Sabri Ülker Vakfı’ndan Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli beslenme önerileri

Ramazan ayı, beslenme düzeninin değiştiği bir ay olduğu için iftar ve sahurda tüketilen besinlere ve miktarına dikkat etmek büyük bir önem taşıyor. Çok miktarda besin tüketmek veya dengesiz beslenmek, mevcut sağlık koşullarını olumsuz yönde etkilerken, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına da yol açabiliyor. Bu nedenle uzun süreli açlığı kontrol altında tutabilmek için sahur öğünündeki beslenme biçimine dikkat etmek gerekiyor.

Oruç tutan kişilerin beslenme düzeni ve sıklığı değişeceği için, sağlıklı beslenme konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Sağlıklı bir oruç süreci geçirmek için Ramazan ayında en önemli öğünün sahur olduğunu belirten uzmanlar, sahura muhakkak kalkılması gerektiğini vurguluyor. Sahura kalkmamak ya da sadece su içmenin açlık süresini uzattığını ve kan şekerini düşürdüğünü söyleyen uzmanlar, gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların sahurda tam tahıllı besinler gibi liften zengin besinleri tüketmelerini öneriyor.

Sahurda hafif ve tam tahıllı yiyecekler tercih edilmeli

Ramazan ayını sağlıklı geçirmek isteyenler için yeterli ve dengeli beslenmeye ilişkin önerilerde bulunan Sabri Ülker Vakfı, kuru baklagiller ve kızartma gibi sindirimi uzun süren yiyeceklerin sahur sonrası uyunduğunda mide şikayetlerine yol açabileceğine ve kilo alma riskini artıracağına dikkat çekiyor.

Sahurda peynir, ceviz, kahvaltı salatası, süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmek gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir menü hazırlanabilir. Oruç boyunca acıkmayı geciktirmek için ise tam tahıllı ekmek, karabuğday, yulaf, bulgur pilavı gibi lif içeriği yüksek besinlerin tüketilmesi gerekiyor.

Sabri Ülker Vakfı’nın sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için önerileri şu şekilde;

• Sahuru atlamak, oruç süresini uzatacağı için gün içerisinde vücudunuzun susuz kalmasına ve buna bağlı baş ağrısı gibi sorunlar yaşamanıza veya yorgunluğa yol açabilir.  Bu nedenle sahuru mutlaka yeterli ve dengeli bir menü ile tamamlamak gerekiyor. 
• Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklı ve her seferinde küçük porsiyonlar şeklinde beslenin.
• Yemeklerinizi hızlı yemekten kaçının, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketin.
• İftar ve sahur öğünlerinde tuzlu yiyeceklerden kaçının.
• Kola, kahve veya çay gibi kafeinli içeceklerin tüketimini sınırlandırın, yerine bol su tüketimine yer verin.
• Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına neden olabilen ağır ve yağlı yiyeceklerden uzak durun.
• Sahurda tam tahıllı tost, ayran veya cacık, kahvaltı salatası, ceviz gibi hafif bir kahvaltı yapın ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün hazırlayın.
• İftara peynirli mevsim salata veya çorba gibi hafif yemeklerle başlayıp 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği gibi bir ana yemek ile devam edin. Hem enerji veren hem de kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten besinler yerine bulgur pilavı, tam tahıllı ekmek veya tam buğday makarna gibi yiyecekleri tercih edin.
• İftarda şerbetli tatlılar yerine sütlaç, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar ile ayva, kabak gibi meyve tatlılarını veya mevsim meyvelerini tercih edin.
• İftar ve sahur arasında sık sık su içerek günlük su gereksinmenizi karşıladığınıza emin olun. Suya ek olarak kahve gibi kafein içeren içecekler yerine ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları ile ıhlamur gibi bitki çaylarını içebilirsiniz.
• Tükettiğimiz besinler kadar pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu unutmayın. Özellikle ızgara, haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri ile hazırlanan yemekleri tercih edin. Kavurma ve kızartma gibi yemekleri sıklıkla tüketmeyin.
• İftardan birkaç saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yaparak sindirime destek olun.