MNP’nin kuruluş yıllarında Osmanlıyı veya Padişahları kötülemek bir moda haline gelmişti. Böyle bir zamanda kurulan bir siyasi parti, haberi veren gazete kupüründen de görüleceği gibi kendinin “Sultanlar kurulduğunu” ilan ediyordu.

            Erbakan Hoca; “MNP’nin kurucuları Sultan Fatihtir, Sultan Yavuz Selimdir, Kanuni Sultan Süleyman’dır, Abdülhamit Hazretleridir, Ak Şemseddin Hazretleridir, Molla Gürani Hazretleridir, 600 okkalık top mermisini (Ya Allah diyerek topa süren) Seyyit Çavuşlardır” diye açıklama yapıyor, MNP, milletin kendisidir, özüdür, tarihidir diyerek pekiştiriyordu.

            Özellikle AP’li muhafazakâr kesim, doğru hangisidir, yanlış hangisidir diyerek yollarını belirleyeceklerine, Erbakan Hocanın erken çıktığını, bu sözleri söylemenin henüz zamanı gelmediğini söyleyerek Hocayı tenkit ediyorlardı. Bir kısmı da Hoca kendini gizlemeli iktidara geldikten sonra bu açıklamaları yapmalıdır, diyorlardı. Bazıları da “Peygamberimize; seni başımıza emir yapalım, sana istersen en güzel kızımızı nikâhlayalım veya sana büyük imkânlar verelim, dedikleri halde O bunları kabul etmedi. Onun için Erbakan Hocanın yaptığı yanlıştır, diyorlardı.

            Erbakan Hocamız ise bunlara cevaben; “Peygamberimize bu teklifler şartlı olarak yapıldı. Bunları sana verelim ama bizim putlarımızı aşağılamaktan vazgeç dediler. O bu şartları kabul etmedi ve “Vallahi, Amca; Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseler ben bu davadan vazgeçmem” demişti.

             MNP GENÇLİK KOLLARI

             Fotoğrafta Genel Başkan olarak ben masanın önünde oturuyorum. Hemen arkamda ayakta Bülent Arınç, sol karşımda Beşir Atalay (Eski İç işleri Bakanı) ve sağ yanımda oturan Nevşehir millletvekili ve TBMM İnsan hakları komisyonu Başkanı olan Mehmet Elkatmış’ı görüyorsunuz.

<><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><><> 

            Eğer bir dava taban tutacak halk içinde yer bulacaksa, her boyutuyla yaşanacaksa onun mutlaka gençliği olmalıdır. Hak dava için ise gençlik, bu davanın olmazsa olmazıdır. Erbakan Hocamız gençlik çalışmalarını bizzat kendisi yürütür, programlar yapar ve bunları uygulardı. Genel merkez Genel Başkan Yardımcısı ve Yan kuruluşlar Başkanı vardı ama onlar gençlik çalışmalarında devreye girmezlerdi.

             Ben henüz Mühendislik öğrencisiyim. Ama Hocamız beni çağırarak; “Nevzat, MNP Gençlik Kolları Genel merkezini sen kuracaksın” diyerek bana görev verdi. Ben gece öğrenimi yaptığım için gündüz vaktim müsait idi. Ben den önce bir iki teşebbüs yapılmışsa da muvaffak olunamamış ve görev bana verilmişti.

             Milli Görüşçü gençler her an, her zaman kalabalık gurupla zaten Hocamızın çevresinde yer alıyorlardı. Bunların bazıları ile görüşerek MNP Gençlik kolları Genel Merkezini kurdum ve kuruluş günü hatırasını tespit etmek için yukarıda görülecek fotoğrafı çektirdim.

             O günün bu önemli gençlik kadrosu 2000 li yıllarda fire verecek ve “Biz milli görüş gömleğini çıkardık” diyerek milli görüş karşısında bir başka partide yer alacaklardı. Hâlbuki biz de hak davada, zorluklara karşı sabretmek mecburiyetindeydik ve biz de biatından (bağlılık yemininden dönmemek) vazgeçmemek esastı. (Fetih suresi 10 – 11)