Barbar İran Devleti Aklını Başına Almalı
İran Devleti aklını bir an önce başına almalıdır sözüyle başlamak istiyorum.
Katil İran Devletinin bitmek bilmeyen idamlarının, şeriat altından masum insanları katletmeleri, özellikle Kürt halkı başta olmak üzere, kendi halkına ve diğer birçok halka yaptıkları zulüm ve barbarlıklarını anlatmak istiyorum.
İran Ülkesi, her ne kadar dışarıdan bakıldığında şeriat kanunları çerçevesiyle yönetilen bir devletmiş gibi gözükse de, şeriat kanunları ile zerre kadar alakası olmayan zalim bir devlettir.
İslam dininde şeriatın ne olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Şeriat kanunları tüm herkesin öcü gibi gördüğü bir şey değildir elbette. Şeriat demek; İnsanların Yüce Rabbimizin hükümleri ile yönetilmesidir kısacası. Fakat barbar olan bu İran Ülkesi bütün her şeyi kendi menfaatleri doğrultusunda uyarlamalarıyla kendi menfaatlerine din kılıfı takmalarıyla birlikte bütün her yere servis ediyorlar. Bunun adını da kısacası şeriat koyuyorlar.
Barbar İran Ülkesinde çocuk, kadın ve Kürt olmak gerçekten de tam bir zulüm demektir. Bu üçgenin içerisinde yer alan kadın, çocuk ve Kürtler neredeyse attıkları bütün adımları suç sayılıyor. Lakin şöyle bir şey vardır ki elitlerden olduğunuz zamanda da durumlar tamamen farklılık göstermektedir. Hepinizin de anlayacağı gibi burjuva her yerde yaşamaktadır.
Barbarlıklarından ödün vermeyen İran devleti ile ilgili haberlerin hemen hemen hepsinde sürekli olarak idam cezalarını görmek ve rastlamak mümkündür. Bu idam haberlerin en başında da Kürt gençleri gelmektedir. İran Devleti 2015 yılının ilk haftasında neredeyse 20 Kürt gencini idam sehpasına yolladı. Neden mi? Söyleyeyim çünkü İran devletine karşı oldukları için. 19 Şubat'ta Sanam Naseem adlı 22 yaşındaki bir genci daha idam ettiler. Neden mi? Çünkü kendisi 17 yaşındayken Muhalif Kürt Partisi'ne üye olmasından ötürü "Allah'a Düşmanlık" ve "Dünyada Ahlaksızlık" suçlarından dolayı ölüme mahkumiyet... Yani; Barbar İran Devletine karşı gelmek, Allah'a düşman olduğunun zihniyeti olup, aynı zamanda bu dünyada ahlaksızlıkla da eş değer olduğunun göstergesidir. Geçekten de bu zihniyetin içlerine işlenen hastalık nasıl bir algıdır ki anlaşılır gibi değil.
Kürtler, barbar İran Ülkesinde sahipsizdirler. Sürekli asılıyor, zulüm görüyor ve hatta asılmaları, idam edilmeleri yetmezmiş gibi de o tertemiz insanların cansız bedenlerini şehrin içinde vinçlere asılı bir şekilde dolaştırıyorlar. Neymiş yapılan bu hareketleri sözde diğer Kürtlere gözdağı vermek için yapılmaktadır.
Peki bu zulümler karşısında, bu idamlar karşısında kimler tepki gösteriyor ki ? Gördüğüm ve araştırdığım kadarıyla birkaç insani örgütlerin dışında bütün dünya sessiz kalmıştır ve kalmaya devam etmektedir. Barbar İran devletinin bütün komşu ülkeleri bu vahşetlere sessiz kaldıkları için bu suçun ortaklarıdırlar. Bu zulümlere, bu ölümlere, bu katliamlara, bu barbarlıklara sessiz kalıp, seyirci pozisyonlarında olduğunuz sürece, bütün insanlığın tırnaklarından, parmaklarından kanlar akmaya devam edecek, vicdanlarınızın salası, minarelerin vazgeçilmezi olacaktır.
Barbar İran Ülkesinde doğru olmayan şeriat adı altında binlerce kadını, erkeği kendi yaşamlarından ettiler. Öyle anlaşılıyor ki bu gidişle bu ülkede daha bir çok insanı yaşamlarından koparacakları görülmektedir.
Yüce Rabbimizin hükümleri arasında zalimlik, öldürmek, katletmek yok ki, Barbar İran Ülkesi zalimliği bu denli şiar edinmiş durumda. Allah zalimlere karşı her zaman savaşın, mazlum insanların yanında yer alın diyor. Barbarlıkta sınır tanımayan İran Ülkesi ise zalimlikte sınır tanımadığı gibi densizce arsızca şeraitten söz etmektedir.
Barbarlıkta sınır tanımayan İran Ülkesinin insanlara yapılan katliam ve zulümlerin istatistiksel verilerini şöyle verebilirim.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun istatistik raporuna göre Barbar İran Ülkesi, 2013 yılının Temmuz ayı ile 2013 yılının Haziran ayı arasında yaklaşık 852 kişiyi idam etti ve bu idamların gerekçeleri de, evrensel olan hukukta ciddi suç teşkil edilmeyen etmenlerdi. 2014 yılı içerisinde 18 yaşından küçük olan 8 kişinin idam edildiği de rapor içerisinde yer almaktadır. 2014 yılının Haziran ayından beri farklı dine mensup olan yüzlerce insanın, kendi dini uygulamaları yerine getirdikleri gerekçesiyle tutuklanmaları olmuştur. Bu istatistiksel verilerin arasında bir diğer kötü uygulamasında yüzlerce gazetecinin tutuklu bulunduğunu da yazmak isterim. Bunun yanı sıra bir çok İnternet sitesinin (Web) sahibi konumunda olanların tutuklu oldukları da gözlerden kaçmamıştır.
Değerli arkadaşlarım Barbar Faşist İran Devleti zıvanadan çıkmış durumdadır.
Kürtler başta olmak üzere, bütün insanların korku içerisinde yaşadıkları görülmektedir. Kürtler başta olmak üzere, bütün insanlar, bütün halk acabalarla yaşamaktan, "acaba bu da mı suç demekten" bıkmış durumdadırlar.
Kahrolası dünya halkı, her zaman ki gibi sus pus. Kendi kafalarını bacak aralarına sokup "aman kimse görmesin bizi, aman bana dokunmayan yılan bin yaşasın" moduna girmişler.
Son olarak;
İran Devletinin barbarlıklarına, zalimliklerine, katliamlarına başkaldırmayan, ezilenlerin yanında yer almayan, mazlumların yanında yer almayan herkes, mazlumluk ile yüzleşsin ki, dünyanın kaç bucak olduğunu görsünler. Katil İran'ın kelleci olan zihniyeti yakın zamanda idam edilmesi temennisiyle...
"Mehmet KIZILKAYA"
Bir Yorum Yazın