Kulakların Pası Silindi: Gelecek Partisi’nden Katı Atık Bedellerine Sert Çizik!

Uzun zamandır Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri'nin kasasını dolduran, vatandaşların cebini boşaltan o meşhur evsel katı atık bedelleri, sonunda Gelecek Partisi Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Durmazlar'ın sert eleştirilerine hedef oldu. Anlaşılan o ki, şehrin katı atık politikaları, sadece çöpleri değil, eleştiri oklarını da üzerine çekmeye devam ediyor.
Durmazlar, söz konusu bedelin bir "vergi" olmadığını, belediyelerin gönderdiği yazılar doğrultusunda esnaf ve ev sahiplerinden alınan bir "ücret" olduğunu vurgulayarak, konunun ilk ağızdan netliğe kavuşturulmasını sağladı. "Yani arkadaşlar, bu düpedüz fatura, vergi değil!" dercesine yaptığı bu açıklamayla, vergi matrahından düşme imkanını da esnaflara bir nevi fısıldamış oldu.
Taksit Mi, Aldatmaca Mı?
Durmazlar'ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise ödeme tebligatlarındaki 6 eşit taksit meselesi. Vatandaşın "Oh be, 6 ayda bir ödüyoruz" diye düşündüğü bu sistemin, aslında bir yılın ücretinin 6 takside bölünmüş hali olduğunu belirten Durmazlar, "Yani o 6 ayda bir sanmayın, her ay ödüyorsunuz, sadece farkında değilsiniz!" mesajını verdi. Bu durum, tebligatı dağıtan personelin bilgi eksikliğinden mi, yoksa bilinçli bir "tatlı dil yalanı" mı olduğu sorusunu akıllara getirdi.
"Kirleten Öder" Mi, "Gelir Gelmez Öder" Mi?
"Kirleten öder" ilkesinin sadece bir amaç olduğunu, asıl amacın atık azaltma, geri dönüşüm ve kaynak sağlama olduğunu söyleyen Durmazlar, "Kim kirletiyor, kim ödüyor belli değil, ama birileri kesinlikle ödüyor!" dedirtti. Fiyatların oluşumundaki karmaşık formüller, katsayılar, sabit sayılar, konteyner sayıları ve hatta konteyner doluluk oranlarına kadar inen detaylar, basit bir çöp toplama işinin bile nasıl bir bilim kurgu projesine dönüştüğünü gözler önüne serdi. Durmazlar'ın konteyner azaltma ve yer altı sistemine geçiş önerileri ise, "Hem çevre dostu hem cebi dostu" sloganını akıllara getirdi.
Kütahya Modeli ve İstanbul Fantazisi
Kütahya Belediyesi'nin 2020'de konteynerlere ısı ve yoğunlukölçer cihazlar yerleştirerek sadece doluluğa yaklaşanları toplama sistemine geçmesi Durmazlar'ın eleştirilerinde örnek gösterildi. "Yani adamlar akıllıca iş yapmış, bizimkiler hala kağıt kalemle mi hesap yapıyor?" sorusu havada asılı kaldı.
Ticari işletmelere yönelik baremlerdeki haksızlığa da değinen Durmazlar, 50 metrekarelik bir işletmeyle 199 metrekarelik bir işletmenin aynı kategoride değerlendirilmesini eleştirdi. "Yani 50 metrekare dükkanı olanla 200 metrekare dükkanı olan aynı parayı öder mi yahu?" serzenişiyle küçük esnafın sesi oldu.
Fatih Belediyesi örneği veren belediye başkanlarına da ince bir gönderme yapan Durmazlar, "Fatih'te dondurma 150 lira, oradan turist geçiyorsa evet, ödesinler. Ama Eskişehir'e o fiyatı verecek turist getiriyor musunuz? Getiremiyorsanız, bu hesap hatasıdır!" diyerek, Fatih'in tarihi yarımadası ile Eskişehir'in göbeğini bir tutmanın yanlışlığını vurguladı.
Sonuç olarak, Hüseyin Durmazlar, katı atık bedellerinin sadece bir tahsilat işi olmadığını, arkasında yatan karmaşık formülleri, hatalı uygulamaları ve adaletsizlikleri gözler önüne serdi. Bakalım bu "çözüm önerileri", belediye kasasının kapılarını ne kadar aralayacak ya da ne kadar sıkı kapatacak? Halk ekmeği bile gezdirdiğimiz şu günlerde, belki de belediyelerin katı atık yönetiminde "katı" duruşlarını esnetme zamanı gelmiştir.
Gönderen: journal