Katarakt Tedavi Edilmezse Görme Kaybına Yol Açabilir: Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor

Bayındır Söğütözü Hastanesi Göz Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tamer Takmaz, kataraktın gözdeki doğal merceğin bulanıklaşmasıyla ortaya çıkan ve ilerlediğinde ciddi görme kayıplarına yol açabilen bir hastalık olduğu konusunda uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Takmaz, görme yetisinin korunması için erken tanının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kataraktın Belirtileri ve Risk Faktörleri

Kataraktın başlangıç döneminde yavaş ilerlediği için belirtilerin hastalar tarafından fark edilmeyebileceğini belirten Prof. Dr. Takmaz, zamanla ortaya çıkan şikayetleri sıraladı:

• Görme Sorunları: Net görememe, görmede azalma, çarpık görme ve çift görme.

• Renkler: Renklerin parlaklığını kaybederek daha soluk ve mat görünmesi.

• Işık Hassasiyeti: Işığa ve parlak nesnelere bakmada zorluk, özellikle gece araç kullanırken karşıdan gelen araç ışığının saçılması (hale etkisi).

• Gözlük Yetersizliği: Gözlük numaralarının sık sık değişmesine rağmen görme keskinliğinin yeterli miktarda artırılamaması.

Risk Faktörleri: Katarakt sıklıkla 50'li yaşlarda görülmeye başlasa da, yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Risk faktörleri arasında; aile öyküsü, uzun süre UV ışınına maruz kalma, göz yaralanmaları veya ameliyatları, üveit gibi göz hastalıkları, uzun süre kortizon kullanımı, radyasyon tedavisi, diyabet hastalığı, sigara ve alkol kullanımı bulunmaktadır.

Tek Tedavi Yöntemi ve Güncel Cerrahi Teknik

Prof. Dr. Tamer Takmaz, kataraktın ilaçla veya farklı bir yöntemle değil, sadece ameliyat ile tedavi edildiğini kesin bir dille belirtti. Erken aşamada tedaviye başlamanın, ameliyat sürecini kolaylaştıracağını ve yaşam kalitesini yükselteceğini ifade etti.

• Cerrahi Amaç: Görme kaybını düzeltmek ve görme keskinliğini geri kazandırmaktır. Ameliyat, bulanıklaşan doğal merceğin çıkarılıp yerine yapay bir merceğin yerleştirilmesini içerir.

• Güncel Yöntem: Günümüzde en yaygın kullanılan teknik FAKO (fakoemulsifikasyon) adıyla bilinen yöntemdir.

• FAKO Tekniği: Bu yöntemde, gözde yaklaşık 2 mm'lik küçük bir kesi açılır. Bulanık mercek, ultrason dalgaları ile parçalanarak vakumla dışarı çıkarılır. Bu küçük kesi sayesinde iyileşme süreci hızlanır, genellikle dikiş gerektirmez ve hastalar aynı gün taburcu olabilir.

Prof. Dr. Takmaz, herhangi bir görme azlığı şikayeti olan kişilerin zaman kaybetmeden göz uzmanına başvurmasını ve düzenli göz sağlığı kontrolü yaptırmanın önemini hatırlatarak sözlerini tamamladı.