Kış aylarında beslenme, uyku düzeni ve hijyene dikkat

Hava sıcaklıklarının düştüğü şu günlerde ev ve kapalı alanlarda geçirdiğimiz zamanın artışı nedeniyle fiziksel aktivitemiz azalabiliyor. Yaşam tarzımızın yanı sıra, beslenme ve su tüketim alışkanlıklarımız da değişiyor. Uzmanlar kış aylarında enfeksiyonlardan korunmak için beslenme, uyku düzeni ve hijyene dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunuyor. 

Hava sıcaklıklarının düşmesiyle hastalıklara yakalanma riski de artıyor. Soğuk algınlığı ve grip salgınlarına yakalanmamak için hangi besinleri, yiyecek ve içecekleri tüketmemiz gerektiğiyle ilgili telaşımız da artıyor. Kış mevsiminin sunduğu besinleri dengeli tüketerek hastalıklara karşı korunmanın mümkün olduğunu vurgulayan Sabri Ülker Vakfı’nın hastalıklardan korunmak ve kış aylarını sağlıklı geçirmek için önerileri sıralıyor.

Bağışıklığı destekleyen bir diyet var mı? 

Hepimizin aklına ilk olarak bağışıklığımızı destekleyen bir diyetin olup olmadığı sorusu geliyor. Kişisel özelliklerimize göre yeterli miktarda besin tüketmek, bağışıklık hücreleri dahil olmak üzere tüm hücrelerin sağlığı ve işlevi için oldukça önem taşıyor. Doğru, sağlıklı ve kişiye özel bir beslenme biçimiyle vücudumuzda mikroorganizmaların oluşturabileceği enfeksiyonlara ve vücut daha iyi hazırlanabilirken, tek bir besinin bağışıklık sistemi üzerinde özel koruma sağlaması olası değil. Vücudun bağışıklık tepkisinin her aşaması birçok mikro besinin varlığına bağlı işlev görüyor. Bağışıklık hücrelerinin büyümesi ve işlevi için kritik olduğu belirlenen besin ögelerinin örnekleri arasında C vitamini, D vitamini, çinko, selenyum, demir ve protein (amino asit glutamin dahil) bulunuyor. Çoğunlukla aşırı işlenmiş gıdalardan oluşan ve minimum düzeyde işlenmiş gıdalardan yoksun bir beslenmede olduğu gibi, çeşitliliği sınırlı ve besin ögeleri bakımından yeterli olmayan diyetler, bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ayrıca, rafine şeker ve kırmızı et bakımından yüksek bir diyetin de bağırsakta kronik iltihaplanma ve bununla bağlantılı olarak baskılanmış bağışıklığa neden olabileceği düşünülüyor.

Mevsimine göre beslenin

Mevsimine göre beslenme vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerden en yüksek oranda faydalanmamız için önemli. Özellikle taze meyve ve sebze tüketiminin bağışıklık sistemini desteklediği böylelikle enfeksiyon ve soğuk algınlığına karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Çocukları taze meyve ve sebze yemeye teşvik etmek için beslenme çantalarına sevdikleri kış meyvelerini eklenebilir. Yetişkinlerde de gün içinde ara öğünlerde taze sebze ve meyveler tüketebilir. Sebze–meyveler, vitamin ve minerallerin iyi birer kaynağı olmasının yanı sıra, posa ve yüksek su içeriği ile özellikle sonbahar ve kış aylarında hareketsizliğe bağlı ortaya çıkabilen kabızlık gibi sindirim sistemi sorunlarının önlenmesine de yardımcı oluyor.

Salgın devam ederken hijyene dikkat!

Grip gibi enfeksiyon salgınları okul, iş yeri ve toplu kullanıma açık alanlarda çok sık ortaya çıkabiliyor. Gün içerisinde birbiriyle çok fazla temas ederek, toza, kire maruz kaldıkça da enfeksiyon riski artıyor. Bunun önüne geçmek için öncelikle hijyen kurallarını doğru uygulamak gerekiyor. Elleri sık sık yıkamak, hasta olan bireylerle yakın temas kurmamak, tüketilecek besinlerin bol su ile yıkanması enfeksiyonların önüne geçilmesine yardımcı oluyor.

Yeterli ve kaliteli bir uyku bağışıklığı desteklemek için elzem!

Yaz aylarında çok daha rahat bir uyku düzenine alışan bireyler, günlerin kısalması ile düzenli uykuya geçmekte zorlanıyor. Yeterli uyku, bağışıklık sistemini, dikkat ve konsantrasyonu olumlu yönde etkileyerek okul ve iş yaşamında fayda sağlıyor. Gribi önlemenin en önemli yollarından biri düzenli uyku olarak öne çıkıyor. Yetersiz uyku bağışıklık sistemini zayıf düşürüyor, vücudu gribe karşı daha dayanıksız hale getiriyor.