Haydar Urfalı’ya kulak verin…
Haydar Urfalı’ya kulak verin…
2017-2018 eğitim öğretime sorunlu başladık, sorunlarla ara verdik…
 
 Türk Kamu Sen Eskişehir İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube
 Başkanı Haydar Urfalı, 2017-2018 eğitim öğretim yılının birinci
 dönemini değerlendirdi…
 
 Haydar Urfalı, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılına müfredat
 tartışmaları, sınav sistemlerinde yapılan değişiklikler, okul
 inşaatları, ileri saat uygulaması vb. sorunlar ile uğraştıklarını,
 eğitimin esas ana meselesi olan kalite ve niteliği bir türlü
 konuşamadıklarına vurgu yaptı…
 
 Kulak verelim…
 
 TEOG'UN KALDIRILMASI…
 
 - 2017-2018 eğitim ve öğretim yılına müfredat tartışmasıyla
 başladık... Ardından tüm öğrencileri ilgilendiren TEOG'un kaldırılması
 ve yerine adrese dayalı kayıt sisteminin getirilmesi sonrasında ise
 üniversite sınavlarında iki aşamanın sözde kaldırılması...
 
 Dikkat buyurun 'sözde tek aşamalı sınav' diyor Sayın Urfalı…
 
 Nedenini ise şu şekilde açıklıyor…
 - İki farklı günde, iki farklı sınava katılacak öğrenciler… Sınav
 içerik bakımından da, önceki sistemle aynı…
 
 - YGS+LYS bir anlamda YKS oldu… Yükseköğretim Kurumları Sınavına dönüşmüş oldu…
 
 - Yönetici görevlendirmelerinin ise gündemi ciddi biçimde meşgul
 ettiğini ifade ediyor…
 
 OKUL İNŞAATLARI VE KIŞ SAATİ UYGULAMASI…
 
 -Eskişehir özelinde de özellikle okul binalarının yapımıyla ilgili
 sıkıntıların yaşandığını,
 -İleri saat uygulamasından vazgeçilmemesi ve kış saati uygulamasına
 geçilmemesi nedeniyle çocuklar günün alacakaranlığında okula gitmek
 zorunda kaldıklarını bunun ciddi sıkıntı oluşturduğunu belirtiyor…
 
 Hakikaten öyle…
 Bu duruma hangimiz hayır diyebiliriz? Öğrenci velilerimizden hatta
 yöneticilerimizden bile ciddi şikayetler aldık bu hususlarda…
 İnşaatlar neden yaz tatiline planlanıp bitirilmesi sağlanmaz!
 Eğitim-öğretim başladıktan sonra zaruret dışında bir çivinin
 çakılmasına dahi müsaade edilmemeli… Çünkü mevzubahis eğitim-öğretim
 efendiler…
 
 EĞİTİM VE SİYASET…
 
 Kalite ve niteliği oluşturmak için öncelikle nitelikli kadroların
 görev başında olması gerekir... Siyasi etkilere kapalı olması gerekir…
 Bu işin içinde olan herkes aslında neyin nasıl yapılması gerektiğini,
 doğrunun ne olduğunu, kalite ve niteliğe ulaşmak için hangi yolun
 izlenmesi gerektiğini biliyor…
 Sonuçta ortada bilimsel gerçekler var… Bu gerçekler takip edilirse
 sonuca ulaşılır…
 Özellikle eğitim, siyasi etkilere çok açık hale geldi… Bunun olumsuz
 yansımalarını hep birlikte yaşıyoruz...
 Son 15 yıldır siyasetin eğitim sisteminin içerisine daha fazla
 girdiğini üzülerek görüyoruz' diyor Sayın Urfalı…
 
 VARIN GİDİN AZ ÖTEDE OYNAYIN…
 
 Asıl can alıcı nokta da burası…
 Hakikaten sorun tam da burada… Ve bu duruma çanak tutan bürokratlarda…
 Kraldan çok kralcılarda…
 
 Bilmem hangi milli eğitim müdürü iktidar yöneticileri ile şu ziyarete
 gitti… İl-İlçe kadın ve gençlik kolları Kongresi'ne katılım sağladı
 vb. haberler okuyoruz ülkemizde /çarşaf çarşaf…
 
 Lafı eveleyip gevelemenin lüzumu yok… Sözüm bu şekilde davranan tüm
 bürokratlara…
 Liyakat yetmez efendiler… Milli şuur, ahlak ve adalette olmalı…
 Eğer ki hak ederek değil de birileri sizi o koltuğa oturtmuşsa, iki
 dudak arasına mahkûm olursunuz bilesiniz…
 
 O iki dudak arasından çıkan bir kelam ile sizi o koltuklara oturtan
 size istediğini yaptırır… Olmadı sizi tek kelimeyle alaşağı eder
 bilesiniz…
 
 -Milli eğitim ve okul müdürlerinin siyasi iktidarın temsilcisi gibi
 davranmaları hakikaten ahlaki değildir…
 -İktidar teşkilatları ile et ve tırnak gibi olmaları doğru değildir…
 
 -Bu şekilde davranan bürokratlar gün gelir siyasilerin oyuncağı olur…
 -Siyasilerin bir dedikleri iki edilmez hale gelir…
 -Kutuplaşmalar meydana gelir ki eğitim yuvalarında bu çok tehlikelidir…
 
 Olan da, günü kurtarma ve koltuklarını muhafaza etmek isteyen kişilere
 değil, geleceğimiz /umudumuz çocuklarımıza olur…
 
 Eyyy böyle davranan siyasiler…
 Eyyy siyasilerin oyuncağı olan(!) bürokratlar… Çekin elinizi
 eğitimden, öğrencilerden…
 Varın gidin, az ötede oynayın…
 
 ***************************************************
 
 EĞİTİMCİ OLSALAR GAM YEMEM…
 Velev ki eğitime müdahil olan siyasiler eğitimci… Vallahi gam yemem…
 Lakin bakanından, bakmayanına kadar eğitimden bi haber insanlar
 yönetiyor yıllardır…
 Bunu anlayan /bizlere anlatacak biri varsa bir adım beri gelsin… Allah
 cc aşkına çıksın bi görelim…
 
 Ya hu!
 -Pilot olmayana uçak emanet ediliyor mu?
 -Kaptan olmayana gemi teslim ediliyor mu?
 -Peki, cerrah olmayanlar ameliyata alınıyor mu?
 
 Cevaplarımı HAYIR değil mi?
 
 Peki, eğitimci olmayanlara neden eğitim teslim ediliyor hiç düşündünüz mü?
 Yazımızın başından bu yana siyasiler diyoruz… Peki, hangi siyasi
 partinin sadece eğitimden sorumlu genel başkanı var!
 Bizler bile eğitimle ilgili kalem oynatmadan evvel /saatlerce
 araştırıp makaleler okuyoruz…
 
 ******************************************************
 MÜDÜRLER SENDİKA ÜYESİ OLABİLİR Mİ?
 
 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu
 Sendika üyesi olamayacaklar başlıklı 15.Maddede yer alan hükümlere
 göre;
 c) Bu Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların müsteşarları,
 başkanları, genel müdürleri, daire başkanları ve bunların
 yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, merkez teşkilatlarının denetim
 birimleri yöneticileri ve kurul başkanları, hukuk müşavirleri, bölge,
 il ve ilçe teşkilatlarının en üst amirleri ile bunlara eşit veya daha
 üst düzeyde olan kamu görevlileri, belediye başkanları ve
 yardımcıları,
 e) Mülkî idare amirleri,
 Üye olamazlar ve sendika kuramazlar…
 
 Eğitimciler siyasetin kuklası olmayın lütfen...
 Eğitim siyaset üstüdür, nokta...
 Lafın tamamı da çocuklara söylenir azizim…
 
 Ves'selam…
 
					
 
					

 
		 
			