10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü: “Krizlerde Psikolojik Sağlamlık” Vurgusu - Eskişehir Haber

Eskişehir Sağlık

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü: “Krizlerde Psikolojik Sağlamlık” Vurgusu

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü: “Krizlerde Psikolojik Sağlamlık” Vurgusu
Yayınlama: 10 Ekim 2025 Cuma
A+
A-

Krizleri dayanıklılık eğitimi gibi kullanmak gerekir

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu yıl Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen “Hizmetlere Erişim: Felaketlerde ve Acil Durumlarda Ruh Sağlığı” teması çerçevesinde krizlerde psikolojik dayanıklılık konusunu değerlendirdi.

Prof. Dr. Tarhan, kriz dönemlerinin kişinin içsel gücünü fark etmesi için bir fırsat olduğunu ve "Krizleri bir dayanıklılık eğitimi gibi görmek gerektiğini" vurguladı.

Kriz Yönetiminde Hazırlık ve Dayanıklılık

Prof. Dr. Tarhan, psikolojik dayanıklılığın öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir beceri olduğuna dikkat çekerek, krize hazırlığın önemini vurguladı:

  • Rutin Yaşamın Zararları: Modern yaşamın yoğun ve rutin akışının insanları farkında olmadan ruhsal bir yorgunluğa sürüklediğini ve bireylerin "dur, düşün, yeniden başla" yapmaları gerektiğini belirtti.

  • Risk Analizi: Kriz yönetiminde en kritik noktanın krize hazırlıklı olmak olduğunu, hazırlıklı olmayan kişinin panik yapacağını ifade etti. Krizden önce risk analizi ve risk yönetimi yapmanın bilgeleşmeyle ilgili olduğunu söyledi.

  • Stres Yönetimi: Kontrol edilebilen stresin insanı geliştirdiğini ve yaşanan her zorluğun içsel gücü fark etmek için bir fırsat olduğunu dile getirdi.

"Fabrika Ayarlarına Dönüş" ve Huzur Felsefesi

Bireylerin tıpkı bir cihaz gibi belirli aralıklarla "refresh" (yenileme) yapmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, bunun huzurlu ve verimli bir yaşamın anahtarı olduğunu söyledi:

  • Kendini Programlama: "Beynimizin kendini programlama özelliği var. Kendimizi yenilemek aslında kendimizi programlamak ve güncellemektir" diyerek, bireyin özgür iradesiyle hedef belirleme ve gelecek projeksiyonu oluşturma sorumluluğu olduğunu belirtti.

  • Anda Yaşamak: Huzurlu olmanın anahtarının "anı yaşamak değil, anda yaşamak" felsefesinde saklı olduğunu vurguladı. Geçmişteki keşkelerle veya gelecekle ilgili aşırı kaygılarla yaşamanın huzursuzluk getireceğini; huzurlu insanın geçmişten ders çıkarıp, geleceğe plan yaparak bugünü kendiyle barışık yaşayacağını söyledi.

  • Afiyette Olma (Wellbeing): Huzurun, kişinin "öznel iyi oluş"u ya da literatürdeki adıyla "Wellbeing" (Afiyette olma) hali olduğunu; bunun da bedensel sağlıkla birleştiğinde ortaya çıktığını ifade etti. Acıyı kabullenmenin ve yönetmenin, dinginlik ve sakinliğin ön koşulu olduğunu ekledi.

Olgunluk, Şükür ve Sorumluluk Bilinci

Tarhan, ruhsal büyümenin zihinsel ve duygusal olgunluktan geçtiğini belirtirken, modern çağın getirdiği narsisizm salgınına da dikkat çekti:

  • Olgunluk: Olgunluğun yaşla değil, öğrenilerek ve yaşayarak elde edilen bir süreç olduğunu; hatadan ders almanın olgun kişinin en büyük özelliği olduğunu ifade etti.

  • Şükür ve Kanaat: Huzurun, sahip olunan şeylerin kıymetini bilmek ve kanaat duygusuyla ilişkili olduğunu belirterek, "Şükrün ölçüsü kanaattir" dedi. Küçük şeylerden mutlu olabilmenin, şükür duygusunun kavramsal anlamını yerine getirdiğini ve insana huzur verdiğini söyledi.

  • Sorumluluk ve Narsisizm: Sadece kendine faydalı olmayı düşünen insanların bencil olduğunu ve "Narsisizm salgın haline geliyor" uyarısını yaptı. Hayatın amacının haz peşinde koşmak değil, topluma, ailesine, vatanına ve yaratıcısına karşı sorumlulukları yerine getirmek olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Tarhan, sözlerini eleştiriye açık olmanın özgüven ve olgunluk işareti olduğunu ve "Akılla kalbi birleştirmek gerektiğini" vurgulayarak tamamladı.



Gönderen: haber



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024