15 Aralık 2025 tarihinde Karadeniz yönünden Türkiye hava sahasına yaklaşan ve güvenlik birimlerini teyakkuza geçiren İnsansız Hava Aracı (İHA) operasyonuna ilişkin detaylar paylaşıldı. 18 Aralık 2025 tarihli resmi açıklamada, sürecin yüksek hassasiyetle yönetildiği ve herhangi bir güvenlik zafiyetinin söz konusu olmadığı vurgulandı.

İşte Karadeniz semalarındaki müdahalenin detayları:

Tespit ve Takip Süreci

Söz konusu İHA'nın tespit edilmesiyle birlikte çok katmanlı bir takip süreci başlatıldı:

• Düşük Görünürlük: İHA'nın boyutlarının küçük, süratinin düşük ve radar kesit alanının zayıf olması nedeniyle tespit süreci zorlu geçmiştir.

• Çoklu Doğrulama: Tek bir veriye güvenilmeyerek; radar, elektro-optik sistemler, elektronik harp unsurları ve erken ihbar sistemlerinden gelen veriler çapraz kontrolle doğrulanmıştır.

• F-16 Müdahalesi: Kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 uçaklarımız tarafından havada takibe alınmış ve prosedürlerin tamamlanmasının ardından yerleşim yerlerinden uzak, en uygun noktada vurularak düşürülmüştür.

Enkaz ve Arama Faaliyetleri

Havada vurularak imha edilen İHA ile ilgili teknik incelemeler devam ediyor:

• Geniş Dağılım: Vurulma anında İHA çok küçük parçalara ayrıldığı için enkaz geniş bir alana yayılmıştır. Bu durum, tek parça bir gövde tespitini zorlaştırmaktadır.

• Titiz İnceleme: İlgili birimler sahada arama-tarama faaliyetlerini sürdürmekte olup, teknik verilerin analizi devam etmektedir.

Dezenformasyon ve Güvenlik Vurgusu

Açıklamada, sosyal medyada ve bazı mecralarda yer alan "zafiyet" iddialarına sert yanıt verildi:

• 7/24 Kontrol: Türkiye hava sahasının entegre bir mimariyle 7 gün 24 saat kesintisiz korunduğu hatırlatıldı.

• Başarılı Yönetim: İHA'nın tespitinden imhasına kadar olan sürecin başarıyla sonuçlandırıldığı, zafiyet iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

• Spekülasyon Uyarısı: Resmi doğrulama süreçleri bitmeden yapılan yanıltıcı haberlere itibar edilmemesi istendi.

Karadeniz Güvenliği ve Taraflara Uyarı

Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bölgedeki risklerin arttığına dikkat çekilen açıklamada, önemli bir diplomatik adım paylaşıldı:

"Karadeniz'in güvenliğine yönelik bu tür olumsuzluklar konusunda her iki tarafın (Rusya ve Ukrayna) muhatapları, daha dikkatli olmaları hususunda net bir şekilde ikaz edilmiştir."