Neden Ünlüce olmamalı? - Eskişehir Haber

Özgür TIKIZ

Özgür TIKIZ
Özgür TIKIZ

Neden Ünlüce olmamalı?

Neden Ünlüce olmamalı?
Yayınlama: 13 Şubat 2024 Salı - 14.618
A+
A-

Yerel seçim takvimi hızla ilerliyor. Adaylar kendilerini anlatmak ve projelerini halka duyurmak için var güçleri ile her platformda bir yarış içindeler. Bu yarışta belki de en şanslı olanlar ise tekrar aday olan mevcut belediye başkanları. Neden şanslılar diyeceksiniz?

Çünkü geçtiğimiz 5 yıl için verdikleri sözlerin yüzde 20’sini hadi bilemediniz yüzde 30’unu anca yerine getirebilmişler. Bu konuda da hiç gocunmuyorlar, zira onların hizmet karnesine de bakan yok. Özellikle bu konuda hayli tecrübeli olan Ahmet Ataç, 5. Kez seçmenin karşısına çıkıyor. Daha önceki seçimlerinde de söz verip yerine getirmediklerine rağmen bu konuda sorgulanmadığını da gayet iyi biliyor.  O yüzden geçtiğimiz 5 yıl için söz verip de yapmadıklarını hayıflanmıyor bile..

Kazım Kurt, deseniz o da 3. kez seçmenin önüne çıkıyor ve ilk dönem Eskişehirlilerin gündemine asfalt parasını tekrar getiren başkan olmasının yanında, kendi seçmeninin bile tepkisini çeken o dönemin parasıyla belediyeye 20 milyon lira gibi devasa bir maliyetle yok edilen Yediler Parkı’na rağmen tekrar seçilebildi.

Sonuç olarak 1999 yılında 26 söz verip seçmenin önüne çıkan ve bir dönem değil 5 dönem başkanlık yapmasına rağmen 26 sözün 6 tanesini bile tam olarak yapmayan Büyükerşen gibi bir örnekleri mevcut önlerinde. Üstüne üstlük son 10 yılı resmen çöküş ve skandallarla dolu.

Damacana skandalından tutunda, tarla üzerine kaçak villa yapmaya kadar her şey var heybesinde. Devam eden beton yolsuzluğu davası bir yanda, sosyal alan ve yeşil alanların ticaret ve konut alanlarına dönüştürülerek beton yığınına şehri dönüştürmenin önünü açması bir yana, kentsel dönüşüm karnesi bir yana..

Temmuz ayında hatırlayacağınız üzere kimseye fırsat vermeden tekrar aday olacağını açıklayıvermiş ve sırada bekleyen Kurt ve Ataç’ın heveslerini kursağında bırakmıştı. Süreç içinde detay anlatmaya gerek yok yazılan çizilenler ve en önemlisi ittifak ortakları olan İyi Parti milletvekilinin kamuoyundaki KRAL ÇIPLAK çıkışı tekrar partisi tarafından aday yapılmamasının önünü açan olaylar.

Sonuç olarak aday olmasa da, konuşulanlara göre istediği ismin aday gösterilmemesi halinde bağımsız seçime gireceğini öne sürerek kontrol edebileceğini düşündüğü bir ismi önü sürdü. Bu gelişme sonunda büyükşehir adaylığı kesin gözüyle görülen Kazım Kurt’un önüne set çekmeyi başardı.

Özetle kendisi bıraksa da istediği şekilde yönlendirebileceği, gerekirse manipüle edebileceği bir başkan olmasını istediği aşikar. Zira her ne kadar partilisi de olsa aynı etkiyi ne Kurt üzerinde, ne de Ataç üzerinde göstermesi mümkün değildi.

Açıkçası görünen durum bu.. Ayşe Ünlüce de zaten her ortamda “okulunda yetiştim, mezun olmak istemediğim bir okuldu. Büyükerşen’in yaptıklarının üstüne bir şey yapmayı düşünmüyor” ifadelerini yüksek sesle söylemeye devam ediyor.

Özetle şehrin kentsel dönüşüm konusu, alt yapı konusu, imar konusu, trafik konusu gibi önemli konularda somut bir farklılık olmayacak gibi görünüyor. Zira bu konularda 25 yıl süren başkanlığı döneminde Büyükerşen’in yaptığı dişe dokunur bir çalışma yok.

Kentsel dönüşüm konusunda Ünlüce ne dedi 1999 depremi sonrası çalışmaya başladık. Sonra 2010’da projelendirdik. Sonra hala bitmemiz olan 24 dairelik çalışmaya başladık.. Sonrasında ihaleye çıkmayı planlıyor vs. Yani dile kolay 25 yılda bu konudaki gelinen nokta ortada. Çöpe atılan maketler, şehir dışında çizdirilen projelere harcanan milyonlar ise çöpte..

Alt yapı konusunda deseniz durum farksız. 1999 yılındaki meşhur 26 söz içinde geçen sorunlardan bazıları da bu konularla ilgili. Ancak 1999 da vaat edilenler geçen çeyrek asırda hayata geçirilmemiş, geçirilmesini bırakın somut proje bile yok ortada. Mesela arıtma tesislerinin kapasitesi artırılmamış ve kapasitesinin yüzde 30 fazlasını arıtmaya çabalıyor..  Çeşmeden içilebilir su akıtma vaatleri verilmiş. Ancak suyu mikropsuz ulaştırabilmek için gerekenden fazla klor bastıklarından dolayı, su ya beyaz akıyor, ya kokuyor. Şehirde çeşme suyu ile yemek ya da çay yapan bile yok..

İmar konusunda şehirde hala nazım imar planı yok. Bunun yanında şehre kazandırılmış yeni mahalle yaşam alanı yok. 25 yılda yeni diyeceğiz projeler TOKİ tarafından yapılan alanlar ve sonrasında etrafındaki yapılaşma.. işin ilginci ise bunları yapan TOKİ’ye çıkarılabilecek her türlü zorluğu çıkarmışlar.

Trafik konusu ayrı bir sorun. Zaman zaman trafik sorunu yok söylemleri zaman zaman “Gökten melek inse Eskişehir trafiğini çözemez” şeklinde devam etti. Güncel Trafik Master Planı hala yok.. İlk etap görünen temel sorunlar konusunda mevcut başkanı yaptıkları 25 yılda ortada. Eğer aday olsaydı da farklı olmayacaktı, çünkü gündemlerinde bu konular yok.. Doğal olarak kendisinin kontrol edeceği adayın da gündeminde bunlar yok.

Mesela mevcut CHP adayı Eskişehir Ticaret Borsa’sını ziyaret etti. Orada gündeme gelen Mezbaha konusunda bir fikri yok. Bilgisi de yok. Zira şehirdeki mezbahaları Büyükşehir belediyesinin kapattığından da o ziyarete kadar haberi yokmuş. Sonuç olarak  bu konuda bir çözüm üretme gayreti veya hedefi olabilir mi?

Eskişehir Büyükşehir Belediyesin mesela Türkiye’deki hayvan barınağı olmayan büyükşehir belediyesi olmadığını da bilmiyor büyük olasılıkla. Şehirde bu konuda sadece Tepebaşı ve Odunpazarı belediyelerin çalışmaları var. Ancak hem çapları, hem bütçeleri tüm şehirdeki bu konuda gerekli faaliyetleri yerine getirmek için yetersiz..

Özetle mevcut başkanın can alıcı konularda karnesi pek de başarılı değil. Kendi kontrolündeki adayın da kendi tabiri ile okuduğu okulda, bu konuların eğitimi hiç verilmedi. Şimdi bu adayın bu temel sıkıntılar konusunda birseyler üreteceğine inanabiliyor musunuz?

Aklıma gelmişken yine yasal olarak yapması gerektiği söylenen Kadın sığınma evi gibi bir çalışmayı mevcut adayın 5 yıldır genel sekreti olduğu Büyükşehir belediyesi yapmamış.  Sizde şöyle bir düşünün neler neler eksik daha..

Tüm bu gerekçelerle Ünlüce’ye oy vermek mantıksız geliyor.  Temel sorunlardan dolayı müzdarip olduğunu düşünenlerin de oy vermesi demek, biz bunları kabul ediyoruz demekten öte değil.. Yani temel konularda 25 yıldır olan biten, 5 yıl daha devam edecek..

Oysa Kazım Kurt ya da Ahmet Ataç gibi bir isim ya da tamamen farklı bir isim aday gösterilmiş olsa ve Büyükerşen’in belediyecilik okulundan çıkmayan birisi emin olun bu sorunlardan en az birkaç tanesi için bir çözümü, yapmasa bile gürleyecek sözleri olacaktı.

Sonuç olarak şehrin en önümle koltuğux şehrimini koltuğunda bu sıkıntılar konusunda farkında olan bir isim olması şart. Zira 25 yıl içinde bu konuları dikkate almayan ve onun okulunda okuyan birinden bu konularda çalışma beklemek sadece boş bir temenniden öteye gidemeyecek.

Bu arada Büyükerşen tarafından baktığınızda da kontrol edebileceği isimler içinde en doğru isim de sayın ünlüce.. Zira diğer isimler durumları karışık.. Kontrol edilebilirlikleri yanında kontrolsüz güç olarak yapabilecekleri ürkütücü. Zira bir isim var ki gazeteci Vedat Alp abimiz köşesinde bu arkadaşın villacığını bir anlattı ki bulup okumanızı tavsiye ederim..

Ayşe Ünlüce, Büyükerşen’in seçebileceği kontrol edebileceği isimler içindeki en iyi isim.  Ayşe Ünlüce’nin isi en kötü yanı bu işi okuduğu okul..





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024