Günlük yaşamda farkında olmadan yaptığımız göz ovuşturma alışkanlığı, kalıcı görme kayıplarına yol açabilen ciddi bir hastalık olan keratokonus riskini artırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, bu rahatsızlığın, korneanın incelmesi ve şekil bozukluğuna uğramasıyla seyrettiğini ve ilerlemesi halinde göz sağlığını tehdit edebileceğini belirtiyor.

Keratokonus Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Keratokonus, gözün en dış tabakası olan korneanın incelerek normal yuvarlak şeklini kaybetmesi ve sivrileşmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum, görme kalitesini düşürerek ilerleyen aşamalarda kalıcı görme kaybına yol açabiliyor.

Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmese de, göze yoğun şekilde baskı uygulayan ovuşturma gibi travmalar ve genetik yatkınlık en önemli risk faktörleri arasında yer alıyor.

Keratokonusun önemli belirtileri arasında şunlar bulunuyor:

• Gözlük numarasının sık ve hızlı değişmesi.

• Gözlükle tam net görüş sağlanamaması.

• Korneadaki incelme ve dikleşme nedeniyle görme kalitesinde belirgin azalma.

Risk Grupları ve Tedavi Yöntemleri

Alerjik konjonktivit olan ve sıkça gözlerini kaşıyan kişilerde keratokonus görülme olasılığı daha yüksek. Hastalık her yaşta teşhis edilebilse de, özellikle çocukluk, erken gençlik ve hamilelik dönemlerinde daha hızlı ilerleyebiliyor.

Keratokonus tanısı, göz muayenesi ve kornea topografisi ile konuluyor. Hastalığın ilerlemesine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanıyor:

• Düzenli doktor takibi ve gözlük kullanımı.

• Özel kontakt lensler (hibrid ve skleral lensler).

• Korneayı güçlendiren crosslinking yöntemi.

• Korneaya halka yerleştirilmesi.

• İleri vakalarda kornea nakli.

Op. Dr. Uslu, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için düzenli doktor kontrollerinin aksatılmaması, gözlerin şiddetli bir şekilde kaşınmaması ve göz yüzeyinin her türlü travmadan korunması gerektiğini vurguluyor.