HADİ BUYRUN DİYARBEKİR’E GİDELİM - Eskişehir Haber

HADİ BUYRUN DİYARBEKİR’E GİDELİM

HADİ BUYRUN DİYARBEKİR’E GİDELİM
Yayınlama: 22 Haziran 2021 Salı - 2.240
A+
A-

 

Uzun yıllar olmuştu Diyarbekir’e gitmeyeli. İlk defa 1996’nın kış mevsiminde gitmiştim sert ve soğuktu ne amaçla gittim onu da çok hatırlamıyorum fakat çok değişmiş olarak gördüm…

Yıl 2021 bu seferki Diyarbakır gezimiz yorucu ve bir hayli sıcak bir seyahat oldu.

Şehirlerin sembolleri, tarihleri, kültürleri ve ruhları vardır.

Lâkin beni maneviyâtının çok etkilediğini ve bu manevi havanın etkisi altında kaldığımı söyleyebilirim…

Tabi yemekleri de bir o kadar güzeldi ufak ufak tatmak nasip oldu…

Diyarbakır’a Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından organize edilen Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmalarının Diyarbakır ayağını gerçekleştirmek için gitmiş bulunduk.

Bu üç günlük gezimizde Diyarbakır’da bulunan Tarihi ve kültürel zenginliklerinin bir kısmını gezip gördük.

Bunlardan bazıları: Sur İçi, İç kale, Hz. Süleyman Cami, Hasan Paşa Hanı, Ulu Cami, Dört Ayaklı Minare, Behram Paşa Cami, Keçi Burcu, Mardin kapı, On gözlü Köprüsü, Eğil’deki Hz. Zülkifl ve Hz. Elyesa Peygamberlerinin kabrini, Eğil Baraj Göleti’ni  Ergani’deki Çayönü Hilar mağaralarını ayrıca rivayete göre ilk tarımın yapıldığı yerleri gezme fırsatımız oldu…

Şunu sizin de bilmenizi isterim, Diyarbakır ipeği ile de meşhur bir ilimizmiş. Bende bunu yenice bu gezide öğrendim!

Bu gezimizde desteğini esirgemeyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ve bize rehberlik eden Diyarbakır il kültür turizm müdür ve rehber arkadaşlara şükranlarımı sunuyorum…

Türkiye’nin muhtelif illerinden 30; gazeteci, araştırmacı ve yazar arkadaşlarımız katılım sağladı.

Medeniyetlere ev sahipliği yapmış şimdi ise köprü vazifesi gören Diyarbakır da peygamber kabri ve sahâbe kabirlerinin olduğu mübarek bir şehir…

Diyarbakır İslâm orduları tarafından 639 yılında Hazreti Ömer döneminde, fetih edilmiştir.

Bu fetihde içerisinde bine yakın sahabenin bulunduğu İslâm ordusunun kumandanı İyaz bin Ganem olduğu tarihe geçmiştir. O dönemde İslam Ordusunun Anadolu'da ilk fethettiği şehrin adıdır Diyarbakır…

Gidip görün diyebileceğim çok yeri var Diyarbakır’ın fakat ilk gidin diyeceğim yer Eğil ilçesinde bulunan HZ. Elyasa ve Hz Zülkifl A.S. ‘ın kabirleridir…

Dicle barajının yapılması ve mezarları suyun altında kalacağından ötürü 1995 te resmi kararla yüksekçe bir tepeye nakil edilmiş.

Rivayet odur ki nakil eden insanların anlatmalarına göre cesetlerin hiç bozulmadığı ve sanki dün vefat etmiş gibi durduğudur…

İnanıyorum ki rûhâniyâtları o kadar yüksek ki sanki edeple giren ziyaretçileri karşılıyorlar, ziyaretinizde sizde bunu manevi olarak hissedebilirsiniz.

Sur içi ve İç kale size asırlardır ayakta durmasıyla yeniden tarihi ders veriyor…

Hz. Süleyman cami ziyaret etmeden geçmeyin. Çünkü maneviyatın yüksek olduğu bir mekân.

Hz. Ömer döneminde Diyarbakır’ın fethinin buradan başlaması ve Halid Bin Velid’in oğlu Süleyman ve diğer sahâbelerin burada yattığı mekândır.

Rivayete göre fetih sırasında 27 sahâbe burada şehit olmuştur.

Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü) Şehrin güneyinde, Mardin Kapısı dışında ve şehre 3 km. mesafede Köprünün bugün ayakta görülebilen kısımlarının 1065 tarihinde Mervaniler döneminde Übeyd oğlu Yusuf isimli bir mimar tarafından inşa edildiği üzerindeki kitabeden anlaşılmaktadır. Kesme bazalt taştan 10 gözlü olarak inşa edilen bu köprü görenleri kendisine hayran bırakıyor.

Ergani ilçesi Çayönü hilar mağaraları insanlığın ilk yerleşik hayata geçtiği ve madenciliğin ilk yapıldığı yer olarak gösteriliyor ve hemen yanında ise ilk tarımın yapıldığı arazilerin olduğu söylenmekte…

Ortaya çıkan şudur tarihsel olarak Mezolitik, Neolotik, Kalkolitik çağlara ev sahipliği yapmış bir kenttir Diyarbakır…

Mâ’mâfih kadim şehirlerden biri olan Diyarbakır Medeniyetlere ev sahipliği yapmış buram buram tarih ve maneviyât kokuyor. Adeta sizi büyülüyor kalın bu şehirde dercesine başımız gözümüz üstüne diyor Diyarbakır’ın güzel insanları…

Her memleketin iyisi ve kötüsü olduğu malumunuzdur ama siz işin iyi olan kısımlarına bakın…

Diyarbakır halkı artık terörle anılmaktan bıkmışlar. Yöre insanı eski Türkiye de çok çile çekmiş.

Fakat yeni ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanlarında olması ve iç içe güvende olmaları kötü oluşturulan algıları da kırmış. Devlete karşıt olanlara artık, sizi istemiyoruz defolun dediklerini gördüm…

Ülke olarak biz devletimizi seviyoruz hepimiz kardeşiz bizi birleştiren çok kuvvetli manevi bağlar var… Artık kavga etmemizi isteyenlere karşı mücadele vermeliyiz, mesajlarını işittim…

Her dem söylerim bu tarz gezilere destek olunması gerek yerel yönetimler gerekse devletin üst kademesi önem arz ediyor tanıtım ve yerli turizmi canlandırmak için elzemdir…

Bu Diyarbakır seyahatimizde bize ulaşımda destek olan Ankara Etimesgut belediye başkanı Enver Demirel ve emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum…

Ümit ediyorum ülkemin her karış toprağını gezme ve yazma fırsatım olur… Vesselâm…

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024