15 Temmuz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde büyük bir dönüm noktası olarak yerini almıştır. Aziz ve asil milletimizin büyük bir işgal girişimine karşı seferber olduğu, vatanın dört bir yanında sokakların, caddelerin, meydanların, havalimanlarının ve şehirlerin yıkılamaz birer direniş cephesine dönüştüğü, salalarla darbenin durdurulduğu muazzam bir destandır.

Diyanet-Sen Eskişehir Şube Başkanı İlhan Köroğlu'nun açıklamasına göre, 15 Temmuz, emperyalistlerin asırlık hesap ve planlarının altüst edildiği, kurdukları oyunların ve hayallerin başlarına geçirildiği kritik bir eşiktir. Türkiye’nin mücadele tarihinin yeniden yazıldığı, bu ülkenin teslim olmayacağının, teslim alınamayacağının, her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu topraklara, İslam beldesine göz dikenlerin gözlerinden, el atanların ellerinden olacağının dosta ve düşmana ilan edilmesidir.

Hain Darbe Girişimine Karşı Milli İrade

15 Temmuz ihanetinin derin planlarına karşı, aziz milletimizin direnişi ve diriliş iradesi, sinsi terör örgütünün ihanetinden daha büyük ve daha cesur olmuştur. Silahlara, tanklara, uçaklara karşı milletimizin her bir ferdi canı pahasına meydanlara akmış, ihanet şebekesinin acımasız saldırılarına karşı çıplak elleriyle direniş göstermiştir. Bu 24 saatten kısa süren hain kalkışmada, 250 kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi olmuştur.

Memur-Sen ve Diyanet-Sen aileleri olarak, kalkışmanın ilk dakikalarından itibaren Genel Başkan Ali Yalçın'ın çağrısıyla meydanlara inildiği belirtildi. 81 ilde tüm teşkilatlarla, örgütlü yapıyla küresel vesayetin maşası FETÖ'cü hainlere karşı direnişe katılım sağlanmıştır.

Diyanet-Sen'den Din Görevlilerine Teşekkür

15 Temmuz gecesi bu millet ve bu ülke, meşruiyetini cemaat ve dinden alan, sosyalleşmesini ve gücünü din üzerinden devşiren, küresel aktörlerle ittifak ederek devleti teslim almak için haince saldıran bir terör örgütünün hedefi olmuştur. Millet iradesinin temsilcisi olan Diyanet-Sen, bu hain girişimin karşısında tek yumruk olmuş ve dimdik durmuştur. Sokaklara çıkan her insanımızın, yeryüzünde başka örneği olmayan bir demokrasi tarihi yazdığı vurgulanırken, bu destansı iradeyi gösteren millete ezan ve salaları ile öncülük eden, motivasyonunu artıran din görevlilerine bir kez daha teşekkür edildi ve bu uğurda canını veren şehitlere Allah’tan rahmet dilendi.

Diyanet-Sen Eskişehir Şube Başkanı İlhan Köroğlu, din görevlilerini temsil eden yetkili sendika olarak 15 Temmuz’un manevi kahramanları din görevlileriyle, o gece şehit olan din görevlileriyle ve milletle birlikte vatanın, küresel şer odaklarının inisiyatifine terk edilmediğini belirtti. Her 10 yılda bir darbeyle hizaya getirilmek istenen Türkiye için 15 Temmuz'un bir dönüm noktası ve yeniden dirilişin, küresel şer şebekesi ve maşaları için ise sonsuz bir kâbusun ilk adımı olduğu ifade edildi.

Oyunlar Bozuldu, Birlik Devam Ediyor

Küresel şer odaklarının kavgayı kaybetse de emellerinden vazgeçmediği, Türkiye’ye istediklerini yaptırmak için çeşitli yol ve yöntemlere başvurmaktan geri durmadığı kaydedildi. Darbe kalkışmasını meşrulaştırmayı deneyen, kontrollü darbe söylemleriyle FETÖ ihanetini aklamaya çabalayan kesimlerin daha sonra FETÖ’den hareketle mütedeyyin camiayı töhmet altında bırakan algı çalışmalarına tanık olunduğu belirtildi. Tüm bunların yanı sıra ekonomik saldırılardan siyasi kumpaslara, terör saldırılarından algı operasyonlarına kadar her alanda farklı kalkışmalarla sonuç almayı denedikleri ancak milletin birliğini, beraberliğini hedef alan bu tür girişimlerin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da başarılı olamayacağı vurgulandı. Aziz milletin 15 Temmuz’da ortaya koyduğu iradenin, vatan topraklarına ve geleceğine sahip çıkma irade ve ferasetinin her oyunu bozduğu gibi bu oyunları da boşa çıkaracağı ifade edildi.

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen, milletin irfanıyla gösterdiği direniş ve diriliş destanının, şehitlerin aziz hatırasının, istiklal ve istikbalin en büyük teminatı olduğu belirtildi. Memur-Sen ve Diyanet-Sen aileleri olarak şehitler rahmet ve minnetle anılırken, gazilere sağlık, sıhhat ve afiyet dileklerinde bulunuldu.