Küresel Göçte Yeni Dönem: Beyin, İklim ve Kadın Göçü Ön Planda - Eskişehir Haber

Eskişehir Yaşam

Küresel Göçte Yeni Dönem: Beyin, İklim ve Kadın Göçü Ön Planda

Küresel Göçte Yeni Dönem: Beyin, İklim ve Kadın Göçü Ön Planda
Yayınlama: 18 Aralık 2025 Perşembe
A+
A-

Küresel göç yeni bir çağa giriyor!

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve İHAMER Müdürü Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü vesilesiyle küresel göç hareketlerindeki çarpıcı değişimi değerlendirdi. Süleymanlı'ya göre göç artık sadece ekonomik bir tercih değil; iklim krizi, savaşlar ve nitelikli iş gücü arayışıyla şekillenen stratejik bir olguya dönüştü.

İşte 2025 yılına girerken küresel göçün öne çıkan yeni dinamikleri:

Göçün "Kadınsallaşması"

Çağdaş göç çalışmalarının en dikkat çekici başlığı göç eden kadın oranındaki artış oldu.

  • Yüzde 50 Hedefi: 2023'te %48 olan kadın göçmen oranının, 2025 yılında %50’ye yaklaşması bekleniyor.

  • Sektörel Etki: Kadınlar özellikle Avrupa’daki bakım, sağlık ve hizmet sektörlerindeki iş gücü açığını kapatan temel aktörler haline geldi.

  • Güvenlik Arayışı: Çatışma bölgelerinden kaçan kadınlar için göç, ekonomik bir tercihten ziyade fiziksel ve psikolojik bir hayatta kalma mücadelesi.

Beyin Göçü: Ülkelerin Kalkınma Savaşı

Nitelikli nüfusun yer değiştirmesi, ülkeler için artık bir güvenlik ve kalkınma meselesi.

  • Stratejik Rekabet: ABD, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler yaşlanan nüfusları nedeniyle nitelikli gençleri çekmek için özel teşvikler sunuyor.

  • Türkiye'nin Rolü: Türkiye bu süreçte hem beyin göçü veren hem de kültürel bağları olan ülkelerden nitelikli göç alan "çift taraflı" bir kavşakta yer alıyor.

İklim Krizi ve "Zorunlu Terk"

Doğa olayları, insanları yerinden eden en büyük itici güçlerden biri haline geldi.

  • 100 Milyon Kişi: 2025 yılı itibarıyla dünya genelinde iklim kaynaklı yerinden edilmelerin 100 milyona ulaşması öngörülüyor.

  • Kaçınılmaz Göç: Kuraklık ve sel gibi felaketler, özellikle kırılgan bölgelerde göçü tek seçenek haline getiriyor.

Dijital Göçmenlik: "Çift Yaşam" Riski

Teknoloji, göçmenlerin hayatını kolaylaştırırken sosyal bir paradoks yaratıyor:

  • Dijital Getto: Göçmenler sosyal medya üzerinden ana vatanlarıyla sürekli bağ kurdukları için, yerel halkla etkileşime girmek yerine kendi "dijital baloncuklarında" hapsolabiliyor.

  • Entegrasyon Engeli: Bu durum iş bulma sürecini hızlandırsa da sosyal uyumu ve yerel kültüre adaptasyonu zorlaştırabiliyor.

Türkiye İçin Vizyon: Kriz Değil, Dönüşüm

Dünyada en fazla mülteci barındıran ülke konumundaki Türkiye için Prof. Dr. Süleymanlı şu öneride bulundu:

"Türkiye göçü sadece bir kriz yönetimi olarak değil, doğru politikalarla toplumsal ve ekonomik katkı sunabilecek bir toplumsal dönüşüm süreci olarak ele almalıdır."



Gönderen: haber



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024