Alzheimer: Erken Tanı ve Tedavi Hayat Kalitesini Artırıyor - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

Alzheimer: Erken Tanı ve Tedavi Hayat Kalitesini Artırıyor

Alzheimer: Erken Tanı ve Tedavi Hayat Kalitesini Artırıyor
Yayınlama: 21 Eylül 2025 Pazar
A+
A-

ALZHEİMER HASTALIĞI SİNSİCE İLERLİYOR!

Acıbadem Ataşehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Neşe Tuncer, halk arasında "unutkanlık" olarak bilinen ve ileri yaşın doğal bir sonucu gibi görünen Alzheimer'ın, 65 yaş üzerinde en sık görülen bunama nedeni olduğunu belirtiyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde 55-57 milyon kişi demansla mücadele ediyor ve bu sayının 2050 yılına kadar iki katından fazla artacağı tahmin ediliyor.

Beyindeki Sessiz Değişim 20 Yıl Önce Başlıyor

Prof. Dr. Neşe Tuncer, Alzheimer'ın sinsi bir hastalık olduğunu ve beyindeki patolojik değişimlerin, belirtiler ortaya çıkmadan yaklaşık 20 yıl önce başladığını vurguluyor. Hastalık, amiloid-beta proteininin birikimi ve tau proteininin yayılması gibi süreçlerle ilerliyor. Bu uzun "sessiz dönem"in ardından, önce hafif bilişsel bozukluklar, ardından ise günlük yaşamı etkileyecek düzeyde demans belirtileri görülüyor.

Risk Faktörleri ve Erken Tanının Önemi

  • Yaş ve Genetik: En önemli risk faktörü ileri yaştır. 65 yaşından sonra Alzheimer riski her beş yılda bir yaklaşık iki katına çıkıyor. Ayrıca APOE ε4 geninin varlığı, riski 15 kata kadar artırabiliyor.

  • Yaşam Tarzı: Diyabet, hipertansiyon, obezite, sigara kullanımı, işitme kaybı ve sosyal izolasyon gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla Alzheimer ve diğer demans tablolarının %40-45'i önlenebilir veya geciktirilebilir.

Tuncer, erken tanının tedavinin başarısı için kritik olduğunu belirtiyor. Erken evrede konulan teşhis, hastalığın ilerleme hızını yavaşlatabiliyor ve hem hastanın hem de ailesinin yaşam kalitesini artırıyor.

Tanı ve Tedavideki Yeni Gelişmeler

Alzheimer tanısında, detaylı klinik öykü ve nöropsikolojik testlerin yanı sıra MR ve BT gibi görüntüleme yöntemleri kullanılıyor. Son yıllarda ise tanı imkanları daha da gelişti:

  • Amiloid ve Tau PET: Bu görüntüleme yöntemleri, beyindeki protein birikimini doğrudan göstererek hastalığın kesin tanısının erken dönemde konulmasını sağlıyor.

  • Kan Testleri: p-tau217 ve Aβ42/40 oranı gibi kan biyobelirteçlerini kullanan testler, daha az invaziv bir yöntem olarak erken tanıda büyük ilerleme kaydediyor.

Tedavide ise semptomatik ilaçlar (kolinesteraz inhibitörleri) ve yeni geliştirilen antikor tedavileriyle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabiliyor. Prof. Dr. Tuncer, tedaviden tam verim alınabilmesi için düzenli ilaç kullanımı, fiziksel ve zihinsel aktivite, sağlıklı beslenme ve kaliteli uykunun önemli olduğunu vurguluyor.



Gönderen: haber



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024