Duvarı örenler karşımızda duruyor! Çekin tuğlaları CHP kalsın altında - Eskişehir Haber

Eskişehir Magazin

Duvarı örenler karşımızda duruyor! Çekin tuğlaları CHP kalsın altında

Duvarı örenler karşımızda duruyor! Çekin tuğlaları CHP kalsın altında
Yayınlama: 25 Mayıs 2021 Salı
A+
A-

Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in gazeteci Uğur Mumcu cinayetinde eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı işaret etmesine ilişkin olarak, köşe yazısında önemli detaylara değindi.

Yeni Akit Gazetesi Yazarı Ali Karahasanoğlu, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in gazeteci Uğur Mumcu cinayetinde eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ı işaret etmesine ilişkin olarak, “Varsa da, yoksa da.. Bu kimin sorunu? 24 Ocak 1993’te hükümette olanların sorunu değil mi? Suçlanan kişiyi, 24 Ocak’ta oturduğu koltuğa getirenlerin sorunu değil mi? Kim var, 1993’de hükümette? Başbakanlık koltuğunda Süleyman Demirel. Tanıtmama gerek yok, başörtülüler için 'Arabistan’a gidip okusunlar' diyen kişi.. Benim başbakanım değil.. Benim cumhurbaşkanım değil.. Sizin başbakanınız.. Sizin cumhurbaşkanınız.. Sizin adamınız.." görüşünü savundu. Karahasanoğlu, "Çekin tuğlaları, CHP kalsın altında!" düşüncesini dile getirdi.

İşte dikkat çeken köşe yazısının tamamı:

Videolar üzerinden tartışmalar sertleşti..

24 Ocak 1993’de yaşanan Uğur Mumcu cinayeti için anlatılan 1500 senaryodan birisi, tekrar vizyona girdi.

İddia şu ki..

Mehmet Ağar’ın, Uğur Mumcu cinayetinde parmağı varmış..

Varsa da, yoksa da..

Bu kimin sorunu?

24 Ocak 1993’te hükümette olanların sorunu değil mi?

Suçlanan kişiyi, 24 Ocak’ta oturduğu koltuğa getirenlerin sorunu değil mi?

Kim var, 1993’de hükümette?

Başbakanlık koltuğunda Süleyman Demirel.

Tanıtmama gerek yok, başörtülüler için “Arabistan’a gidip okusunlar” diyen kişi..

Benim başbakanım değil..

Benim cumhurbaşkanım değil..

Sizin başbakanınız..

Sizin cumhurbaşkanınız..

Sizin adamınız..

Hükümette başka kim var?

Başbakan yardımcısı sıfatı ile, Erdal İnönü var.. O da sizin başbakan yardımcınız.

Sizin İnönü’nüz..

Uğur Mumcu, karanlık bir el tarafından öldürüldü ve katili bulunamadı ise..

A’sından Z’sine kadar..

Sorumluların tamamı sizin mahalledekiler..

Buna rağmen, adamlarda utanma kalmadığı için..

Manşet atıyorlar:

“Çekin tuğlaları altında kim kalırsa kalsın!”

Sanki tuğlalar çekilince, duvarın altında kimin kalacağı, belli değilmiş gibi..

Sanki altında, en başta Süleyman Demirel ve Erdal İnönü kalmayacakmış gibi..

Kendi dönemlerinde işlenen cinayet sebebi ile, dindarları suçlamamışlar gibi..

Uğur Mumcu’nun ölümünün arkasından, “Yobazlar İran’a” diye sloganlar atmamışlar gibi..

Bir taşla iki de değil, üç kuş vurmak, buna denir..

Hem öldürüyorlar.. Cumhuriyet gazetesi ile ihtilaf yaşayan birisini ortadan kaldırıyorlar..

Hem faillerini kurtarıyorlar..

Hem de dindarları suçluyorlar..

Uğur Mumcu cinayetinin, bugünkü siyasi iktidar ile, uzaktan yakından ilgisi var mı?

Ne AK Parti ile..

Ne de, AK Partililerin daha önce siyaset yaptıkları Milli Görüş çizgisindeki siyasi partilerle..

Mumcu cinayetinin işlendiği tarihte, küçücük bir ilgi kurabilir misiniz?

Kuramazsınız..

Ama şimdi..

Bilmeyenlere yutturulmaya çalışılıyor.

Mumcu cinayeti, sanki AK Parti iktidarı döneminde işlenmiş gibi bir algı oluşturuluyor..

“Tuğlayı çekin, duvarın altında kim kalırsa kalsın” diyorlar.. Bence de, çekin tuğlayı..

CHP kalsın altında..

Sadece 1993’teki olaylar sebebi ile değil..

Sadece 1993 yılının gizemli cinayetlerinin altında değil..

Eşref Bitlis’in uçağının düşürülmesi.. Adnan Kahveci’nin kapalı yolda trafik kazasında hayatını kaybetmesi.. Turgut Özal’ın şüpheli ölümü.. Bingöl yolunda silahsız 33 erin şehadeti.. Madımak’ta 33 insanın öldürülmesi.. Başbağlar’da 33 köylünün öldürülmesi..

Evet, bir çırpıda saydık, 1993 yılının gizemli olaylarını..

Erdal İnönü’nün başbakan yardımcılığı döneminde yaşanılan, şaibeli olayları..

Şimdilerde hariçten gazel okuyan Fikri Sağlar’ın bakanlık koltuğunda oturduğu yılda yaşanılan ve arkası soruşturulmayan, failleri bulunamayan cinayetleri..

Adalet Bakanlığı koltuğunda Alevi dedesi Seyfi Oktay’ın oturduğu ve aydınlatılmadığı için, şimdi dindar insanların suçlandığı cinayetleri..

Bir çırpıda saydık..

Ve, “Çekin tuğlaları, altında kim kalırsa kalsın” diyen solculardan daha yüksek sesle haykırıyoruz: “Çekin tuğlaları. Göreceksiniz, yıkılan duvarın altında sosyal demokrat Erdal İnönü kalacak.. Alevi dedesi Seyfi Oktay kalacak.. CHP kafasından diğer bakanlar kalacak. Sol çizgiden bürokratlar kalacak..”

Bir çift söz de..

Puslu havayı seven Meral Akşener’e söylememiz lazım..

Refahyol hükümeti döneminde İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan Mehmet Ağar, başbakan Necmettin Erbakan’ın Libya gezisine imza atmayan tek bakandı..

O tarihte Mehmet Ağar’ı “kahraman” gibi gösteren solculara karşı..

Sırf Erbakan düşmanlıkları sebebi ile, Mehmet Ağar’ı “göklere çıkartan” soldan çarklı gazetecilere karşı..

“Bakanlar Kurulu’nda bulunup da Başbakan’ın yurtdışı gezisine imza atmama” skandalının sürdürülemez olduğu anlaşıldığında, Mehmet Ağar’ın yerine Meral Akşener İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturduğunda..

Akşener’in yaptığı açıklama şu idi:

“Ağabey görevini, kardeşine devretti.”

1996’da Meral Akşener’in Mehmet Ağar’a bakışı bu idi.

Yani..

Mehmet Ağar’a yönelik ne kadar suçlama var ise..

Hepsinin yaşanmış olduğu bir tarihte..

Meral Akşener, Mehmet Ağar’a “Ağabey” diyor..Kendisini de, onun kardeşi ilan ediyordu..

Şimdi ne oldu ise..

Mehmet Ağar eski aktif görevlerini bıraktığı için midir?

Yoksa başka sebepler mi vardır, bilinmez..

Meral Akşener’in gözünde Mehmet Ağar, Tayyip Erdoğan’a suç isnat etmek için bir vesile olarak görülüyor..

İşin garip yanlarından birisi daha..

1996’da Erbakan başbakanlığındaki hükümette görev aldığı ve Libya gezisinin eksik imzasını attığı için  Meral Akşener’i hedef tahtasına koyan solcular..

Kürt ırkçılığı üzerinden siyaset devşirenler..

Şimdi aynı Meral Akşener’i, göklere çıkartıyorlar..

Mehmet Ağar’ı suçlayıp, Meral Akşener’i aklıyorlar..

“Ağabey”in üzerine gidip, “kardeş”ini koruma altına alıyorlar..

ABD emperyalizminin sözcülüğüne soyunan başlıkları ile tanıdığımız bir sol gazete de, dün “Duvarı örenler, tuğlayı çekmez” manşeti atmış..

Duvarı örenler kim?

Duvarın yapılması tarihinde, AK Parti’den tek bir kişi, devletin yetkili makamlarında oturuyor muydu?

Tayyip Erdoğan’a bakın, belediye başkanı..

Erbakan’a bakın, sadece milletvekili..

Duvarı örenler kim?

Süleyman Demirel.. Erdal İnönü.. Seyfi Oktay.. Ve diğer Demirel-İnönü ortaklığının bakanları..

Onlara hizmet eden, o tarihlerde dindar insanları TCK 312/2’den inim inim inleten 8. Ceza Dairesi’nin laikçi üyeleri.. 9. Ceza Dairesi’nin üyeleri.

Ve o 8 ile 9. ceza dairelerinin üyelerinin, tam da duvarı örenler için verdikleri yargıyı durdurma kararları..

Duvarı örenler, çok net karşımızda duruyor..

Ah, o duvarı örenleri, bir de solcular görebilse. 


'

Gönderen: esgundem



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024