Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Filiz Onat Açıkladı: Genç ve Dinç Yaşlanmanın Sırları! - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Filiz Onat Açıkladı: Genç ve Dinç Yaşlanmanın Sırları!

Acıbadem Üniversitesi’nden Prof. Dr. Filiz Onat Açıkladı: Genç ve Dinç Yaşlanmanın Sırları!
Yayınlama: 31 Temmuz 2025 Perşembe
A+
A-

Yaşlanmak hayatın doğal bir parçası olsa da, bu süreci sağlıklı ve kaliteli bir şekilde geçirmek mümkün. Acıbadem Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Onat, sağlıklı yaşlanmanın, genç ve dinç görünmenin püf noktalarını ve hayatımıza katmamız gereken alışkanlıkları detaylandırdı. Prof. Dr. Onat'a göre kaliteli uyku, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme, pozitif bir bakış açısı ve bilinçli vitamin-mineral kullanımı sağlıklı yaşlanmada kilit rol oynuyor.

"Özetle '3 beyazdan' uzak durmak ve her şeyi dozunda yaşamak, aşırı her şeyden uzak durmak önemli" diyen Prof. Dr. Filiz Onat'ın iyi yaşlanma yolunda sunduğu öneriler şöyle:

Kaliteli Uyku: Sağlıklı Yaşamın Temeli

Prof. Dr. Onat, sağlıklı yaşlanmanın en temel unsurlarından birinin iyi bir uyku düzeni olduğunu vurguladı. Günde 6-9 saat arasında uyumanın vücudun kendini yenilemesi ve dinlenmesi için ideal süre olduğunu belirten Onat, uyku süresinin 6 saatin altına düşmesi veya 9 saatin üzerine çıkmasının vücut dengesi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Kaliteli uykunun hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı etkileyerek günlük yaşamda daha enerjik ve zinde olmayı sağladığını ekledi.

Fiziksel Aktivite: Hareket Etmenin Gücü

Fiziksel aktivitenin yaşlanma sürecinde sağlıklı bir bedenin en önemli anahtarlarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Onat, günlük yürüyüşlerin ve düzenli egzersizlerin hem dolaşım sistemini desteklediğini hem de kas ve kemik sağlığını koruduğunu belirtti. Egzersiz sırasında nabzın belirli bir seviyeye çıkmasının fiziksel aktivitelerin etkisini artırdığını, merdiven kullanmak veya kısa süreli yürüyüşler gibi basit hareketlerle bile vücudu aktif tutmanın mümkün olduğunu ifade etti.

Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve Doğru Tüketim

Sağlıklı yaşlanmanın bir diğer önemli unsurunun doğru beslenme alışkanlıkları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Onat, özellikle tuz, şeker ve un gibi "üç beyaz"dan uzak durmanın vücut sağlığını desteklediğini vurguladı. Aşırı tuz tüketiminin tansiyonu yükseltmenin yanı sıra damar ve cilt sağlığını da olumsuz etkileyerek yaşlanmayı hızlandırdığını belirten Onat, bunun yerine sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet benimsenmesini önerdi. Beslenmede her şeyin dozunda tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Sigaradan Uzak Durmanın Önemi

Prof. Dr. Filiz Onat, sigaranın vücutta hemen her organı olumsuz etkilediğini ve özellikle damar sağlığını bozarak erken yaşlanmaya yol açtığını kaydetti. Cilt yapısında değişikliklere, kan dolaşımında bozulmalara ve dokuların zarar görmesine neden olduğunu belirten Onat, sadece sigara içmenin değil, sigara içilen ortamlarda bulunmanın da benzer şekilde zararlı olduğunu ifade ederek, sağlıklı yaşlanma için sigaradan tamamen uzak durulması gerektiğini vurguladı.

Pozitif Bakış Açısı: Ruhsal Sağlık İçin Gereklilik

Mutlu ve pozitif bir bakış açısına sahip olmanın, sağlıklı yaşlanma sürecinin ruhsal boyutunu desteklediğini belirten Prof. Dr. Onat, mutlu olmanın öğrenilebilir bir beceri olduğunu ve bu sürecin hayatın kontrolünü ele almakla başladığını söyledi. Hayattaki negatif enerji yayan insanlardan uzak durmanın ruhsal sağlığı korumaya yardımcı olduğunu ve hayata karşı pozitif bir duruş sergilemenin yaşamdan daha fazla keyif almaya ve stresle daha kolay başa çıkmaya olanak tanıdığını ekledi.

Vitamin ve Takviyeler: Bilinçli ve Dengeli Kullanım

Vitaminler ve takviyelerin sağlıklı yaşlanmayı destekleyen unsurlar olduğunu ifade eden Onat, bu ürünlerin bilinçsizce kullanımının vücuda zarar verebileceği konusunda uyardı. D vitamininin bağışıklık sistemi ve kemik sağlığı için kritik öneme sahip olduğunu ve kandaki seviyesinin 30-80 ng/ml aralığında tutulması gerektiğini belirtti. Bilinçsiz kullanımın D vitamini değerini 100 ng/ml’nin üzerine çıkararak zehirlenmelere yol açabileceğini söyledi. Benzer şekilde, özellikle 65 yaş üstü bireylerde sıkça görülen B12 eksikliğinin de doktor kontrolünde takviye ile giderilmesi gerektiğini vurguladı. Vitaminlerin doğal kaynaklardan alınmasının tercih edilmesi gerektiğini, örneğin C vitamini için portakal, kivi ve greyfurt gibi meyvelerin tüketilebileceğini belirtti.

Gelişigüzel Vitamin-Mineral Takviyesi ve Şeker Kabızlık Nedeni

Prof. Dr. Filiz Onat, osteoporoz riski olan kadınların kalsiyum ve D vitaminini doktor kontrolünde kullanması gerektiğini, gelişigüzel kalsiyum alımının kabızlığa yol açabileceği uyarısında bulundu. Kabızlığın en önemli nedenlerinden birinin hareketsizlik olduğunu, su içmenin önemini vurgulayarak çay-kahvenin suyun yerini tutmadığını belirtti. Ayrıca, şeker kullanımının da kabızlık sorununu artırdığını ekledi.

Genç Kalmanın Besinleri

Prof. Dr. Onat, sebze ve meyvelerin doğal yaşlanma karşıtı özellikleriyle öne çıktığını belirtti. Limon, portakal, nar ve kivi gibi C vitamini açısından zengin gıdaların cilt sağlığını desteklediğini, balık, yoğurt ve yumurta gibi protein kaynaklarının kas ve kemik yapısının korunmasına yardımcı olduğunu söyledi. Ceviz, badem ve fındık gibi kuruyemişlerin vücuda ihtiyaç duyduğu magnezyum ve potasyumu sağladığını, gün boyunca yeterli miktarda su tüketmenin ise bedenin yenilenme sürecine destek olduğunu sözlerine ekledi.



Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024