HADDİNİZİ AŞMAYIN, TÜRKLÜĞÜMÜZ İLE BOĞDURTMAYIN!
HADDİNİZİ AŞMAYIN, TÜRKLÜĞÜMÜZ İLE BOĞDURTMAYIN!
Seçim sonrası belediye devir teslimlerinde, ilk meclis toplantılarında, bayrağımıza, M.K. Atatürk’e vb. kurucu değerlerimiz başta olmak üzere haddi aşan bazı densizlikler gördük, görüyoruz…
Anladık ki; Bu ülke, hainlerini beslediği, seçtiği sürece başı beladan kurtulmayacak…
Sorarım sizlere; Demokratik haklar kılıfı, seçilmiş safsataları, özgürlük budalalığı ile dünyanın neresinde bu kadar haine göz yumuluyor?
Beslenen bir tane mahluk gösteremezsiniz, çünkü izin vermezler, asla da vermeyecekler!
Kanunların esnekliği midir, hoşgörü müdür, demokrasi ayağı mıdır bilemem!
Bildiğim bir şey var ki kuzu postuna bürünmüş hainlerin kaypaklığı, kahpeliği müsamaha sınırlarını çoktan aşmış, büyük Türk milletinin sabrını zorlamaktadır…
Bu densizliklere, densizliklere müsaade edilmesi demokrasi ile izah edilemeyecek boyutlara ulaşmıştır…
Her kim ülkeye düşmanlık /hainlik ediyorsa, vatandaşlıktan çıkartılıp derhal sınır dışı edilmeli…
Seçilmişse eğer bunu yapan derhal KAYYUM atanmalı, atanmışsa, kravatlı, kravatsız her kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin gerçek yüzüyle tanışmaları, 5816 sayılı kanun m.1/1 gereği 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası almaları elzemdir…
Zorla kaşınanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin demir yumruğu ile kaşınmalı, kayyum atandıktan sonra dahi mazlum edebiyatı dahi yaptırmamalıdır!
Bu hadsizliği sokaklarda vandallıkla yapanlara kanunlar eksik kalıyorsa, sokak hayvanları kanunundan önce sokak Vandalları kanununu genişletip İT MUAMELESİ yaparak HAİN BARINAKLARINA tıkılmalıdır!
Diğer yandan, köy, kasaba, ilçe, kent uzlaşıcılar, tükürükle boğmak isteyen hadsizler, kansızlar ve destekçileri iyi bilsin ki;
Bu toprakları vatan yapan, toprağın altı /üstü binlerce yıldır nöbet tutan, asıl sahibi biz Türkler, TÜRKLÜĞÜMÜZ ile boğduğumuz düşmanlarımızın ve dahi hainlerin sonunu, yazılan tarihi iyi okusunlar… Okusunlar ki ibret alsınlar…
Almayan, almak istemeyenler şunu bilsin ki;
'Vatana ihanetin nedeni olmaz; er ya da geç bedeli olur.'
Kayıtlara bir kez daha geçsin diye yazıyorum;
Devlet bazen de ölü taklidi yapar.
Zannedersin ki devlet yok çöktü.
Şımardıkça şımarırsın.
Sonra üzerine birden bir ağırlık çöker.
Sonrası yok.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti mazluma Yunus olmasını da zalime Yavuz olmasını da iyi bilir
Sözün tamamı da çocuğa söylenir...
Ne Mutlu TÜRK'üm diyene!
Ves'selam
Hüseyin Güven