ESBAV Vakfı’na Kayyum Atamasıyla Kamunun Mülkiyete Giden Yolun Hikayesi Deşifre Oldu!

ESBAV Vakfı’na Kayyum Atamasıyla Kamunun Mülkiyete Giden Yolun Hikayesi Deşifre Oldu!
Eskişehir'de yıllardır tartışma konusu olan ve kamuoyunun "ömür boyu başkan" olarak tanıdığı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in kurucusu olduğu Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı (ESBAV) yönetimine mahkeme kararıyla kayyum atanması, olayın ardındaki karanlık tabloyu gözler önüne serdi. "Haber Ötesi" adlı haber sitesinin detaylı araştırması, kamu kaynaklarının nasıl şahsi mülkiyete dönüştürüldüğüne dair ciddi iddiaları ortaya koydu.
Bugün kamuoyunun yakından tanıdığı Özel Çağdaş Okulları, işte bu vakfın kontrolündeki zincirin son halkasıydı. Ancak mahkeme kararıyla vakfa kayyum atanmasıyla bu halka koptu ve yönetimin Yılmaz Büyükerşen’e dahi emanet edilemeyecek noktaya geldiği belirtildi.
İddianameye Göre: Kamudan Aileye Aktarılan Varlıklar
Hazırlanan iddianameye göre, Yılmaz Büyükerşen ailesi ve yakın çevresi, vakıf ve şirketler üzerinden sağlanan gelir ve taşınmazları rayiç değerinin çok altında devralarak kamu varlığını şahsi mülkiyete dönüştürmekle suçlanıyor. Daha açık bir ifadeyle, halkın ortak birikimiyle büyütülmüş kamuya ait varlıkların, aile üyelerine ve bağlı şirketlere aktarıldığı iddia ediliyor.
Aceleci Hisse Devirleri ve Yargının Takibi
İddianamenin 30 Ekim 2023 tarihinde düzenlenmesi ve bu tarihten sadece birkaç hafta sonra, 4 Aralık 2023'te Tuna A.Ş.'deki hisselerden bir kısmının alelacele ESBAV'a iade edilmesi dikkat çekici bir detay olarak öne çıkıyor. Şirketin ortaklık yapısı incelendiğinde; Yılmaz Büyükerşen'e, eşi Seyhan Büyükerşen'e, kızları Burcu Büyükerşen Tuna ve Yaprak İşçibaşı'na, damatları Yavuz Tuna ve Mustafa İşçibaşı'na ile diğer aile ferdi Çağla Gezer İşçibaşı'na ait hisselerin bulunduğu görülüyor. Ayrıca Ahmet Durmaz’a ait 732.838 hissenin 250.000’lik kısmının da vakfa devredildiği tespitler arasında.
Bu durum, yıllar boyunca vakıftan alınıp aile şirketine aktarılan bu yapının ancak ceza tehdidi ortaya çıkınca yeniden vakfa devredilerek ‘düzeltildiği’ yorumlarına neden oldu. Ancak yargı, bu geçici hamleyi gözden kaçırmayarak, yalnızca bu işlemleri değil, aynı zamanda yönetsel ehliyeti de sorguladı ve Özel Çağdaş Okulları’nın bağlı olduğu vakfa kayyum atanması kararı verdi.
Nasıl Oluştu Bu Yapı?
Başlangıçta Anadolu Üniversitesi ile bağlantılı olarak kurulan ETAM Eğitim A.Ş., Tuna Turistik A.Ş., ETAM Eğitim Ltd. gibi şirketler, zamanla üniversitenin kaynaklarından edinilen taşınmazlarla büyütüldü. Ancak bu şirketlerin vakıf bağı koparılırken, üniversitenin sahip olduğu malların birer birer bu vakıf-şirket mekanizmasına devredildiği iddia ediliyor.
Bu süreçte kamu eliyle alındığı iddia edilen gayrimenkuller arasında şunlar bulunuyor:
-
Alanya Okurcalar’daki Mistral Oteli
-
Marmaris Turunç’taki yazlık villa
-
Açık Öğretim Ofisleri
-
Ve nihayetinde Çağdaş Okulları…
Çağdaş Okulları’nın bulunduğu 17.354 m²’lik yerleşke de başlı başına bir tartışma konusu. Eskiden Görme Engelliler Dayanışma Derneği’ne (GÖRSEM) ait olan bu mülkün önce %72 oranında ESBAV’a, kalan %28'inin ise ETAM Ltd. Şti.’ye devredildiği belirtiliyor. 2013'te bu hisselerin bir kısmı Tuna A.Ş.'ye geçerken, 2020 yılına gelindiğinde Çağdaş Okulları ve Alanya'daki otelin tek sahibi Tuna A.Ş. oldu.
Kayyum atanan bu şirketin ortaklık yapısına bakıldığında; Yılmaz Büyükerşen, eşi, iki kızı ve damatlarının ortak olduğu bir aile şirketinin mahkeme kararıyla kamusal denetime alındığı ve yönetiminin artık bir kayyum tarafından yürütüleceği belirtiliyor.
Bu tablonun yalnızca bir mülkiyet sorunu değil; kamusal emanetin nasıl şahsi menfaate dönüştürüldüğünün ibretlik bir örneği olduğu iddia ediliyor. Yıllarca “halk için” inşa edilen bir yapının bugün “aile için” işletilen bir modele dönüşmesi ve nihayetinde yargının müdahalesine ihtiyaç duyar hale gelmesi kamuoyunda büyük tepki topladı.
Gönderen: journal