“Güzelliklere Allah (c.c) İle Ulaşın…” - Eskişehir Haber

“Güzelliklere Allah (c.c) İle Ulaşın…”

“Güzelliklere Allah (c.c) İle Ulaşın…”
Yayınlama: 27 Ağustos 2016 Cumartesi - 7.423
A+
A-

 

 

İman etmiş ve inanan insanların yaşadığı zorluklar ne denli olursa olsun, kendisine her daim ihtiyaç olunan ve kendisinden her zaman yardım beklenen Yüce Yaradan Allah (c.c) kesinlikle yardım edileceğinin, destek olunacağının en güzel şekilde en iyi haber ve de müjdesini vermektedir. Yüce Allah’ın, kutsal kitabı olan Kuran’ı Kerimde haber verdiği gibi yere, dağlara ve de göklere sunduğu, lakin onların korkarak yüklenmekten kaçındıkları emaneti yüklenen insana, taşıyamayacağı hiçbir yükü asla vermez.

 

İnan ve iman eden her müminin yapması gereken, Yüce Allah’a tam bir teslimiyet içerisinde teslim olmak ve yaşadıkları zorluklarla imtihanlardan geçirilirken her daim sabır göstermektir. Yaşanılan, içerisinde bulunulan ve de yaşanacak olan bütün sıkıntıların sonu gelir. Sabır acı meyvesi tatlıdır. Yaşanan onca zorluklar, yaşanmakta olan onca sıkıntılar, onca durumlar belirli bir süreden sonra, sanki başkalarının başından geçmiş gibi anlatıla durur insan. Her mümin, yücelerin en yücesi olan Cenabı Allah’ın kendileri için belirlediği, hayırların ve de hikmetlerin üzerine yarattığı bütün olaylarda, tüm sıkıntı ve zorluklarda Yüce Rabbini görmeli, nezaketli bir şekilde her daim sabretmelidir.

 

Musibetlerin, yaşanılan zorlukların, içerisinde bulunulan kötü durumların, hastalıkların ve de birçok farklı diğer durumların Cenabı Allah’tan (c.c) geldiğini ve de her şeyin ondan geldiğini sürekli olarak kanaat getirmek, o müminin hem sabrını hem de tevekkülünü fazlasıyla artıracaktır. Yaşanılan her şeyin birer imtihandan ibaret olduğunu bilinmesi ve de öğrenilmesi gerekir. Yaşadığımız sürece Yüce Mevla tarafından çeşitli imtihanlardan geçirileceği bilinmesi gerekir. İmtihanla yaşamak, Yüce Allah’ın hatırlanma durumudur. Kulunun unutulmadığının en güzel müjdesidir. Ahirette yaşanılacak ve hiçbir zaman tükenmeyecek olan sıkıntılardan uzak olabilmek için zorluk ve de sıkıntılı zamanlarında her daim güzel ahlak göstermelidir insanoğlu; orada her şey gibi azap dolu sıkıntılar da sonsuzdur çünkü…

 

Samimi, içten, inanmış ve de iman etmiş tüm müminler var olan bütün durumlarda Cenabı Allah’a en güzel şekilde bağlılıkların da ve de teslimiyetlerin de kararlı olurlar. Yaşanılan bütün musibetler geçici olmakla beraber, sonsuz bir şey değildir. Ancak biteceği anı bekleyerek tahammül etmek değildir samimi müminin yaşadığı. O kişi(ler) Rabbi için her daim sabreder; teslim olarak, tevekkül ederek, yinede Cenabı Allah’ın yardımını sabırla bekler durur.

 

Yüce Allah’a ellerini açıp yalvaranların isteklerine cevap veren Cenabı Allah,  Rum Suresin, 47 ayetinde “…İman edenlere yardım etmek, Bizim üzerimizde bir haktır.” Ayeti kerime de Yüce Allah’a karşı samimi olan insanlara yardım etmenin üzerinde gerçekten bir hak olduğunun haberini verir ve bütün herkese desteğini vaat eder. Kulları çaresiz kaldıklarında ve de acizlikleri noktasında, güç yetiremediğinde yardımıyla yanlarındadır. O ki; kullarının şah damarından daha da yakın bir noktada ve de her yerdedir.  Ve “O ki, yardım edenlerin en ama en hayırlısı olanıdır.”



Unutmamak gerekir ki; Yüce Yaradan’ın yardımı insanlığın her daim yakınındadır. Ancak bu yakın ve de uzak kavramların dünyevi ve de bizler için geçerli olan kavramlar olduğunu da bilmemiz gerekir. Cenabı Allah’ın katında asla zaman denen bir şey yoktur. Yüce Allah (c.c) zamandan münezzehtir.  Bu sebeple Cenabı Allah tarafından gelen yardım o an da gelebilir, yıllar süren bir zamandan sonra da gelebilir. İnsanoğlu sabretmeyi bilmelidir. Sabır acıdır. Lakin meyvesi her daim tatlıdır. İnsanoğlu sadece ve sadece sabrederek ve de umut var olarak Yüce Rabbimizden yardım dilemelidir; öyle ki yardım gelene kadar, hatta ve hatta ondan sonrasında da sözüne olan sadakatiyle de denenir.



Hepiniz Hz. Yunusu (a.s) biliriz.



Hz. Yunus (a.s) balığın karnı içerisinde karanlıkların içerisindeydi. (Saffat Suresi, 143-144 ayeti kerime’de) şöyle buyrulmuştur; “Eğer ki Cenabı Allah’ı çokça tesbih edenlerden olmasaydı”, Onun karnında (insanların) dirilip kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı. Ayeti kerime de bildirildiği gibi kıyamet gününe kadar orada, onun içinde kalacaktı. Lakin o ki sürekli olarak Yüce Rabbi’ni anmış, sonsuz merhametin sahibi olan, müminlerin ve de iman edenlerin dostu olan, onlara her daim hayır yolları açan Cenabı Allah’ın yardımıyla karanlıktan aydınlığa kavuşmuştu.

 

Yüce Yaradanımız olan Allah, insanoğlunun yüreğinde olan ve de gizledikleri her şeyi bilen, gören ve kendisine yalvaranların isteklerine cevap verip, istedikleri şeyleri en güzel şekilde veren, icabet eden yücelerin en yücesidir. İnsanlar kendi içlerinde gizledikleri tek ama yalnızca bir düşünceyi bile yücelerin en yücesi olan Cenabı Allah’tan asla ama asla hiçbir zaman gizli tutamazlar. Kaldı ki asla da gizli kalmaz. İnsanoğlunun Cenabı Allah’a karşı samimi bir şekilde elleri açıp O’na dua edip, ondan bir istekte bulunması bile yetecek derecede güzel ve özeldir. İnsanoğlunun içinden geçen şeyler, onların her daim duası halini gelir denilir. Öyle ya kendine yalvaranları işiten ve de gören Yüce Allah yalvaranlara her daim en güzel şekilde icabet eder.



İnsanoğlu olumsuzluklar denizinde yüzmeye çalışmamalıdır. İnsanoğlu olumsuz hareket ile düşüncelerle kendisini, yüreğini, beynini ve zamanını boşa harcayıp, kendisini o boş şeylerle oyalayacağı yerde yücelerin en yücesi varlığı tek olan ve de her daim bizlere yardım eden Cenabı Allah’a sığınarak dua edilerek belirli bir süre sonra sabırla ne kadar güzel bir şekilde sorunların çözüldüğü görülecektir. Yüreğinize ne kadar ferahlık geldiğini görmüş olacak,  aynı zamanda bütün sıkıntılardan arındırılmış olarak yeni bir yaşama yelken açmış olacaksınız.

 

Yaşamlarını sürdürdüğü evren üzerinde yaşadıkları zorluklar karşısında kendilerini adeta karmaşık ve çıkmaz olarak belirtilen bir labirentin içerisinde çaresiz hisseden, çıkış yollarını asla bulamayan insanlar, hiçbir zaman, hiçbir şekilde, hiçbir nokta da karamsarlığa kapılmamalıdır. Şeytan öyle bir lanetlenmiş ki, insanoğlunu her daim, her noktada çıkış yollarını kapatır. İnsanoğlunu sürekli olarak karamsarlığın içerisine atar. Şeytan, çıkış yollarını hiçbir zaman bulamayacağı, sürekli olarak oralarda kalınacağı yönünde karamsarlık telkinlerini verir durur. Lakin ne olacağını bilmez ki sadece insanoğlunun kulağına fısıldar durur.



Allah’a iman etmiş ve de inanan insanlar bilmelidir ki, yaşadıkları olaylar her ne olursa olsun her ne denli zor olursa da olsun, her ne kadar kötü düşünüyor olursa olsun, kendileri için her daim mutlaka ama mutlaka bir güzellik, bir de hayır vardır. Unutulmamalıdır ki, kendilerini o çıkışı olmayan labirentlerin arasından çıkış yollarını gösterecek ve de o çıkış yollarındın hayırlara bir kapı açacak olan yalnızca ve yalnızca yücelerin en yücesi olup, her şeyin üstünde olup, her şeyin üstesinden gelen Cenabı Allah’tır. Var edilmiş olan bütün insanlığın, tüm yeryüzünün sahibidir.

 

Karanlığın son noktası aydınlıktır. Sabır acı meyvesi tatlıdır. Sabırla karanlığı yararak sabahı çıkaran yücelerin en yücesi olan Allah’a (c.c) sığınıp, sığınırken tam bir teslimiyet içerisinde teslim olunduğunda ve içten içe dualar edildiği vakit, O kullarını en güzel aydınlığa kavuşturduğu bilinmesi gerekir. O ki sonsuz merhamet sahibidir. O ki her şeyin sahibidir. O ki her şeyden üstün olan yücelerin en yücesi Allah’tır. O’na bağlı kalan, O’na iman eden her kimse güzelliklerin hepsine ulaşır. Karanlıktan kurtulur.

 

Ey İnsanoğlu!

 

Yaşadığınız evren içerisinde her şey kusursuz bir şekilde olursa, kusursuz bir şekilde işlerse o zaman hiçbir zaman hiçbir şekilde imtihan denen şey olmaz. İmtihan denen hiçbir şey yaşanmaz. İnsanoğlu bir şeyleri aşmalıdır ki, Cenabı Allah’ın karşısına, huzuruna en güzel şekilde arındırılmış zem zem suyuyla yıkanmış bir şekilde çıkabilsin.

 

Unutmamak gerekir.



Musibetler insanoğlunun üzerine gökten yağan yağmur gibi yağar; ancak bedenlerine inen her yağmur damlasıyla İnsanoğlu daha da güzel bir şekilde arınmış olur. Her seferinde biraz daha da arınır… Gökten bulutların derinliklerinden yağmur damlaları yağmazsa kul Rabb’ine o güzelim aşkını nasıl kanıtlayabilir ki?



Yücelerin en yücesi, güzellerin en güzeli bizleri yaratan Cenabı Allah’a karşı her daim içten ve samimi bir şekilde hareket edip, karşısına ter temiz bir şekilde giderek yol alırsak eğer; O’da bizlere doğru, güzel ve iyi olan bütün yolları ilham edecektir…

 

Allah’a iman edenler, O’na inananlar var olan bütün sıkıntılarından ve de tüm karanlıklardan en iyi şekilde kurtulurlar.

 

Ya Rabbim!



Bizlere zahirinde de bir şey bırakma ve bizleri güzel olan, hayırlı olan ve de mutluluk verecek olan en güzel yerlere sen ulaştır. Sen bizleri aydınlığa kavuştur. Sen ki, bizleri güzelliklere ulaştıran yücelerin en yücesisin. Sen teksin! Senden daha güzel yoktur. Sen ki, bizleri karanlığın derinliğinden alıp aydınlığın ortasına koyabilen alemlerin Rabbisin…

 

Amin!

 

Vesselam…

 

Facebook:    https://www.facebook.com/YazarMehmetKizilkaya/

 

İnstagram:  https://www.instagram.com/mehmetkizilkaya_/

 

“Mehmet KIZILKAYA”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024