22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali (EFF) kapsamında Yönetmen Ümit Ünal, “Evcilik” filmi ile festival kapsamında öğrencilerle buluştu. Yönetmen Ümit Ünal, sinemaya ve film festivallerine dair düşüncelerini katılımcılarla paylaştı.

 “Her oyuncunun getirdiği farklı bir imkân var”

Hikâyelerinde derinleşen duygusal çözülmeleri ustalıkla işleyen yönetmen Ümit Ünal, oyuncu seçiminden sahne dinamiklerine kadar her aşamada profesyonelliğe ve oyuncunun getirdiği üsluba özel bir önem verdiğini söylüyor. Şaka gibi başlayan bir oyunun ardındaki kırılma anlarını anlattığı son filmiyle ilgili olarak, senaryosunun da oyuncunun kimliğiyle birlikte şekillendiğini vurguluyor. Yönetmen Ünal, bu süreci şu sözlerle anlatıyor: “Bu hikâyede beni en çok etkileyen ve heyecanlandıran şey; yüzeyde kalmış gerilimlerin, şaka gibi başlayan bir oyun sırasında yavaş yavaş ortaya çıkmasıydı. Bütün hikâye, taşıdığımız sahte kimliklerin bir anda yıkılışı, nezaketin ve sevgililer arasındaki sahte şefkatin bir anda ortadan kalkışı üzerine kurulu. Genelde profesyonel oyuncularla çalışmayı tercih ediyorum çünkü daha önceden tanıdığım yüzlerin ve oyunculuk üsluplarının üzerine bir şey kurmak, hikâyeyi o oyunculuk diliyle hayal etmek hoşuma gidiyor. Hatta bazen, yazdığım bir karakter için düşündüğüm oyuncu değil de başka biri geldiğinde senaryoyu yeniden gözden geçiriyorum. Çünkü her oyuncunun getirdiği farklı bir üslup, farklı bir yük ve farklı imkânlar var. Ben de her oyuncuda bunu elimden geldiğince değerlendirmeye çalışıyorum.

“Festivaller, sinemacıların buluşma yeridir”

Yalnızca filmlerin izlendiği alanlar değil; aynı zamanda yaratıcı bağların kurulduğu, fikirlerin filizlendiği birer zemin olarak festivallerin önemine dikkat çeken Ümit Ünal, İstanbul’un izole yapısında meslektaşlarla bir araya gelmenin zorluğunu da vurguluyor. Eskişehir Film Festivali’nin samimi atmosferini ise özellikle önemsediğini belirtiyor. Ünal festivalin bu yılki gösterimiyle ilgili duygularını şu sözlerle paylaşıyor: “Festivallerde her zaman heyecanlanıyorum. Benim için en heyecan verici kısmı film izlemekten çok, diğer sinemacıları bir arada görmek. Çünkü İstanbul’da, gerek şehir gerekse çalışma koşulları nedeniyle insan diğer sinemacılarla bu kadar yakın olamıyor. Festivaller ise sinemacıların buluşma noktası oluyor. Özellikle uluslararası festivaller; yurt dışından gelen yönetmenlerin, yapımcıların, gazetecilerin bir araya geldiği yerler. Bu kesişim anları benim en çok hoşuma giden ve en çok heyecanlandıran kısmı. Elbette film izlemeyi de çok seviyorum ama insan öğesi benim için daha önemli. Eskişehir Film Festivali’ni yıllardır çok severim. Pek çok filmle burada yer aldım. Şimdi de Evcilik ile burada olmaktan çok mutluyum. 28 Mayıs, tam bir yıl önce Evcilik filminin çekimlerine başladığımız gündü. Bugün de aynı tarihte filmimizin burada gösterilmesi beni çok mutlu etti.”