Eskişehirliyiz.biz Ana Sayfa Eskişehir Apart Yurt Rehberi  
Üye Ol Üye Giriş
Eskişehir Haber Eskisehir Haberleri Gundem Güncel Konular ve Tartışmalar
Eskişehir Haber
www.eskisehirliyiz.biz
Ana Sayfa
Güncel Polis Spor Politika Kültür-Sanat Ekonomi Otomobil Eğitim Sağlık Bilim Teknoloji Ekoloji Yaşam Magazin
  4 Haziran 2023 Pazar  
TÜGVA İl Başkanı Ramazan Anıl Gündemi Değerlendirdi
Girişimcilik ekosistemini güçlendirecek
Bakan Özer: 2023 sonuna kadar tüm osb’lerde anaokulu açacağız
Ücretsiz Şehir İçi Ulaşım İçin Yapılan Gelir Desteği Ödemeleri Artırıldı
MÜSLÜMANLIKTA EVLENME
MÜSLÜMANLIKTA EVLENME
8.8.2022 

Asr-ı Saadette evlenme işleri ve işlemleri kolay bir şekilde yürütülür, evlenmek isteyen bir insanın önüne her hangi bir formalite konulmazdı. Evlenme talebi damat tarafından gelebildiği gibi gelin adayı tarafından da gelebilirdi.

Evin yiyecek, giyecek ve diğer giderlerini karşılama görevi kocaya aitti. Hanım ev işleri ile meşgul olur, engin merhametiyle çocukları yetiştirerek onları hayatın zorluklarına hazırlardı.

Asr-ı Saadette ele alacağımız evlenme Hazreti Muhammed (s.a.v) ile Hazreti Hatice’nin evlenmesidir. Hz. Muhammed bir dönem Hazreti Hatice’nin ticaret kervanını yönetmiş, bu çalışmasında ahlâkı, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve ağır başlılığı ile büyük takdir toplamıştı.

Hz. Hatice, yakını bir hanımla Hz. Muhammed’in evlenme isteğinin olup olmadığını, olursa güzel, zengin ve asil bir ailenin kızıyla evlenip evlenemeyeceğini sordurdu. Hz. Muhammed, “Böyle bir şey mümkün müdür” demesi üzerine, aracı kadın, kendisinin buna yardımcı olabileceğini ifade etti. O sırada Hz. Hatice’nin 40 yaşlarında ve dul bir hanım olmasına mukabil Hz. Muhammed (s.a.v) 25 yaşında ve bekârdı.

Hz. Hatice validemizin vefatından sonra Peygamberimiz onun için; “Ondan daha hayırlı kadın görmedim. Herkes beni tekzip ederken (yalanlarken) o beni tasdik ediyordu” demiştir.

Sevde validemiz; yatalak olan ilk kocası ile birlikteyken, gördüğü bir rüyayı kocasına anlattı. Kocası ona; “Hanımım. Benden sonra benden daha hayırlı biriyle evleneceksin” demişti. Eski kocanın ölümünden ve belli bir süre “İddet” bekleyen Sevde validemizin Rüyası gerçekleşti ve o da Peygamberimizin eşi, bizim de validemiz oldu.

Onlar ölümün hak olduğunu bilirler, ama kocası ölen bir kadının da hayatının kalan kısmını yalnız geçirmesine izin vermezlerdi. Çevresindekiler, nikâhsız kalan bir kimsenin hemen yardımına koşarlar, onun yeniden nikâhı altına girmesini sağlarlardı. Böylece “Sizin şerlileriniz, nikahsızlarınız (bekar, dul ve boşanmış) dır” Peygamber hükmüne girmekten çok korkarlardı.

Asr-ı Saadet toplumu, evleneceği insanın bekâr, dul veya boşanmış olduğuna değil, insanlığına ve ahlakına bakardı.

İnsanların evlenmeleri ve boşanmaları da büyük formaliteler gerektirmez, bunlar kolay ve seri bir şekilde yapılırdı. Bir kadının nikâhı kimin üzerineyse boşamaya yetkili şahıs da o olurdu. Şu kadar ki, boşanma toplumun inançları açısından hoş karşılanmaz, Peygamberimizin, “bir talak (boşanma) olursa arş titrer” Hadis-i Şerifi, evlilik hayatı boyunca eşler tarafından gözetilirdi.

KADIN HAKLARI

Bir gün bir kadın, Allah Resulünün ve bazı sahabelerin bulunduğu bir topluma geldi ve “Ya Resülaallah. Ben nefsimi sana hibe ediyor ve mihirsiz olarak eşiniz olmak istiyorum” dedi. Bu sözünden sonra da uzun müddet ayakta bekledi.

Peygamberimiz cevap vermeyince, oradaki mü’minlerden biri; “Ya, Resulallah. Bu kadını siz nikâhlamıyorsanız onu benimle evlendirin.” dedi. Peygamberimiz o şahsa, “Yanında mihir olarak verecek bir şeyin var mı” diye sordu. Adam; “Hiçbir şeyim yok. Ya Resulallah” diye cevap verdi. Allah Resulü; “Kur’an dan ezber bildiğin sureler var mı?” Adam da; “ Evet var, ya Resulallah. Şu şu sureleri bilirim” diye cevap verdi. Peygamberimiz de ona; “Ezber bildiğin sureleri ona öğretmen karşılığında bu kadını sana nikâhladım.” dedi. (Buhari 13. baskı 11/292–1803)

Bir hanım düşünün, birçok erkeğin bulunduğu bir ortamda, gözüne kestirdiği bir erkeğe bir ciddiyet içerisinde seninle evlenmek istiyorum desin(!) Uzun müddet ayakta cevap beklesin. Kendisine, eşi olmak istediği bir insan değil de maddi hiçbir varlığı bulunmayan bir adam talip olsun. Hem de. Mihir kadının hakkıyken, Kur’andan sure öğretmek kadının mihri olsun.

Asr-ı Saadette bir kadının sahip olduğu “kadın hakkı”nı görüyor musunuz? Peygamberimizin de içinde bulunduğu 5–10 kişilik bir guruptan bir kişi çıkarak; “ Dur be kadın. Burası böyle taleplerin yapılacağı yer değil. Çık dışarı.” veya “ Behey kadın. Bu sözleri böyle mümtaz bir toplulukta söylemeye utanmıyor musun? diyerek onu kapı dışarı etmiyor.

Kadındaki medeni cesareti takdir ediyor musunuz?  Bugün yeryüzünde kendini medeni sayan hangi ülkede bir kadın bu ciddiyet içerisinde ve bu cesarette, evlenme gibi mahrem bir konuyu birçok kişinin ortasında açıkça isteyebilsin. Ve isteğinin yerine gelebilmesi için uzunca bir zaman ayakta beklesin. Yılışmasın ya da utanıp sıkılmasın. Eşi olmak istediği insan değil de, cebinde beş parası bulunmayan ve mihir olarak hiçbir şey veremeyen gayet fakir bir başka adamın kendine talip olmasına rıza göstersin.

 NİKÂHIN ÖNEMİ

Doğumlarda kız çocuklarının erkek çocuklarından daha çok doğmaları ve harplerde erkeklerin daha çok ölmeleriyle tarihin her döneminde ve her ülkede, kadın sayısı erkek sayısından fazla olduğu görülmektedir. Toplumlar kendi bireylerinin mutlu olmalarını sağlayacak yasalar çıkarmış, kurallar koymuşlardır. Tek eşle evlenme esasına göre hareket eden ülkeler de, evlenemeyerek açıkta kalan ve fakat en tabii insan hakkı olan, “Bir erkeğin nikâhı altında olmak, cinsel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak, yabancı erkeklerin şehvet ve zevk aracı olmamak, anne olabilmek ve evlat yetiştirmenin hazzını yaşamak gibi…” hakları kendi kadınlarına nasıl sağlamışlar? Asr-ı Saadette, bu türlü sorunlar, durumları uygun olanların bir den fazla evlenmelerine izin vererek sağlanmıştır ve buna “Taddüdü zevcat” demiştir.

İslam da yasak olan sadece zina değildir. Hüküm; “zinaya yaklaşmayınız” şeklindedir ve insanları zinaya götürebilecek bütün yollar (gözle bakmak, kulakla işitmek, burunla koklamak, elle tutmak ve ayakla gitmek gibi) kapatılmış, onlar da yasak kapsamına alınmışlardır. Bunun yan ısıra karşı cinsin tahrik olmasına sebep olabilecek her türlü davranışlar da aynı yasak kapsamında bulunmaktaydı.(Açıklık-saçıklık, karşı cinsi tahrik edecek koku, ellerin tutuşması, kulaklara gelen ve insanları tahrik eden sesler, şarkılar gibi.)

Zina; bir erkek ve kadının nikâh yolunun dışında nikâhsız olarak birlikte olmaları ve/veya cinsel ilişkide bulunmaları şeklinde ifade edilmektedir. Bu yasağın, sosyal bünyemizde sayılamayacak kadar çok tahribatı bulunmaktadır.

 


2571 defa okundu 




Paylaş

Bu habere yorumlar


Nevzat Laleli

Diğer Yazıları
SANAYİLEŞME MOTORLA BAŞLAR
29 Mayıs 2023 Pazartesi
AĞIR SANAYİ VE ÜRETİM
22 Mayıs 2023 Pazartesi
AFERİN KİMİN HAKKI
15 Mayıs 2023 Pazartesi
AĞIR SANAYİ ÜLKESİ OLMAK
8 Mayıs 2023 Pazartesi
DURUN KALABALIKLAR
1 Mayıs 2023 Pazartesi
ADİL DÜZENE GEÇERKEN
24 Nisan 2023 Pazartesi
DOLDURAN VE KIRANLAR
17 Nisan 2023 Pazartesi
BATI VAHŞETİ KIBRISTA
10 Nisan 2023 Pazartesi
NEREDEN, NEREYE…
3 Nisan 2023 Pazartesi
CHP – MSP HÜKÜMETİ
27 Mart 2023 Pazartesi
MİLLİ SELAMETİN MİLLİ GENÇLİĞİ
20 Mart 2023 Pazartesi
İKİNCİ DARBE 12.MART.1971
13 Mart 2023 Pazartesi
MNP’NİN GENÇLERİ TOPLANIYOR
6 Mart 2023 Pazartesi
İLK SİYASİ AKSİYON MNP
27 Şubat 2023 Pazartesi
MİLLİ GÖRÜŞÇÜ OLMAK VEYA OLMAMAK
20 Şubat 2023 Pazartesi
TOBB’DA HAKSIZLIKLAR
6 Şubat 2023 Pazartesi
MOTOR,GÜMÜŞ MOTOR VE ERBAKAN
30 Ocak 2023 Pazartesi
OMUZ OMUZA BİR ÖMÜR
19 Aralık 2022 Pazartesi
BİR KIZIMIZ YAZIYOR
12 Aralık 2022 Pazartesi
MİLLİ GÖRÜŞ ÇALIŞMALARIM
5 Aralık 2022 Pazartesi
EVLENMEDE AKIL ÖNE ALINMALI
28 Kasım 2022 Pazartesi
HAY-DER’DEN ANKARA VALİSİNİ ZİYARET
21 Kasım 2022 Pazartesi
TOPLUMUN TEMELİ AİLEDİR
14 Kasım 2022 Pazartesi
MİLLETİMİZİN GÖRÜŞÜ MİLLİ GÖRÜŞ
7 Kasım 2022 Pazartesi
NİKÂHTA KERAMET VARDIR
31 Ekim 2022 Pazartesi
VERİRKEN GERİ ALMAK
24 Ekim 2022 Pazartesi
VE YUVAMIZI KURDUK
17 Ekim 2022 Pazartesi
SADAKAT FETHİN ANAHTARIDIR
10 Ekim 2022 Pazartesi
YOLUNACAK KAZ VAR MI
7 Ekim 2022 Cuma
ÇELME TAKAKARAK FİREN OLMAK
3 Ekim 2022 Pazartesi
ÇALIŞMALARIMIZ DÜNYA ÇAPINDADIR -4
26 Eylül 2022 Pazartesi
YUVAYI SAĞLAM KURMAK ESASTIR (3)
19 Eylül 2022 Pazartesi
YUVAMIZ KURULUYOR (2)
12 Eylül 2022 Pazartesi
HAY-DER, SAĞLAM AİLE VE YUVAMIZ
5 Eylül 2022 Pazartesi
Bİ ŞEY YAPMALI
29 Ağustos 2022 Pazartesi
MUTLULUĞUN SIRRI NİKÂHTIR
22 Ağustos 2022 Pazartesi
ASR-I SAADETTE BİR EVLİLİK
15 Ağustos 2022 Pazartesi
MÜSLÜMANLIKTA EVLENME
8 Ağustos 2022 Pazartesi
EVLENDİRİN GÖREVİ HEPİMİZİN
1 Ağustos 2022 Pazartesi
ÖRNEĞİMİZ ASR-I SAADET
25 Temmuz 2022 Pazartesi
HERŞEY MUTLULUK İÇİN
18 Temmuz 2022 Pazartesi
ADİL DÜZENE GEÇERKEN
4 Temmuz 2022 Pazartesi
İSRAF İHANETTİR
27 Haziran 2022 Pazartesi
TARİHİNE BAĞLI OLMAK
20 Haziran 2022 Pazartesi
BİZ HAKKI ÜSTÜN TUTARIZ
14 Haziran 2022 Salı
GENÇ NEFİS TERBİYESİ YAPMALIDIR
6 Haziran 2022 Pazartesi

 
En Çok Okunanlar
Eskişehir Apartlar Yurtlar
Eskişehir Apartlar Yurtlar
Eskişehir'i Sosyal Medyadan Takip Edin...

YAZARLAR
 
BU KOCA ŞEHİRDE EVSİZİM
 
Kalp atım hızınızı hesaplayarak yağ yakmaya başlayın!
 
Türk-İslâm Kültürüne Kin ve Nefret Besleyenler, Erdoğan’a da kin ve nefret beslerler
 
GÜNDOĞDU YILDIRIM
İLLE DE VATAN
 
Hüseyin DÜŞ
Bioenerji Şifasının Amacı
 
Hüseyin GÜVEN
NEDEN CUMHUR İTTİFAKI? DSP GENEL BAŞKANI GEREKÇELERİNİ AÇIKLADI. BAŞKAN İSTİFA EDER Mİ?
 
Konuk Yazar
SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR..
 
 
 
Nevzat Laleli
SANAYİLEŞME MOTORLA BAŞLAR
 
Özgür TIKIZ
Asrın seçiminde kazanan Türkiye Yüzyılı oldu
 
 
 

 

 

Eskişehir Kültür Sanat
online ziyaretçi: 476
online üye: 0
 
Telif hakkı saklıdır © 2000-2023 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
eskişehir

eskisehir@eskisehirreklam.com