Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, İstanbul Eyüp İlçe Müftülüğünce düzenlenen programda ADRB ve TDV kadın kolları koordinatörleri ile bir araya geldi.

İstanbul Eyüp İlçe Müftülüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen programda Aile ve Rehberlik Bürosu koordinatörleri (ADRB) ve TDV kadın kolları sorumluları ile bir araya gelen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) çalışmalarında kadınların desteğinin önemine dikkati çekti, gaye, usul ve esaslara dair bilgilendirmede bulundu.

TDV’nin faaliyetlerine dair bilgiler de aktaran Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Martı, “kolektif iyilik” şuuruna işaret ederek, “Hayat bir yolculuk ve insanoğlu da bir yolcu. Allah bizim ruhlarımızı yarattığı ilk andan itibaren bizleri bir yolculuğa çıkarıyor. Dünya hayatında geçirdiğimiz bu yolculuk, devamında ahirete, sonsuzluğa doğru uzanıyor. Biz her şekilde yolcuyuz. Allah-ü Teala’nın bu yolcudan beklediği iki temel husus var; birincisi iman etmesi, inanması, tevhide bağlanması, ikincisi ise o imanın gereği olarak iyilik yapması, salih amel işlemesi. Kur’an-ı Kerim’de defalarca inanıp salih amel işleyenleri müjdeliyor. Allah Teala’nın inanarak sırf bu inancı gereği iyilik yapanlara sayısız müjdesi var Kur’an-ı Kerim’de. Dolayısıyla yolcunun aslında yapması gereken iyiliği araştırmak. İyiliği her neredeyse bulup çoğaltmak, beslemek, sulamak, artırmak, ziyadeleştirmektir. Ve kötülük her nerede karşısına çıkarsa onu engellemek, onu susturmak, onu azaltmak, köreltmektir.” dedi.

"İyilik yolcusu olmak bir Müslüman için en büyük meziyettir"

İyilik yolcusu olmanın bir Müslüman için en büyük meziyet olduğunu belirten Prof. Dr. Martı, “Tanıdığı tanımadığı, bildiği bilmediği pek çok insana müminin iyiliği ulaşır. Bazen duası ulaşır. Buradan ta Kudüs’e. Bazen bir kermesten aldığı böreğin parası, gider Muş’ta bir köy okulunda öğrencilerin önüne bir kitap olarak düşer. Ardahan’da, Iğdır’da Eyüp’ten satın alınan bir kermesten patiğin parası, kitap olarak çocukların önüne iner. Bazen tırlara yüklenen un çuvalları Suriye’ye iner. Bazen sel felaketinde köprünün taşı olur bir müminin iyiliği.” diye konuştu.

Kötülüğü durdurmanın yolunun da iyilik yapmaktan geçtiğine işaret eden Martı, şunları kaydetti:

"Bireysel iyilik çabasının ulaşamayacağı geniş iyilik halkalarını kolektif iyilik bilinciyle oluşturabiliriz"

“Aslında bir mümin yetiştirirken, çok küçüklükten itibaren bilmesi gereken mesaj bellidir. Her an Allah’ın varlığına ve birliğine yürekten inanma ve O’nun karşısında kul olmanın sorumluluğunu yerine getirmek için iyilikte yarışan, kötülüğü durduran insan olmak. Hayırlı kul budur. Allah’ın bu beklentisi de kimi zaman bizim ibadetlerimize yansır. Dolayısıyla iyilik dediğimiz şey sadece cebimizden çıkarıp sadaka olarak verdiğimiz üç kuruş değildir. Kur’an-ı Kerim’de birbirlerini iyiliğe davet eden, iyiliği bulaştıran, yayan, çoğaltan insanlar özelikle övülür. Bireysel iyilik çabasının ulaşamayacağı geniş iyilik halkalarını kolektif iyilik bilinciyle oluşturabiliriz. Tıpkı bugün burada bir arada yapmaya çalıştığımız gibi.

Her türlü iyilik ve yardımlaşma faaliyetinin müminler için dün olduğu gibi bugün de yarın da önemini kaybetmeyeceğini söyleyebiliriz. İyilik faaliyetlerinin toplu bir adı vardır İslam medeniyetinde: Vakıfçılık. Vakıf dediğimiz şey; kendi varlığını iyilik yoluna adama, kendini iyiliğe vakfetme çabasıdır. Ve bunun karşılığında tek bir beklentisi vardır; o da ‘Allah razı olsun’ sözüdür. Allah Teala’nın razı olacağı bir iş yapabilmenin umududur vakıfçının yüreğindeki.”

Martı, TDV'nin yaklaşık yarım asırdır Diyanet İşleri Başkanlığının hemen yanı başında İslam’ın güven veren şemsiyesi altında her dönemde samimiyetle hizmet verdiğine dikkati çekerek TDV Kadın ve Gençlik çalışmalarının ülke genelinde aktif bir faaliyet alanı olarak zaten var olduğunu, bu yıl itibarıyla bu alanın kurumsal bir düzeyde genişleme çalışmalarının başlatıldığının müjdesini de verdi.

Bu amaçla İstanbul ve tüm illerde TDV Kadın ve Gençlik Koordinatörlüğü kurulma çalışmalarının başladığını anımsatan Martı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın emriyle kadın ve gençlik hizmetlerinin bir müdürlük çatısı altında kurulduğunu söyledi.