"Ateş Serbest-2021" faaliyetinin Seçkin Gözlemci Günü, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ve Ordu Komutanlarının da katılımıyla gerçekleştirildi.

Faaliyeti Bakan Akar'ın davetlisi olarak Türkiye'ye resmî ziyarette bulunan Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Nebojsa Stefanoviç de ilgiyle takip etti.

"Ateşin gücü" sloganıyla yapılan ve hedeflerin tam isabetle vurulduğu faaliyetin sonunda konuşan Bakan Akar, TSK'nın geldiği noktayı gösteren gurur verici bir faaliyeti daha başarıyla tamamladıklarını belirtti.

Savunma ve güvenlik konularında bölgede yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini, alınması gereken tüm tedbirleri aldıklarını ifade eden Bakan Akar, Türkiye'nin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde uluslararası alanda bir özne hâline geldiğini, etki ve ilgi sahasının genişlettiğini söyledi.

Sorumluluklarının her zamankinden daha fazla olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Bakan Akar, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesi; egemenliğimiz ve bağımsızlığımız başta olmak üzere 84 milyon vatandaşımızın, hudutlarımızın güvenliği, hak ve menfaatlerimizin  karada, denizde ve havada korunması ve kollanması için gereken ne varsa yapılmasıdır. Bekamız, egemenliğimiz ve bağımsızlığımız için yapılması gerekenleri yapmak Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevidir." diye konuştu.

Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Cumhuriyet tarihinin en yoğun döneminden geçtiğini belirterek bir tarafta eğitim ve tatbikatların diğer tarafta da operasyonel faaliyetin devam ettiğini aktardı.

Etkin, caydırıcı ve saygın bir ordunun önemine değinen Bakan Akar, "Mehmetçik bugüne kadar kendisine verilen görevleri en iyi şekilde yerine getirdi, getirmeye devam ediyor. Böylece TSK, bölgemizde ve dünyada, başta NATO olmak üzere diğer ittifaklar içinde de, saygın ve seçkin yerini korumaktadır ve her geçen gün bu yerini geliştirmektedir." dedi.
Terörle mücadelenin artan bir şiddet ve tempoda kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Bakan Akar,  "Irak'ın kuzeyi başta olmak üzere terörle mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Teröristlerin inlerine, mağaralarına, sığınaklarına girildi, girilmeye devam ediyor. İnleri başlarına yıkıldı, yıkılmaya devam ediyor. Mehmetçik oralarda görülmemiş başarı ve kahramanlıklarla vazifesini yerine getiriyor." ifadelerini kullandı.

Terörle mücadelede kazanılan başarıda aslan payının şehitler ve kahraman gazilerde olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Yapılması gereken ne varsa yaptık, sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
 
BİLMEYENLER ÖĞRENMELİ

Terör örgütü PKK ile YPG arasında fark olmadığını vurgulayan, "PKK eşittir YPG" diyen Bakan Akar, şunları söyledi:

"Bunun herkes tarafından bilinmesi, bilmeyenlerin öğrenmesi lazım. Bunun görülmesi gerekir. Mücadelemiz en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar devam edecek. Yeni savunma konsepti olarak ortaya koyduğumuz husus, terörü ve teröristleri kaynağında etkisiz hâle getirmektir. Onun için diyoruz ki terörist neredeyse hedefimiz orası. Teröristlerin peşinde olmaya devam edeceğiz. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Teröristler korkudan iki gece aynı yerde yatamıyor. İnşallah asil milletimizi terör belasından kurtaracağız. 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar Irak'ın kuzeyinde 18 bin 641 terörist etkisiz hâle getirildi. Suriye'nin kuzeyiyle birlikte etkisiz hâle getirilen terörist sayısı toplam 32 bin 800 oldu."

MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ

Tek hedeflerinin teröristler olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru kurulması hayali yaşayanlar vardı. Bu terör koridoru, kurmaya çalışan teröristlerin başlarına yıkıldı. Bu terör koridorunu kurdurmadık, kurdurmayacağız. Bunun için ölürsek şehit, kalırsak gazi anlayışı içinde mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Biz sınırlarımızın, ülkemizin ve milletimizin güvenliği için çalışıyoruz. Sınırlarımızda, burnumuzun dibinde, herhangi bir oluşuma müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Tek amacımız bu, bunun dışında bir amacımızın olmadığını herkesin bilmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Diğer savunma ve güvenlik konularına ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Akar, savunma sanayisinde son dönemde yaşanan gelişmelere de değindi.
Savunma sanayisinde yerlilik ve millilik oranının Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan liderliğinde yüzde 80'ler seviyesine ulaştığını vurgulayan Bakan Akar, "Bu ilerlemeler devam ediyor. Çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırarak olabildiğince kendi ihtiyaçlarımızı en etkin şekilde karşılamanın yollarını arayacağız" dedi.

Sözlerinin sonunda bir kez daha şehitlere rahmet, gazilere şifa dileklerini ileten Bakan Akar, "Peygamber Ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.

HEDEFLER “ATEŞİN GÜCÜ” SLOGANIYLA VURULDU

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ateş gücünü göstererek caydırıcılık sağlamayı, envanterindeki silahların hedefteki etkisini göstermeyi ve kuvvetler arası ateş desteğinin koordinasyonunu geliştirmeyi amaçlayan müşterek faaliyete, Kuvvet Komutanlıkları ve Özel Kuvvetler Komutanlığından toplam 885 personel katıldı.
F-4 savaş uçaklarının yanı sıra ATAK taarruz helikopterleri ile 42 silah ve silah sisteminin görev aldığı faaliyet, "Ateşin gücü" sloganı ile icra edildi.

Faaliyet, Bakanlar Akar ile Stefanoviç'un General Nahit Şenoğlu Atış ve Tatbikat Bölgesi'ndeki yerlerini almasının ardından yapılan "Ateş Serbest 2021'i yurt içi ve sınır ötesindeki harekâtlarda görev alan şanlı ordumuza, vatan savunmasında canını ve kanını esirgemeyen aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize ithaf ediyoruz!" anonsunu müteakiben başladı.

İlk olarak Pençe-Kaplan, Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım dâhil birçok harekâtta kullanılan yerli üretim millî piyade tüfek atışlarının gerçekleştirildiği faaliyette keskin nişancı timleri de hedefleri vurdu.
Keskin nişancıların bir kilometre mesafedeki küçük cam hedeflere yaptıkları isabetli atışlar protokol üyelerince beğeniyle takip edildi. “Tek atış, tek vuruş" sloganıyla yapılan keskin nişancı atışları sonrasında makineli tüfek atışları gerçekleştirildi. "Hedeften gözünü, Al Bayrak’tan gönlünü ayırmayan kahramanlar" tarafından yapılan atışlar sonucunda hedefler başarıyla imha edildi.

İstihkâm birlikleri tarafından mayınlı sahalardan geçit açılması görevinin yerine getirilmesinden sonra uçaksavar, zırhlı personel taşıyıcı üzerine monte edilen Sarp silah sistemleri ve bombaatar atışlarına geçildi.

Daha sonra hareket hâlindeki tank takımı önce duran, ardından hareketli hedefleri ateş altına aldı. Sonrasında zırhlı muharebe araçlarındaki toplar hedefleri vurdu. Hedeflerin tam isabetle imha edildiği atışları, tanksavar atışları takip etti.

5 KM MESAFEDEKİ HEDEFE NOKTA ATIŞI

Bu kapsamda yerli imkânlarla üretilen OMTAS orta menzilli tanksavar silah sistemi de atışlarda kullanıldı.  Zırhlı hedeflere karşı etkin bir silah sistemi olan, yerli ve millî imkânlarla geliştirilen OMTAS, Pars aracı üzerine monteli olarak gerçekleştirdiği atışlarla hedefleri imha etti.

Faaliyet sahasındaki tankların sis havanları kullanarak mevziler arasında gerçekleştirdiği hareketin ardından yaklaşık 5 bin metredeki hedefe Kornet-E tarafından "nokta atışı" yapıldı.

Hava savunma silahları ile yapılan atışların sonrasında Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli tarafından kullanılan Kargu insansız hava aracının faaliyetine geçildi. Kargu Vurucu İHA tarafından belirlenen hedefe saldırı gerçekleştirildi.
Havan ve obüs bataryalarının hedef bölgelerini ateş altına almasının ardından faaliyette, "Dünyanın en iyi kundağı motorlu obüsü" olarak nitelendirilen yerli üretim Fırtına obüslerinin atışlarına geçildi.

YERLİ FÜZELER TAM İSABETLE VURDU

Fırtına obüslerinin hedeflerini tam isabetle vurması sonrasında Skorsky helikopterleri  topları ve CH-47 Chinook nakliye helikopterleri ise mühimmat dolu konteynerleri alana taşıdı. Faaliyet sahasına havadan taşınan topların hedeflere yönelik yaptığı "görerek atışın" sonrasında 12 obüs tarafından tesir atışı yapıldı.

Atışların aynı anda hedefe düşmesiyle başarıyla gerçekleştirilen atışın sonrasında "Gökyüzünün Çelik Kartalları" olarak nitelendirilen ATAK taarruz helikopterinden oluşan helikopter taburu faaliyet alanına geldi.

Yerli ve millî üretim taarruz helikopterlerinden yerli ve millî üretim Cirit ve L-UMTAS lazer güdümlü uzun menzilli tanksavar füzesi atışları yapıldı.

Hedeflerin tam isabetle imhasının ardından faaliyet sahasına Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı iki F-4 uçağı geldi. Uçakların 4 ayrı hedefe yaptığı "dalışlı atışların" ardından faaliyet başarıyla tamamlandı.

Faaliyet, hedeflerin imhasının ardından başarılı personelin ödüllendirilmesi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.