HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN
Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, gündeme bomba gibi düşen rüşvet  ve yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili çarpıcı bir analiz kaleme aldı.  İşte Tan'ın o analizi:
Bu operasyon niye yapılıyor diye merak  ediliyor. “Amaç ne? Ve şimdi ne olacak” deniliyor. Türkiye hareketli  yaşamaya alışık bir ülke. Gündemde sıcak gelişmeler olmazsa  kuşkulanıyoruz. Bir gariplik olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
Düşünün  bir. Derin Devleti devirmişsiniz. Askeri vesayeti bitirmişsiniz. Terörü  sonlandırmışsınız. Devleti bağımsızlaştırmışsınız. ABD güdümünden  çıkmışsınız. İMF’ye borcunuzu kapatıp “Güle güle” demişsiniz. Hatta  İMF’ye 5 milyar Dolar borç veren bir devlet olmuşsunuz. Ortadoğu’nun  dokunulmaz çakalı Tel Aviv’e “Fışşşt” diyorsunuz. Küresel kabadayıların  liderlik ettiği BM, NATO, AB gibi küresel örgütleri açıktan hedef almaya  başlamışsınız. Halkınızla barışmışsınız. Komşularınızı korumaya ve  gözetmeye başlamışsınız. Dünyadaki kardeş halkların özgürleşmesi için  öncü ve destek oluyorsunuz. Dünyadaki mazlumların umudu, Müslümanların  çaresi konumuna erişmişsiniz. Dünya ekonomileri sürekli gerilerken sizin  ekonominiz devamlı büyüyor. Hazineniz para dolu.
Kanal İstanbul  gibi, en büyük hava alanı gibi, Boğaz’a 3. Köprü gibi dünyayı hayrete  düşüren projeleri birkaç sene içinde hayata geçireceğinizi ilan  ediyorsunuz. Irak’ın petrollerini Türkiye’ye, Azerbaycan’ın enerjisini  Avrupa’ya akıtacaksınız. “21. Yüzyıl Türkiye’nin asrı” olacak  diyorsunuz.
Daha sayalım mı? Gerek var mı?
Bu kadar büyük  hatalar üst üste yapılır mı? Üstelik hiçbir seçimde de yenilmiyorsunuz.  Önümüzdeki 3 seçimde de yenilecek gibi görünmüyorsunuz. Daha ne olsun?  Bunları yaparsanız size bunların hesabı sorulmaz mı?
“Ey Tayyip Erdoğan sen bunu hak ettin. Cezalandırılacaksın. Hesap vereceksin!”
Eyy millet..
Kirli,  karanlık, çirkin, adi, aşağılık bir karalama ve itibarsızlaştırma  siyaseti yürütülüyor. Sadece Erdoğan’a ve hükümete yapılmıyor. Bir  gazetecinin “13 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz ettiği” iftirası yazıldı.  Başka bir yazarın montaj porno görüntüleri yayınlandı. Bir başka  yazarın 17 yaşındaki başörtülü kızının kafası çıplak bir porno  yıldızının vücudu üzerine montajlanarak basına servis edildi.
Eli  kanlı katil Derin Devlete, ABD-NATO güdümlü gizli Üst Yapı’ya, eski  MİT’e hesap sorulmadan yeni göreve gelmiş müsteşar Hakan Fidan’a  operasyon yapıldı. 28 Şubat darbecilerinin çaldığı 57 milyar doların  hesabı sorulmadan İsrail’i ve ABD’yi rahatsız eden ve bu ülkenin  menfaati için riskli işler yapan, emperyalist güçlerin hesabını bozan  Halk Bank’a hesap sorulmaya başlandı.
Dünyadaki en büyük İslam  alimlerinden biri olan Abdülkadir Molla göz göre göre idam edilirken  susmaktan başka bir tepki vermeyenler, bu idama itiraz eden Erdoğan’a  operasyon çekiyorlar. Mısır'da darbe yapan Sisi’ye firavun diyemeyen  hatta telefon açıp tebrik edenler, Esma’nın katline susanlar, İhvan'ın  çocuklarını öldürenlere buğz edemeyenler dürüstlük ve hakperestlik  taslıyorlar.
Son operasyona gelelim. Operasyonda adı geçen  kişiler ve konular bazı şube müdürleri tarafından sıralı amirlerine  bilgi vermeden hareket ettiler. Amirlerine güvenmediler. Ama diğer şube  müdürü arkadaşlarına güvendiler. O şube müdürü de kendi amirine bilgi  vermedi. Ve ilgili polis amirleri bu operasyonu herkesle birlikte  medyadan öğrendiler. Bu operasyon kim adına, kime karşı yapılıyor?
Birbirinden  alakasız 3 ayrı soruşturma neden aynı torbaya konuldu? 3 soruşturmanın  operasyonu aynı anda başlatılarak topluma nasıl bir mesaj verilmek  istendi? Neler kamufle edilmek isteniyor?
Kimse bizim bu  operasyonun bir rüşvet ve yolsuzluk operasyonu olduğuna inanmamızı  beklemesin. Gırtlağına kadar yolsuzluk, yanlışlık ve günaha batmış  olanların memleketi kurtaracağına inanmamızı düşünmesin.
Bu  yapılan, bal gibi bir psikolojik savaştır. Toplumun aklıyla ve zekasıyla  alay etmektir. Bu ülkenin hafızasıyla dalga geçmektir.
Bütün  iddialar onuna kadar elbette araştırılmalı. Hükümet ve yargı bu konuda  açık ve şeffaf olmalı. Rüşvet, yolsuzluk yanlışlık yapan varsa hesabını  vermeli.
Ama görevini, konumunu, yetkisini kötüye kullanarak,  birileri adına ve millet aleyhine, devlet aleyhine örgütlenenler varsa  bunlar da ortaya çıkarılmalı, deşifre edilmeli ve tasfiye edilmeli. Bir  kirli yapıdan kurtulurken yeni bir kirli yapıya bu milletin bu devletin,  bu ülkenin tahammülü olamaz artık.
Artık yeter, yeter, yeter..
Alper TAN
18.12.2013
 
					
 
					

 
		 
			