...
Şapka düşünce ortaya çıkan gerçekler !...

Eskişehir için çok kullanılan ve pek çoğumuzun da hoşuna giden “Avrupa Kenti” benzetmesi ne kadar gerçek?

Eskişehir’deki köprübaşı merkezli peyzaj ve düzenlemelerin ötesinde bir Kent Park ve birde Kültür Park var. Sahi atlamayalım, 10 dakikalık yağmur yağdığında seferlerine ara vermek zorunda kalan tramvaylarımızda var.

Orta ölçekli bir “Avrupa Kenti”nde bizdeki gibi 10-15 dakikalık sağanak yağışta sokakları ve caddeleri su basar mı? Tramvay seferleri aksar mı? İnsanlar evlerinden çıkamaz hale gelir mi? Apartmanların bodrum katları, düzayak işyerleri çamurlu su deryasının içinde kalır mı?

Cevabı olanlar varsa bu tarafa gelsin…

Bu yıl son on gündür ülke genelinde yağışlı bir yaz mevsimi geçiriyoruz. Pek çok kentimizde su baskınları hatta can kayıplarının olduğunu da izliyoruz. Bunların hiç birisinin sevinilecek bir tarafı yok. Ancak çok uzun süredir üst yapıdaki yukarıda saydığımız hususları ön plana çıkartarak Eskişehir’e “Avrupa Kenti” yakıştırması yapanların şapkalarını önlerine alıp düşündüklerini hiç sanmıyorum. Yaşanabilirlik, hayatı kolaylaştıran bir takım düzenlemeler ile yaşam kalitesine katkı yapan bir kent hepimizin arzusudur. Hepimiz elbette Eskişehir’in daha güzel ve daha yaşanabilir kent olmasından yanayız ama gerçekleri görmezlikten gelmekte akıl karı değil..

Dün gazetemizin ön sayfasında yer alan “Sulu eğitim” haberi hepinizin dikkatini çekmiştir. Bir okul düşünün bahçesi sular altında… Çocuklar sabah okula geldiklerinde sınıflarına gidebilecekleri bir yol yok. Kimin hatasıdır, neyin hatasıdır sorgulamak gerekmez mi? Okulu yapan müteahhidin hatası mı vardır, yoksa alt yapı yetersizliğimidir?

Doğrusu ortada bir gerçek var ki Eskişehir henüz Avrupa kenti olmak için çok fırın ekmek yemesi lazım.. Biz görmedik, bizim çocuklarımız görebilir mi? Bilmem…

Bunun tartışmasını bile yapmaya gerek yok… Çünkü, şapka düşünce ortaya tüm çıplaklığı ile çıkan gerçekleri değiştirmek kimsenin haddine değil…

Bu gerçekleri görmezden gelirseniz, çantalara konulup giden birkaç güzel fotoğraf karesi ile avunur, Ağustos böceği gibi saz çalıp gezersiniz.

mehmet göktekin
sehir gazetesi 
Yazar Mesaj
point | Offline 15 Haziran 2010 Salı 01:06  yine yagmur yagdı yine sel aldı eskişehiri
sehrin hey yeri test edilir gibi her gun farklı mahalleye yagıyor yagmur. 5-15 dakika arası ve her yagdıgı yer su adltında kalıyor...

alt yapı sorunu her gecen gun cıkıyor su yuzune. makyaj akıyor da akıyor.

















 
Yazar Mesaj
point | Offline 15 Haziran 2010 Salı 01:14  bir onceki yagmur
bundan bir onceki yagan yagmurda asri mezarlıgını su bastı. ondan bir oncesinde universite evlerini, bir okulu

bir onceki sehir merkezinde oldu. tramvaylar yarım saat işlemedi.

hepsi 5-15 dakika arası suren yagmurlar

YA İSTANBUL GİBİ 15 SAAT SURSEYDİ.











 
>Yanıtla<
>Cevap Yaz
 


online ziyaretçi: 16635
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com