Besin hassasiyetinin temelinde anksiyete olabilir

Besin intoleransı belirtileri (şişkinlik, baş ağrısı vb.) yaşayan kişilerde sorunun kaynağının her zaman biyolojik olmayabileceği belirtiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi'nden Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, bazen stres, travma veya anksiyete gibi psikolojik etkenlerin, kişilerin bazı besinleri "zararlı" olarak algılamasına yol açabileceğini ifade ediyor.

Anksiyete ve Beden Algısı İlişkisi

Anksiyete bozukluğu olan bireylerin, bedensel duyumlara karşı daha hassas olduklarını belirten Unutmaz, bu durumun normal sindirim belirtilerinin bile bir tehdit olarak algılanmasına neden olabileceğini söylüyor. Bu kişilerde gelişen "içsel tarama" davranışının, her mide gurultusu veya yorgunluğun gıda intoleransı şüphesiyle değerlendirilmesine yol açabileceğini belirtiyor.

• Kontrol İhtiyacı: Anksiyete yaşayan bireylerin, yaşamlarındaki belirsizliklerle başa çıkmak için ne yediklerini kontrol ederek rahatlama arayışında olabileceği vurgulanıyor. Ancak profesyonel destek almadan yapılan gıda kısıtlamaları, hem fizyolojik yoksunluk yaratabilir hem de beden algısını olumsuz etkileyebilir.

Şikayetlerin Gerçek Kaynağı Araştırılmalı

Unutmaz, besin intoleransı şüphesiyle ortaya çıkan şikayetlerin kaynağının araştırılması gerektiğini belirtiyor. Uzman gözetiminde yapılacak testler ve gözlemlerle, şikayetlerin devam edip etmediği veya bu duruma hangi zihinsel süreçlerin yol açtığı incelenebilir. Bu bütüncül yaklaşım, gereksiz kısıtlamaların önüne geçerek hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın korunmasını sağlıyor.

• Bağırsak Sistemi ve Duygu Durum: Midenin ve ikinci beyin olarak adlandırılan bağırsak sisteminin duygu durumuyla yakından ilişkili olduğu biliniyor. Kaygı ve stres gibi duygular, mide bulantısı veya kramp gibi fiziksel tepkilere yol açabiliyor. Gıdalarla ilgili yanlış inançların pekişmesi ise zamanla obsesif kompulsif eğilimleri veya sağlık kaygılarını güçlendirebilir.

Bu durumun sosyal yaşama da etkileri olduğunu belirten Unutmaz, yemek yeme alanının daralmasının yalnızlaşma, sosyal kaygı ve yeme bozukluklarına neden olabileceğini söylüyor.