ÖRGÜTLÜ YALANLARA KARŞI TEŞKİLATLANAN DOĞRULUK! - Eskişehir Haber

Hüseyin GÜVEN

Hüseyin GÜVEN
Hüseyin GÜVEN

ÖRGÜTLÜ YALANLARA KARŞI TEŞKİLATLANAN DOĞRULUK!

ÖRGÜTLÜ YALANLARA KARŞI TEŞKİLATLANAN DOĞRULUK!
Yayınlama: 9 Nisan 2024 Salı - 7.040
A+
A-

ÖRGÜTLÜ YALANLARA KARŞI TEŞKİLATLANAN DOĞRULUK!

 

Bilinen odur ki, yanlış bilgiyi üretmek ve dahi yaymak da küresel bilgi ağını kontrol etmenin bir yöntemidir…

 

Son yıllarda ülkemizde, il, ilçe ve köylerimizde dahi, koltuk sevdalılarının, makam, mevki budalalarının, şan şöhret sarhoşlarının hizmet adı altında yapmadıkları hizmeti, yatırımı, projeyi, planı programı yapmış gibi gösterip, utanmadan, sıkılmadan her platformda anlatıp, yalan yanlış algılarla bile isteye yaydığını, halkı kandırdığını, yanılttığını ve dahi avantaj sağlayıp koltuklara yapıştığını görüyoruz…

 

Siyaset üstü demem odur ki; Daha da tehlikelisi ise halkın buna kandığını, zamanla kanıksadığını görmekte içler acısı!

 

Yalan, talan, dolan siyasette haklı bir araç mıdır?

Yalansız bir siyaset mümkün müdür? Diye sorar olduk!

 

Siyaset felsefecisi Hannah Arendt yalanı, modern ve klasik olmak üzere ikiye ayırıyor… ‘Yalanın türünü belirleyen ise devlet-toplum ilişkisinin gücü, siyasi alanın genişliği yani toplumsal/siyasal kültür ile doğrudan ilgilidir.’ Diyor… Birisi bu!

 

Üzülerek söylüyorum her geçen gün biraz daha kanmaya, aldanmaya meylediyoruz diye düşünmeden edemiyorum… ‘Edemiyor, hazmedemiyorum çünkü bu topraklarda yalancıların varlığı kanıma dokunuyor’ dediğinizi duyar gibiyim…

 

Birden fazla yüzü olanların, bukalemunlara rahmet okutanların, çevrimiçi /dışı, gözlerin içine baka baka yalan, dolan, talan, hırsızlık, arsızlık yapanların ve bu bilgiyi utanmadan algıyla satanların, halkı yanıltanların dünyanın en önemli sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum…

 

Arendt’e göre tehlikeli olan modern yalandır…. Bizim korkumuz da bu! Çünkü, modern yalanda, yalan siyasal tüm alana umarsızca yayılıyor…

 

Maalesef ilçelere, köylere kadar sirayet eden, dalga dalga yayılan, köy, ilçe kültürlerini değiştirmeye namzet, dağdan gelip bağcıyı hakir gören, kansızlar diye hakaret eden kansız oğlu kansızlar, soysuz oğlu soysuzlar ve destekçileri türedi memlekete… Kangren olan bu hücreleri temizlemekse özü, sözü, tasası, derdi sevdası memleket olanların boynunun borcudur…

 

Üstüne üstlük bir süre sonra yalan söyleyen/ler bile artık neyin gerçek olduğunu bilemiyor hale geldi/geliyor! Köylerde, bir avuç ilçelerde bile o toprakların özünü bilmeyen kansızlar, damarlarında o toprağın parası pulu dolaşan nankörler türedi…

 

Umudumuz odur ki ‘Yalanın, gerçeği asla yok edememesi, bir süreliğine gizlemesidir’ bu yalancı maskeleri düşürmekte bizlere düşüyor, and olsun düşüreceğiz…

 

Yalanın derecesi ne olursa olsun ilk adım çok önemlidir, sürdürülebilirliği değerlidir… Dünyayı değiştirebilecek bir adımdır… Sahip çıkmaktır…

 

Yapmamız gereken örgütlü yalana karşı teşkilatçı duruşumuz olacaktır…

 

Bu tespitimiz devam edecek, yakında isim bazında ete kemiğe bürünecek, ifşa edilecek…

Şimdilik ayıtlara geçsin, sizlerin de fikirlerini merak ediyorum efendim…

 

Ves’selam

Hüseyin Güven

 





Bir Yorum Yazın
Bu habere yorumlar

Diğer Yazıları

Copyright © 2024