Anadolu Üniversitesi Engelsiz Anadolu Kulübü’nün düzenlemiş olduğu “3 Aralık Dünya Engelliler Günü” semineri Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Salon 2009’da gerçekleştirildi. Düzenlenen seminerde Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim elemanları Prof. Dr. Yasemin Ergenekon, Arş. Gör. Tahir Mete Artar, Tepebaşı Belediyesi Halk Eğitim Merkezi İşaret Dili Kursu eğitmeni Nebahat Tunç konuşmacı olarak yer alırken etkinliğe pek çok dinleyici katılım gösterdi.

Prof. Dr. Ergenekon: “Ailelerin beklentisi ve motivasyonu çok önemli”

Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Ergenekon “Özel Bireylerde Yetişkinlik Dönemi” başlıklı konuşmasında şu sözlere yer verdi: “İnsan yaşamı çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerini içeren bir gelişim süreci. Yetişkinlik dönemi ise her bireyin önemli geçiş noktalarından biri. Bu evrede bireyin toplumsal ortamlarda etkileşime girmesi, bilgi ve fikirlere ulaşıp bunları yorumlaması, bağımsız eylemlerde bulunup seçimler yapması ve problem çözmesi gerekiyor. Yetişkin olmanın davranışsal, bilişsel ve duyusal açıdan çeşitli göstergeleri var. Bunlar için üç temel ölçüt; kendi sorumluluğunu alma, bağımsız kararlar ve ekonomik olarak bağımsız olma. Kendisinde bu özellikleri barındıran bireylerin yetişkin gibi hissettikleri ifade ediliyor. Özel gereksinimli bireyler için geçiş noktaları zaten zorluyken, yetişkinliğe geçiş yaşamdaki en zorlu geçiş noktalarından bir tanesi. Ailelerin beklentileri çok düşük oluyor, birey kendine güveniyor ama aile motivasyonundaki eksiklik genç bireyin de motivasyonunu kırıyor.”

Arş. Gör. Artar: “Özel gereksinimli bireylere bağımsız yaşam becerilerini içeren kariyer eğitimi programı sunulmalı”

“Özel Gereksinimli Bireyler ve İş Hayatı” başlıklı konuşmasında Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim elemanı Arş. Gör. Tahir Mete Artar: “İstihdam dediğimiz şey insan gücünün ekonomik faaliyete katılmasıdır ve siz ne kadar yeterli olursanız olun istihdam edilmedikçe çalışma yaşamına geçiş sağlanamıyor. Özel gereksinimli bireyler çalışacakları zaman topluma katılacaklarının bilincindeler ve bir kısmı da çalışmadıkları zaman kendilerini topluma ait hissetmiyorlar. Bunun tam tersini düşünen bireyler de var, kişi eğer çalışmak istemiyorsa o birey için hedefimiz istidam olmamalıdır.” şeklinde konuştu.

Tunç: “İşitme engellilerin her düzeydeki eğitimi sadece Eskişehir'de veriliyor”

Tepebaşı Halk Eğitim Merkezi işaret dili kursu eğitmeni Nebahat Tunç şu ifadeleri kullandı: “İşaret dili yazınsal ve işitsel dilin haricinde görsel bir dil, kökeni ise Osmanlı dönemine dayanıyor, Fatih Sultan Mehmet'in işitme engellileri saraya çalışan olarak almasıyla İzmir'de bir işitme engelli okulu açılıyor bununla başlıyor ve yayılıyor fakat ülkemizde sayıları hala çok az.”

Konuşmaların ardından seminerin ikinci oturumunda Psikolog Yaren Asena Erden “Regresyon ve Bağlanma” konusuna değindi. Seminerde, Türkiye Down Sendromlular Derneği Eskişehir temsilcileri Uğur Bahri Yavuz, Zeynep Yetimoğlu ve Emel Çelikateş tecrübelerini paylaşırken avukat Hüseyin Akçar ise özel bireyler ve haklar konusunda dinleyicileri bilgilendirdi.