Yunus Emre'nin Adı Üzerinden İlçeler Arası Gerginlik: Tartışmayı Kim Başlattı?

Yunus Emre Haftası'nın Eskişehir’de birlik ve kültürel dayanışma içinde geçmesi beklenirken, Sivrihisar Eğitim Vakfı Başkanı Bekir Kalır’ın açıklamaları, ilçeler arasında gereksiz bir aidiyet tartışmasının fitilini ateşledi.

Kalır, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Yunus Emre Sivrihisar’ındır, öyle kalacaktır” diyerek Yunus Emre’nin Mihalıççık’ta bulunan mezarının onun aidiyetini değiştirmediğini savundu. Oysa bugüne kadar bu konuda benzer bir çıkış olmamış; Yunus Emre, tüm Eskişehir’in ortak değeri olarak kabul edilmişti.

“Siz Önce Nasrettin Hoca’ya Sahip Çıkın”

Bu çıkışa ilk tepki, Mihalıççıklılar El Ele Derneği Başkanı Salih Güven’den geldi. Güven, açıklamanın zamanlamasına ve içeriğine tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

“Sayın Vakıf Başkanı hangi kafa ile bu açıklamayı yaptı bilmiyorum. Yunus Emre 8 yüzyıl önce Sivrihisar-Mihalıççık coğrafyasında yaşamış bir halk değeridir. Bugün kabri Mihalıççık ilçesindedir ve bu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Yunus Emre’den önce Nasrettin Hoca’ya sahip çıksınlar.”

Salih Güven ayrıca, Yunus Emre'nin bir ilçeye değil, tüm insanlığa ait evrensel bir değer olduğunu vurguladı.

“Yıllardır Sessizken Neden Şimdi?”

Sivrihisar Eğitim Vakfı’nın bu açıklamayı ilk defa Yunus Emre Haftası gibi bir dönemde yapması, kamuoyunda "neden şimdi?" sorularına neden oldu. Sosyal medyada birçok kullanıcı, "Yıllardır konuşulmayan konu neden tam da kutlamalar zamanında gündeme getiriliyor?" tepkisi gösterdi.

“Yunus Emre’yi Paylaşmak Değil, Anlamak Gerek”

Kültür çevrelerinden gelen değerlendirmelerde, Yunus Emre’nin “gelin tanış olalım, işi kolay kılalım” mesajlarının tam tersine, ilçeler arası bir rekabet konusu haline getirilmesinin büyük bir ironi olduğu belirtiliyor.

Uzmanlar, Yunus Emre gibi evrensel değerlerin yerel sahiplenme yarışına değil, ortak anlama ve yaşatma çabasına ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor.