Tarihi çok eskilere uzanan Eskişehir'in
ilk yerleşim noktası şimdiki yerleşimin 6 km. kuzeyindeki
Şarhöyük (Dorylain) dur. Eski yerleşimindeki harabelerden
dolayı şehre "Eskişehir" adı verilmiştir. Yapılan
arkeolojik çalışmalar sonucu çıkan eserlerin verdiği bilgilerden,
Eskişehir ve yöresinin Neolitik çağa kadar (İ.Ö. 10.000
- 5.000 yılları) uzanan bir yerleşim bölgesi olduğu anlaşılmıştır.
Demircihöyük, Keçiçayırı Höyüğü, Kalkanlı Höyüğü, Orman
Fidanlığı, Küllüoba gibi yerleşim merkezleri hayli yoğun
kitleler halinde yerleşim görmüştür. Daha sonraları Hittiler
döneminde Şarhöyük (Dorylaion) İmparatorluğun batıdaki
en önemli uç noktası olmuştur. İ.Ö. 1200'lerde Friglerin
bölgeye yerleşmesi ile çoğalmaları ve diğer halklarla
karışmaları sonucu üstün bir Frig uygarlığı yaratılmıştır.
İ.Ö. 695 yılında Kimmerlerin istilası ile yıkılan Friglerden
sonra şehir Lidyalıların, M.Ö. 546 yılında da Perslerin
hakimiyetine girmiştir.
M.Ö. 334 yılında İskender'in eline geçen Eskişehir,
İskender'in ölüm tarihi olan M.Ö. 323 yılana kadar Hellenizm
dönemini yaşamıştır. Greklerin, Anadolu'ya bu devirde
kitleler halinde gelip yerleştikleri, tarihi belgelerden
anlaşılmıştır.
M.Ö. 190'larda Romalıların eline geçen Eskişehir, Roma'nın
M.S. 395'de ikiye bölünmesine kadar Roma İmparatorluğu'nun
sonra da Doğu Roma İmparatorluğu'nun (Bizans) idaresinde
kalmıştır.
Büyük Selçuklu İmparatorluğu zamanında doğudan gelen
Türk Boyları, Bizans'ın zayıflığından da istifade ederek
Doğu Anadolu'ya yerleşmeye başlamıştır. Selçuklu Hükümdarı
Alparslan'ın 1071'de Malazgirt Savaşını kazanmasından
sonra Türklere bütün Anadolu kapıları açılmış, süratle
ilerleyen Türk orduları 1074'de Eskişehir'i almıştır.
Bundan sonra Eskişehir, doğudan devamlı gelen boylar
için bir yerleşme noktası olmuştur. İnönü İlçesindeki
Çarşı Camii'nin yapım yılı 1074'tür.
Sonraları Eskişehir Anadolu SelçukluDevleti ile Haçlılar
arasında yapılan kanlı savaşalara sahne olmuştur. Eskişehir
Anadolu Selçukllu Devleti'nin kuruluşundan yıkılışına
kadar bir selçuklu şehri olarak kaldığı halde, bu savaşlar
nedeniyle fazla selçuklu eseri yapılamamıştır. Anadolu
Selçuklu Devleti'nin eserleri, o devirde uzun süre uç
beyliğin merkezi olan Sivrihisar'da görülür. Osmanlı
Devletinin Kurucusu Osman Bey, 1284 yılında Anadolu
Selçuklu Sultanı Mesut tarafından gönderilen fermanla
aşiret reisliğinden çıkarak uç beyi olmuştur. Osman
Bey, uç beyi olduktan sonra, gün geçtikçe kuvvetlenmiş
ve 1289 yılında hakimiyet sahasına Eskişehir ve İnönü'yü
de katmıştır. Osmanlıların ilk zamanlarında, devletin
kurulu merkezlerinden birisi olması sebebiyle Eskişehir'e
yakın ilgi gösterilmişse de Duraklama ve Gerileme devirlerinde
pek ilgi gösterilememiştir. Bu nedenle Eskişehir yakın
zamana kadar gelişememiştir. Şehir ancak 1877-1878 Osmanlı
- Rus harbinden sonra muhacirlerin yerleştirilmeye başlamasıyla
beraber gelişmeye başlamıştır.
Bugün Türkiye'nin sayılı merkezlerinden olan Eskişehir,
Fatih'in ilk zamanlarına kadar Ankara Beyliğine bağlı
olarak kalmıştır. 1451 yılından sonra Kütahya'nın Beylerbeylik
haline gelmesi üzerine Anadolu İdari Teşkilatında değişiklik
olmuş; bu arada Ankara'ya bağlı bulunan Eskişehir, Kütahya
Beylerbeyliği'ne bağlanmıştır.
|