Cenabı Hakk Katında Irk ile Değil Takva ile Üstünlük Sağlanır - Eskişehir Haber

Cenabı Hakk Katında Irk ile Değil Takva ile Üstünlük Sağlanır

Cenabı Hakk Katında Irk ile Değil Takva ile Üstünlük Sağlanır
Yayınlama: 5 Mayıs 2015 Salı - 6.420
A+
A-

 

Irk, etnik kökenlerine göre insanların kategorize edildikleri sistemdir. Yüce Yaradanımız olan Allah (c.c) bizleri farklı ırklar olarak yaratmıştır. Irkçı, insan ırklarının fiziki şekilleri ve renklerini esas alınarak birbirlerinden kendi üstünlüklerini temel alan ve Irkçılık felsefesini benimsemiş kimselerdir.

Irkçılığın dehşeti yeryüzünün tüm noktalarında görebilmek mümkündür. Tabi ırkçılığın dehşetini sadece Nazilerle sınırlandırmak doğru değildir. Dünyanın neredeyse birçok yerinde, birçok noktasında ırkçılık nedeniyle çok büyük felaketler yaşanmış yaşanmaya devam etmekte olup, yüz binleri aşan sayılarla insanlar ırkçılık yüzünden aşağılanmış, öldürülmüş, kendi evlerinden, mahallelerinden, çevrelerinden, ailelerinden zorla göç ettirilip, zorla köleleştirilmiş ve de söz de hayvan muamelesi görerek en sonunda da ölüme terk edilmişler. Bu insanları kendi yaptıkları ilaç çalışma ve deneylerinde kobay olarak kullanılmışlardır. Yaptıkları ırkçılıklar yüzünden o insanların hayatları hiçe sayılmıştır.

Dünyanın bütün tarih kitaplarında ırkçılığa dayalı olan acımasızlıkların ve vahşetlerin tamamı belgelenmiştir.

Yeryüzünde ırkçılığın ne kadar kötü olduğunu sizlere birkaç örnekle yazmak istiyorum.

Yüce Yaradan tarafından teni siyah olarak yaratılmış olan bir insanın beyaz tenli olan insanlar tarafından saldırıya uğraması. Irkçılık adeta kin, öfke, saldırganlık, barbarlık ve de çatışmaların en büyük sebepleridir. O beyazlar, hiçbir suçu olmayan bir insanı sadece ve sadece Cenabı Hakkın verdiği ve yarattığı bir deri rengi yüzünden öldürülebilecek kadar insanlıktan çıkmışlardır. Öyle ki o insanları da bu hale getiren, bilerek ya da bilmeden, telkini altında yaşadıkları olan sosyal Darwinizm’dir.

Burada sizlere Yüce Yaradanımızın bizler için surelerinde emrettiği güzel bir şeyi yazmak istiyorum.

( Maide Suresi, 2 ) …takva ve iyilik konusunda her daim yardımlaşınız, haddinizi aşmada ve günahlarınız da yardımlaşmayın ve Cenabı Hakktan korkup – sakının… 

Darwinizm ile konumuza devam edelim. Materyalist bir teoriden olan Darwinizm’in ön gördüğü toplum yapısının nasıl olduğunun da iyi bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Şunu belirtmek isterim. Sosyal Darwinizm, diğer bütün materyalist toplumsal olan teoriler gibi, sadece insanoğlunun kendisine karşı olan sorumlulukları ve kendi çıkarları düşünerek yaşamayı hak bulan bencil bir varlık olduğunu öne sürdüğü için hiçbir şekilde, hiçbir yerde ne bireylere ne de topluma, ne bir güzel ahlak ne de bir mutluluk asla kazandıramaz.

İnsanlar gerçek olan mutluluğu ve de güzel ahlakı kazanmaları için, öncelikli olarak kendi bencil hırslarından vazgeçmeleri gerekir.

Tabi bunlar nasıl olacak dersek; bunun nasıl olacağını insanlığın tümüne öğreten Rabbimizin emri olan din ahlakıdır. Öyle ki yeryüzüne indirilen ve son kitap olarak bildiğimiz Kutsal olan Kitabımız Kur’an-ı Kerimde, insana Yüce Yaradana karşı olan sorumluluklarımızı ve Onun rızası için uyması gereken ahlaki değerleri de en güzel şekilde belirtmiş ve de bildirmiştir.

Burada sizlere Yüce Yaradanımızın bizler için surelerinde belirttiği birkaç cümle yazmak istiyorum.

( Bakara Suresi, 112 ) Hayır, kimler (güzel davranışlarda ve ) iyiliklerde bulunarak kendilerini Yüce Allah'a (c.c) teslim ederse, artık onun Rabbi Katında ecri vardır. Onlar için o korku yoktur ve de onlar mahzun olmayacaklardır.

Eğer ki bizler, siyah tenli olanıyla, beyaz tenli olanıyla, Türk ile, Kürt ile, Laz ile, Arap ile, Yüce Yaradanımız olan Allah'ın (c.c) yeryüzüne indirdiği Kutsal Kitabımız olan Kuranı Kerime iman eder ve uyarsak, o zaman tüm insanlara karşı her daim şefkat, merhamet ve de sevgi duyguları ile dolu olmalıdırlar.

Yüce Yaradanımız olan Allah’tan korkanlar, Cenabı Hakkı seven ve de Onun emirlerine itaat eden kişiler, insanları Allah'ın yarattığı en güzel varlıklar olarak sevmeli, onlar arasında milletlerine, dillerine, ırklarına, tiplerine, deri renklerine göre asla ama asla bir ayırım yapmazlar. Tüm her şeyde, her birinde Yüce Yaradanın yarattığı farklı güzellikler görür, bu farklı güzelliklerden zevk alırlar. İnançları gereği de her daim merhametli, sevecen ve de koruyucu insanlar olurlar.

Ne yazıktır ki, Darwinizm’in denen şeyin yalanlarıyla birlikte beyni yıkanan birçok insanın, diğer insanlardan, ırklardan, milletlerden, dillerden nefret etmeye başlarlar. O insanları ezmekten, yok etmekten, ortadan kaldırmaktan zevk alır, çevrelerine her daim mutsuzluk, korku, gerilim ve de vahşetler getirirler. Özellikle 19. Yüzyıl ve sonrasında görülen ve de görülmekte olan emperyalizm ve ırkçılık, Darwinist dünya görüşünün başlıca sonuçlarındandır.

Alemlerin Rabbi olan Yüce Yaradan, Kutsal kitabımız Kuranı Kerim’de ırklara göre ayrımların yapılmasını kesinlikle ve kesinlikle yasaklamış, insanoğlunun kendi ahlak ve de imanlarıyla Allah'ın Katında üstünlük elde edebileceklerini bildirmiş ve de belirtmiştir.

Yüce Yaradan biz insanoğluna en güzel şekilde Kuranı Kerim surelerinden olan ( Hucurat Suresi, 13 ) şöyle buyurmuş;

Ey insanlar, gerçekten biz sizi bir dişi ve erkekten yarattık ve birbirinizle tanışmanız için de kabileler ve halklar şeklinde kıldık. Şüphesiz ki Alemlerin Rabbi olan Yüce Yaradanın katında sizin en üstün yani kerim olanınız, (soy yada ırk değil) takvaca en ileride olanınızdır.

Şüphesiz ki Allah, bilendir, her daim haberdar olan ve haber alandır.

Vesselam…

 

“ Mehmet KIZILKAYA ”

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024