Asrın Felaketi’nin Birinci Yılında Afet İletişim Sempozyumu - Eskişehir Haber

Eskişehir Kültür-Sanat

Asrın Felaketi’nin Birinci Yılında Afet İletişim Sempozyumu

Asrın Felaketi’nin Birinci Yılında Afet İletişim Sempozyumu
Yayınlama: 6 Şubat 2024 Salı
A+
A-

Asrın Felaketinin birinci yılı kapsamında afet, kriz yönetimi ve iletişim alanında çok sayıda uzman, akademisyen, yazar ve gazetecinin katılımıyla Ankara’da Afet İletişimi Sempozyumu düzenlendi.

Sempozyum, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ile AFAD Başkanı Okay Memiş’in açılış konuşmalarıyla başladı.

Programda, Afet İletişimi Yönetimi ve Koordinasyonu, Kriz iletişiminde Dezenformasyonla Mücadele, Afet iletişiminde Ulusal ve Yerel Medyanın Fonksiyonu, Doğal Afetlerde Kamu Yararına Yayıncılık ve Medya Etiği ile Sosyal Medya ve Yurttaş Gazeteciliği konuları ele alınacak.

Konuşmasında, hangi düzeyde olursa olsun her afetin, acil müdahale ve etkili bir süreç yönetimini gerektirdiğine dikkati çekerek başlayan İletişim Başkanı Altun, bu sebeple bütünleşik afet yönetimi anlayışının hayati unsurlarından biri olan afet iletişiminin devletin stratejik iletişim politikasının en önemli alanlarından biri olduğunu söyledi.

Afet iletişiminin sadece afet anlarındaki iletişim faaliyetleriyle sınırlanamayacağını, bu nedenle İletişim Başkanlığı olarak afet öncesinde kamuoyunu bilgilendirme, afet önleme ve risk azaltma çalışmalarına sorumluluk alanlarına uygun şekilde katkı verdiklerini vurgulayan İletişim Başkanı Altun, şöyle konuştu:

"Nitekim 6 Şubat depremlerinden önce ve aradan geçen bir yıllık süre zarfında da afet iletişimi konusunda bugünkü sempozyuma benzer birçok çalışmayı hayata geçirdik. Bu çalışmaların bazıları; Afet İletişimi Çalıştayı, Doğal Afetlerde Uluslararası İşbirliği ve Dayanışma Paneli, Afet ve Kriz Dönemlerinde Habercilik Paneli, Stratcom Afet İletişimi Forumu ve bu kapsamdaki eğitim ve tatbikatlar, Brüksel'de, Avrupa Parlamentosu'nda 'Afetin Yaralarını Sarmak için Dayanışma' Paneli, Washington'daki 'Afet Diplomasisi: Dirençli bir dünya için uluslararası dayanışmayı yeniden kurgulamak' paneli, Tokyo'daki 'Kriz Enformasyonu Yönetimi ve Doğal Afetlerde Halkla İlişkiler' panelidir. Bunların yanı sıra afet ve kriz yönetimi konusunda geçtiğimiz bir yıl içerisinde Türkiye'nin bu konudaki müktesebatına; üç dilde hazırladığımız 'Asrın Felaketi' ve 'Asrın Dayanışması' kitapları, 'Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli Görüşler ve Öneriler' kitabı, 'Afet İletişim Forumu Hazırlık, Müdahale, İyileştirme' kitabı, gibi çeşitli yayınlarla katkı sunmaya çalıştık."

"Asrın felaketini afet iletişimi bağlamında milat kabul ediyoruz"

Bu yayınların sonuncusunu "Asrın Felaketi'nin Birinci Yılı: İhya ve İnşa Çalışmaları" adıyla kamuoyunun istifadesine sunduklarını belirten İletişim Başkanı Altun, "Bu kitabımız, 6 Şubat depremlerinin büyük felaketler içerisindeki yerini, deprem sonrası millet olarak ortaya koyduğumuz dayanışmanın tüm veçhesini ve en önemlisi depremden sonra devletimizin ulaşım ve haberleşmeden kültür ve sanata, eğitimden sağlığa, tarımdan dini ve sosyal hizmetlere kadar bölgede hayatın hemen her alanındaki ihya ve inşa çalışmalarını ele almaya çalıştık." diye konuştu.

Yaşanan acı tecrübenin ardından hiçbir zaman "sadece yaralarımızı saralım ve hayatlarımıza kaldığı yerden devam edelim" düşüncesinde olmadıklarının altını çizen İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı'mız bu konuda son derece hassas oldu. 'Kaybettiğimiz canları geri getiremeyiz. Ancak ne olursa olsun büyük devletler, bu tür felaketlerden, bu tür olumsuzluklardan önemli dersler çıkarır ve bu yönleriyle tefrik edilir.' dediler. Bu noktada, bu büyük felaketten devlet ve millet olarak büyük dersler çıkarmamız için gayret sarf ettiler. Biz de kendi alanımızda, Türkiye olarak Asrın Felaketini afet iletişimi bağlamında da bir milat olarak kabul ediyoruz. Bu itibarla kendimize şöyle bir amaç ihdas ettik. Türkiye'nin afet iletişimi noktasında bulunduğu seviyeyi daha ileriye taşımak, bunun için çok yoğun bir şekilde gayret sarf etmek ve bu alanda akademik ve entelektüel müktesebatı artırmak."

İletişim Başkanı Altun, afet iletişiminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde inşa ettikleri Türkiye İletişim Modelinin önemli sacayaklarından birisi olduğuna dikkati çekerek şu bilgileri verdi:

"Bugün afet iletişimi hiçbir ülke için bir tercih olarak telakki edilemez. Afet iletişimi mutlak suretle üzerinde çalışılması, yatırım yapılması gereken bir kamusal yönetişim meselesidir. Bizim de Türkiye olarak afet ve afetle birlikte gelen riskleri bütün boyutlarıyla yönetmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki bu riskleri yönetmek, krizleri yönetmekten her zaman daha az maliyetli, her zaman daha doğrudur. Esas olan risk yönetmektir. Bu kapsamda biz afet iletişimini çeşitli veçheleriyle masaya yatıracağımız bu iki günlük sempozyumla 'Afet iletişiminin neresindeyiz?', 'Önümüzdeki tehditler ve işbirliği alanları nelerdir?', 'Afet iletişiminde önemli aktörler kimlerdir ve bu aktörler nasıl hareket etmelidir?' gibi önemli sorulara etraflı cevaplar vermeye çalışacağız."

AFAD Başkanı Okay Memiş: “Ekiplerimiz omuz omuza çalışarak dezenformasyonun üstesinden geldi"

Türkiye'nin bir yıl önce afeti değil, bir felaketi yaşadığını ifade eden Memiş, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin aynı gün, aynı bölgede meydana geldiğini anımsattı.

Memiş, "Sadece ilk deprem, Hiroşima'ya atılan atom bombasından yaklaşık 2 bin kat daha yıkıcı enerji açığa çıkardı. 300 kilometreden fazla kırılan fay hatları, 400 kilometre uzaktaki binaları yerle bir etti. 11 il, 124 ilçe ve 6 bin 929 köy ve mahalleye verdiği hasarla 14 milyon kişiyi etkiledi. Bölgedeki ağır kış ve hava koşulları ile dondurucu soğukla birlikte asrın felaketi yaşandı. 53 bin 537 insanımız hayatını kaybetti. 107 binden fazla vatandaşımız da yaralandı." diye konuştu.

Depremin hemen ardından AFAD ve koordinasyondaki arama-kurtarma ekipleri ile gönüllülerin Türkiye'nin her yerinden yola çıktığını aktaran Memiş, depremin yanında ulaşım altyapısındaki hasar, bölgedeki yoğun hareketlilik ve olumsuz hava şartlarıyla da mücadele edilmek zorunda kalındığını söyledi.

Sahadaki zorluklara masada üretilen dezenformasyon ve manipülasyonla mücadelenin de eklendiğini vurgulayan Memiş, şöyle devam etti:

"İlk müdahale sürerken, devlet kurumlarını ve sivil toplum örgütlerini hedef alan sahte haberler kasıtlı olarak üretilerek yayıldı. Kötü niyetli bu çabaların amacı devletin ve kurumların aciz kaldığı algısını şekillendirmek, kamuoyunda güvensiz bir tutum oluşturmaktı. İletişim Başkanlığımız Dezenformasyonla Mücadele Merkezimiz ile AFAD ekiplerimiz omuz omuza çalışarak dezenformasyonun üstesinden geldi. Doğru haberler deprem dezenformasyon bültenleri, sosyal medya paylaşımları ve basın bültenleri ile kamuoyuyla paylaşıldı."

"Arama-Kurtarmada 100 Bin Projesini başlattık"

Devletin, uluslararası kaynaklarla beraber toplam 35 bin arama-kurtarma ekibini ilk saatlerden itibaren deprem bölgesine yönlendirdiğini vurgulayan Memiş, şu bilgileri verdi:

"Gecikme olmadı ama yetişemedik. Yetişmedi, sayı yetişmedi. Yıkım çok fazlaydı. Peki buradan hangi dersleri çıkardık? Afetle mücadelede en önemlisi risk azaltma. Müdahaleyi de göz ardı etmeden Arama-Kurtarmada 100 Bin Projesini başlattık. Öncelikli olarak kamu kurumlarındaki arkadaşlarımızı, jandarmamızı, polisimizi, Türk Silahlı Kuvvetlerindeki askerlerimize arama-kurtarma eğitimi vererek, dinamik bir arama-kurtarma ekibi oluşturarak en az 100 bin kişiyi bir yıl içerisinde eğitmiş olacağız. Böylelikle nüfusa orantılandığında dünyadaki en fazla arama-kurtarma sayısına ulaşacağız. Bu eğitimleri her yıl devam ettireceğiz."

"389 bin konut hak sahiplerine teslim edilecek"

Memiş, devletin üç ay içerisinde hem kendi üretimi hem de dünyadan topladıklarıyla bölgeye 1 milyon çadır sevk ettiğini anlatarak, "Yaklaşık 2,5 milyon insan ilk etapta çadırlarda misafir edildi. İlk haftalarda çadır ihtiyacı had safhadaydı ama daha sonra bu ihtiyacın tamamı karşılandı. Bölgeye 20 milyon gıda kolisi sevk edildi, 4 milyon öğün sıcak yemek afetzedelere ulaştırıldı. Bölgeden 3,5 milyondan fazla vatandaşın tahliyesi yapıldı." dedi.

AFAD'a ait 409 konteyner kentteki yaklaşık 215 bin konteynerde 700 bin kişinin yaşadığını aktaran Memiş, depremzedelere yönelik kira yardımının 5 bin liradan 7 bin 500 liraya çıkartıldığını ve bu yardımdan yaklaşık 1,3 milyon kişinin faydalandığını kaydetti.

Devletin, deprem bölgesindeki 389 bin konutu hak sahiplerine teslim edeceğini belirten Memiş, bugüne kadar 250 bin konutun ihalesinin yapıldığını, 46 bin konutun kurasının da çekilmeye başladığını bildirdi.

 



Gönderen: journal



Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar
Copyright © 2024