Güzel ülkemizin topraklarında bu kadar üzüntüler varken, bu kadar derinden acılar varken üstüne hepimizin sağcısıyla, solcusuyla, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle ve bütün ırklar olarak karşı çıktığı ve de bütün insanlığı her daim üzen “darbelerle” karşı karşıya kaldık.

15 Temmuz 2016 tarihinde başlayan darbe girişimleri özellikle İstanbul ve Ankara’da başlayan hareketlenmeler neredeyse ülkenin bütün coğrafyalarını sardı sarmaladı. Fakat bütün ülkeye yayılmaktan halkın birlik, beraberlik ve de kardeşliği sayesinde ortadan kaldırıldı.

Hepimizin unuttuğu bir şey vardır ki; oraya giden bir sürü er’in, bir sürü gencecik askerin bu olaylardan zerre kadar haberi olmadığını hepimiz biliyoruz. Basın ve medyada çıkan bir sürü videoda askerlerin hem görüntüleri hem de konuşmaları kayıt altına alındığını hep birlikte izledik. Hep beraber okuduk, gördük. Fakat hepimizin de unuttuğu bazı şeyleri hatırlatmakta fayda vardır. Darbeyi yapmaya kalkışan o rütbelilerin emrinde olan bir sürü gencecik askerin hiçbir şeyden, hiçbir olaydan ve de yapılması planlanan o lanetli darbeden haberlerinin olmadığını hep beraber gördük. Evet! Hep beraber çekilen videoları izliyor, çekilmiş fotoğraflara bakıyoruz. Bakıyoruz lakin hepimizin kör olduğu ve bazı şeyleri görmediğimizi söylemek, yazmak ve de yüzünüze vurmak istiyorum.

Bu darbe girişiminde bulunan şereften, namustan ve haysiyetten yoksun olan vatan hainleri rütbeliler bu ülkeyi büyük bir kaosa sürüklemek istediler. Onunla beraber bir sürü masum eri de ortaya atıp halkla, polisle karşı karşıya gelmeleri için plan yaptılar. Bütün o gencecik çocukları sokakların tutmasını, insanlara kurşun sıkmalarını, polislerle çatışmaya girip silahlarını hiçbir zaman teslim etmemelerini emretmişlerdi. Öyle ki bir sürü çatışma oldu. Halka özellikle de görev başında olan polislere kurşunlar sıkılmaya başlandı. Bir sürü polis memuru ve halkın arasından bir sürü masum insan katledildi.

Bu ülkede böyle itlerin vatan hainliği yüzünden binlerce masum insan ölümle burun buruna geldi. Öyle ki yüzlerce masum insan öldürüldü. Bir sürü insanın psikolojisi bozuldu. Gecelerdir uyuyamaz oldular insanlar. Helikopterlerden sıkılan mermiler, uçaklardan atılan bombalar, dinsiz ve vatan haini darbeci rütbeliler yüzünden ölenler (halk, polis, asker) oldu.

Şunları asla unutmamamız gerekir.

Tabi bu ülkeye bir darbe yapılması planlandı. Vatan haini olan rütbeliler bu ülkeyi ele geçirip istedikleri gibi at koşturma planları yapmışlardı. Tabi bunların istedikleri olmadı. Cenabı Allah’ın izniyle de hiçbir zaman olmayacaktır. Tabi bu olayından ciddi manada etkilenen halkta haliyle tepkilerini ortaya koymak için sokaklara döküldüler. Böyle bir şeye asla izin vermeyeceklerini ve de gerekirse her gün meydanlara çıkıp protestolarını yapacaklarını ortaya koydular. Tabi burada halka düşen en güzel görev; etrafı kırıp kırmadan, parçalamadan, öldürmeden, dövmeden ve de ateşe vermeden protesto haklarını kullanabilmektir. Fakat bazı protestocuların askere, emir altı olan zavallı çocuklara neler yaptıklarını gördüğümüzde ne kadar doğru hareket edilmediğini net bir şekilde görebiliyorduk.

Emir altı olan zavallı askerleri ve hiçbir şeyden haberleri olmayan gençleri öldüresiye dövülmesi, kemerle kırbaçlanması, videolarda izlediğim görüntülerde “4 askeri öldürdük, şimdi 5’incisine gidiyoruz” cümlelerin kurulup orada o zavallı erlere yapılan işkenceleri ne kadar doğru bulabiliriz ki? Öldürmelerine hiç gerek yoktur. Yargıya vereceksiniz. Yargı gerekeni fazlasıyla yapacağınızdan emin olabilirsiniz. Çünkü bir darbeye teşebbüs yapılmıştır. Ciddi bir suçtur. Bütün insanlığa zararı olan bir harekettir. İnsanların ölümlerine, hayatların perişan olmasına sebebiyet veren bir durumdur. O sebeple o dinsizleri öldürmeyeceksiniz, tertemiz ellerinizi kalkıp kirletmeyeceksiniz. Yalan dolan haberlere inanıp hareket etmeyeceksiniz. O vatan hainlerini bir bir alıp, yargıya teslim edeceksiniz ki onlardan her daim farkınız olsun.

Ey İnsanlık!

Sizler kendinizi çok ama çok soru sorup, kendinizi çok ama çok sorgulamanız gerekir. Bu kadar darbeci, kıdemli ve de rütbeli itlerin, vatan hainlerin bulunduğu bir noktada neden kalkıp emir altı, zorla gönderilmiş, kandırılmış ve tatbikat vardır denilerek ortaya atılmış zavallı askerlere zarar veriyorsunuz ki? Söyler misiniz? Güneydoğu da öldüğünde şehit dersiniz. Lakin batıda da vatan haini dersiniz dimi? Sorgulamadan, etmeden, bakmadan, araştırmadan insanları ölümüne dövmek, tartaklamak, taşlamak, kırbaçlamak sizin göreviniz değildir. Kaldı ki hele hele öldürmek hiçbirinizin görevi değil!

Bizim ülkemizde işleyen bir yargı, bir hukuk, bir mahkeme, Yargıtay, Danıştay, hakimler, savcılar vardır dimi.  Sizler o insanları öldürmek yerine, kötü görüntüye sebep olmak yerine, onları kırbaçlayıp bütün dünyaya rezil olmak yerine onları adalete teslim etseniz, onlara hiçbir işkence yapmadan savcılara, polislere teslim etseniz daha doğru olmaz mı? Suçsuz, günahsız olan insanlara ceza vermek hiçbirimize düşmez. Fakat vatan hainlerine özellikle de bu olayı ortaya çıkaran bütün o şerefsiz rütbelileri alıp yıllarca hapishane de tutacaksın. Ölünceye kadar onu orada tutacaksın. Vatanımı seviyorum, milliyetçiyim diye geçinen insan kalkıp suçsuz bir polise, bir askere, bir sivile el kaldırmaz. Bizim ülkemizde mahkemeler, yargı süreçleri ve de prosedürler var. Kendi başınıza kalkıp birilerini suçlayamaz yahut kırbaçlayamazsınız. Ya da vatan haini ilan edemezsiniz. O sebepledir ki; masum insanların ölümlerine sebep olmayın. Vatan haini olmayanları vatan haini ilan etmeyiniz. Boş yere sorup soruşturmadan, etmeden, araştırmadan insanları yargılamaya kalkmayın. Bu ülke hepimizin ülkesidir. (Vatan hainleri hariç!) Emir altı olan askere değil; vatana, toprağına, bayrağına, insanına hainlik yapan itleri yargılayın!

Darbe yapmaya kalkışan it sürülerine, vatan hainlerine hiçbir zaman göz açtırılmamalıdır. Gerektiği gibi yargıyla beraber işlenecek olan süreçlerle beraber ellerinden geleni yapmalıdır devlet büyükleri. Vatan hainlerinin cezası, halkı birbirine düşürmeye çalışanların cezası bellidir. Mahkemeler var, yargı var, hakimler, savcılar var. Öyle ki; şuan da herkes görevinin başındadır. Doğru bir şekilde karar verip hukuksal işlemleri devreye koymuşlardır. Sizler en demokratik hakkınız olan protestolarını yapmak için meydanlarda ya da her neredeyse yapmaya devam edin. Lakin suçu olmayan zavallı askerleri öldürmeyin, işkence yapmayın,  kırbaçlamayın. Onlar benim, senin kardeşin. Onlara destek çıkın. Vatan hainleri itlere değil!

Rabbim ülkemizi, milletimizi, Türk’üyle, Kürt’üyle ve de bütün ırklarla beraber korusun inşallah. Rabbim vatan hainlerinin, topraklarını satanların, kardeşlerine kurşun sıkanların varlıklarını yerle bir etsin inşallah.

Rabbim doğru yoldan çıkmış olanları hidayet eylesin. Vatan hainlerinin kökünü kurutsun. Yüce Mevla’m hepimizi her daim korusun inşallah.

Yüce Allah’ın selamı hepinizin üzerinde olsun.  Vatan hainleri hariç…

Amin!

Sosyal Bağlantılar:

Facebook:    https://www.facebook.com/YazarMehmetKizilkaya/

İnstagram:  https://www.instagram.com/mehmetkizilkaya_/

“Mehmet Kızılkaya”