Hepatite Karşı Kalkan: Aşı, Temizlik ve Doğru Bilgi Hayati Öneme Sahip

İstanbul – Karaciğerin iltihaplanmasına yol açan ve başta virüsler olmak üzere çeşitli etkenlerle ortaya çıkabilen hepatit hastalığına karşı korunmada aşı, temizlik ve doğru bilginin önemi vurgulandı. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, özellikle Hepatit B ve C virüslerinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirterek, "Kronikleşen viral hepatitlerde, tedavi edilmediği takdirde belirli oranda siroz ve karaciğer kanseri gelişebilir." uyarısında bulundu.
Hepatit B ve C: Kronikleşme Riski ve Tedavi İmkanları
Dr. Mamçu'nun verdiği bilgilere göre, hepatitin en sık nedeni virüsler olup, Hepatit A, B, C, D ve E olmak üzere farklı tipleri bulunmaktadır. Viral etkenlerin yanı sıra alkol tüketimi, bazı ilaçlar veya bağışıklık sistemi problemleri de hepatite yol açabilmektedir. Özellikle Hepatit B ve Hepatit C virüsleri, uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir.
Hepatit virüslerinin belirti ve klinik tablolar açısından belirgin bir fark göstermese de, etkiledikleri yaş grupları, kuluçka süreleri, iyileşme şekilleri ve kronikleşme açısından farklılıklar gösterirler. Kuluçka süreleri Hepatit A için 15-45 gün, Hepatit B ve C için 30-180 gündür.
Hastaların yarısından fazlasında hastalık sırasında sarılığın hiç olmaması ya da çok hafif olması mümkün olduğundan, pek çok kişi hastalığı fark edemeyebilir. Çocuklarda belirtiler daha hafif seyrettiği için özellikle küçük yaş grubundaki çocuklarda hastalık teşhis edilmeden geçebilir.
Hepatit A ve E virüsü ile olanlar şifa ile sonlanırken ve kronikleşme göstermezken, Hepatit B, C ve D virüsleri ile oluşanlar kronikleşebilir. Bu oran Hepatit B için yüzde 5-10, Hepatit C için yüzde 80 kadardır. Türkiye'de nüfusun yüzde 5 ila 7'si (4 milyona yakın insan) Hepatit B virüsünü farkında olmaksızın taşımaktadır. Kronikleşen viral hepatitlerde, tedavi edilmediği takdirde siroz ve karaciğer kanseri gelişebilmektedir.
Hijyen ve Aşı ile Korunma
Dr. Mamçu, hijyen kurallarına uymamanın, gıda hijyeninin iyi olmamasının ve tuvalet temizliğine dikkat edilmemesinin Hepatit A ve Hepatit E'nin daha kolay bulaşmasına ve özellikle okullarda, kreşlerde ve toplu yaşanılan yerlerde salgınlara yol açabileceğine dikkat çekti. Seyahatlerde ek önlemler almak, temizliğinden emin olunmayan çiğ gıda ve su tüketiminden kaçınmak ve sık sık el yıkamak, dışkı-ağız yoluyla bulaşmayı önlemek için yeterlidir.
Dünyada ve ülkemizde Hepatit A ve Hepatit B'ye karşı aşılar bulunmaktadır. Her iki aşı da 1998 yılından beri Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Aşı takviminde yer almakta olup, hayatın ilk bir yılında aşılanma tamamlandığında ömür boyu koruyuculuk sağlamaktadır. Aile Sağlık Merkezleri ve diğer sağlık kuruluşlarında yeni doğan döneminden itibaren tüm çocuklara ücretsiz olarak uygulanmaktadır.
Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamakta ancak etkili tedaviler mevcut ve bu tedaviler Türkiye'de genel sağlık sigortası kapsamında ücretsiz olarak sunulmaktadır. Dr. Mamçu, bu aşılarla ilgili yapılan çok büyük ölçekli çalışmalarda koruyuculuklarının son derece yüksek olduğu ve herhangi bir yan etki görülmediğinin kanıtlandığını, risk grubundaki kişilerin aşılanmalarının hastalıktan korunmada en önemli tedbir olduğunu vurguladı.
Farkındalık ve Doğru Bilgi Önemli
Viral hepatitlerin dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Dr. Mamçu, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 28 Temmuz'u "Dünya Hepatit Günü" olarak belirlediğini ve 2030 yılına kadar viral hepatitleri ortadan kaldırmak için birlikte çalışmayı hedeflediğini hatırlattı.
Kronik hepatit hastalığında son yıllarda çok önemli gelişmeler kaydedildiğini ve uygun tedavi seçeneklerinin ülkemizde de ücretsiz olarak uygulanmaya başlandığını ifade eden Mamçu, özellikle risk altındaki kişilerin farkındalığının arttırılmasıyla bulaşmanın önlenebileceğini, hastalığın erken tespiti ve tedavisinin sağlanabileceğini söyledi.
Dr. Mamçu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hepatit virüsü taşıyıcısı olan bireylerin takip ve tedavilerinin yapılacağı merkezlere başvurması hem kendi sağlıkları hem de toplum sağlığı açısından son derece önemlidir. Hepatit taşıyıcısı olan bireylerin toplumdan dışlanması konusunda eski yıllara göre oldukça mesafe kaydedilmiş olsa da yine de bazı ön yargılar olabiliyor. Hepatitlerin nasıl bulaştığının ve nasıl bulaşmadığının doğru bir şekilde bilinmesi gerekir. Diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi, bu konuda da farkındalığın ve bilginin artması yeterli."
Gönderen: journal