Le Monde Analizi: Türkiye Otomotivde Avrupa’nın Vazgeçilmez Üssü
Dünyaca ünlü Fransız gazetesi Le Monde, Bursa ve çevresindeki otomotiv ekosistemini mercek altına alarak Türkiye’nin küresel tedarik zincirindeki kilit rolünü sayfalarına taşıdı. Gazete, özellikle Oyak Renault fabrikası üzerinden yaptığı analizde, Türkiye'nin düşük lojistik maliyetleri ve güçlü üretim kapasitesiyle Avrupa endüstrisi için "vazgeçilmez" olduğunu vurguladı.
Bursa: Her 56 Saniyede Bir Araç Banttan İniyor
Bursa’daki Oyak Renault tesisleri, teknolojik gücü ve çalışma temposuyla dikkat çekiyor:
-
Üretim Gücü: 5 bin 600 çalışan ve 800 robotla, haftanın 6 günü 24 saat kesintisiz üretim yapılıyor.
-
Hız: Montaj hattından her 56 saniyede bir yeni bir araç çıkıyor.
-
Yatırım: Son iki yılda 400 milyon euronun üzerinde yatırım yapılan tesiste, Clio 6 ve Dacia Duster gibi popüler modeller üretiliyor.
-
İhracat: Üretilen araçların %70'inden fazlası doğrudan Avrupa pazarlarına ihraç ediliyor.
Lojistik ve Tedarik Zinciri Avantajı
Türkiye’yi rakiplerinden ayıran en büyük özellik, fabrikaların etrafında örülen devasa tedarik ekosistemi:
-
Yerlilik Oranı: Araçlarda kullanılan parçaların yaklaşık yarısı (%40-50) Türkiye içinde üretiliyor.
-
Yakınlık: Tedarikçilerin %80'i fabrikaların sadece 200 kilometre uzağında yer alıyor. Bu durum, "tam zamanında üretim" (Just-in-Time) modeli için muazzam bir maliyet ve hız avantajı sağlıyor.
-
Bölgesel Güç: Bursa sadece Renault değil; Tofaş, Fiat-Stellantis ve Toyota gibi devlerin varlığıyla tam bir "otomotiv vadisi"ne dönüşmüş durumda.
İhracat Rakamları ve Küresel Rekabet
2024 yılı verilerine göre Türkiye otomotiv sektörü, ekonominin amiral gemisi olmayı sürdürüyor:
-
İhracat Hacmi: Yaklaşık 32 milyar euro.
-
Ana Pazarlar: Üretimin %81'i Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık gibi dev ekonomilere gönderiliyor.
-
Yeni Devler: Ford Otosan'ın İzmit'teki 2 milyar euroluk yatırımı ve Çinli elektrikli araç devi BYD'nin Manisa planı, Türkiye'nin cazibesini tescilliyor.
-
Togg Etkisi: Yerli marka Togg'un iç pazardaki liderliği ve Almanya pazarına açılması, Türkiye'nin elektrikli dönüşümdeki iddiasını gösteriyor.
Ekonomik Riskler ve Gelecek Projeksiyonu
Le Monde, başarıların yanı sıra sektörü bekleyen zorluklara da değindi. Kasım 2025 itibarıyla %31 seviyesindeki enflasyon, kur oynaklığı ve %30'a yükseltilen kurumlar vergisi, üreticilerin kârlılığını baskılayan unsurlar olarak öne çıkıyor. Ayrıca Avrupa Birliği’nin sıkılaşan çevre düzenlemeleri, Türkiye’deki tesislerin elektrikli araç geçişini hızlandırmasını zorunlu kılıyor.
Buna rağmen haberin ana fikri net: Türkiye, Avrupa otomotiv ekosisteminin en kritik ve stratejik üretim üssü olmaya devam ediyor.
Gönderen: haber



