Doğumdan sonra kucağınıza verilen bebek, artık bir erişkin
olmaya programlanmış bir prototiptir, yani GÖZBEBEĞİNİZDİR.
O ne ana karnındaki anne
kanından beslenen fetüs, ne de sizlerin bir küçültülmüş
modeli; kendine özgü organları, kendine özgü dolaşımı,
kendine özgü kanı ile özel bir canlıdır, SİZİN BEBEĞİNİZDİR.
Anne ve babasından aldığı türü ile ilgili bir sürü bilgiyle
donanmış bebek, kucağınızda biriktirmeye hazırdır. Her
sözü, her duyguyu , her davranışı, her sesi, her rengi,
her antijeni, her dost ve her düşmanı biriktirip zaman
içinde 'KENDİSİ' olarak karşınıza çıkmaya programlanmış
elmas parçanız sizin yardımınızla pırlanta olmaya adım
adım giderken ışıltısını elbette en yakınlarında olanlardan,
sizden alacaktır.
Bebeğinizin, önündeki bu gelişim çağı, bu çocukluk,
içinde karşılaşabileceği türlü sorunlar olabilir. Sorunlar,
önce tanınmalı, sonra sağaltım yoluna biran evvel gidilmelidir.
O halde belki yardımı dokunacak akla ilk gelen birkaç
nokta:
Bebeğinizi kucağınıza alın. Ne hoş kokuyor. Onu inceleyin;
gözleri, kulakları, saçları, başı, göğsü, kolları, bacakları,
poposu nasıl, sizinkine benziyor mu? Emiyor mu, ilk
kakasını ne zaman yaptı, nasıldı? Bu basit gözlemler
ile bile binlerce sorun oluşturabilecek durumun tanınması
mümkün olacak, doğumsal anomaliler dediğimiz bir takım
hastalıklar için ipuçları yakalanabilecektir. Doğumdan
hemen sonra doktorunuzun zaten dikkat ettiği bu özelliklere
bir kez de siz bakın.
Bebeğinizi anne sütü ile ve doğru olarak besleyin,
bebeğiniz için bundan iyi bir öğün düşünülemez.
Bebeğinizin büyümesini monitörize edin, yani onu ölçtürün,
tarttırın, bu ölçümleri kaydedin ve kayıtlarınızı doktorunuzla
diğer çocuklardan elde edilmiş kayıtlar ile karşılaştırın.
Hiçbir sorun olmasa bile rutin doktor ve diş hekimi
ziyaretlerinize devam edin. Bu hem doktorun sizi tanıması
hem de sizin gözünüzden kaçabilecek durumların erken
tespiti için değerlidir.
Çocuğunuz büyürken; ateşi, kusmaları,cilt döküntüleri,
nedenini bilmediğiniz ağlamaları olduğunda doktorunuza
başvurmaktan çekinmeyiniz.
Çocuğunuza ilaç vermeyiniz, sadece ateşe soğukla yanıt
verebilirsiniz; bu da doktora gidinceye kadardır.
Çocuğunuzu iyi gözleyin; çişini, kakasının rengini,
en son ne zaman tuvalete gittiğini, kusarak neler çıkardığını,
terinin nasıl koktuğunu, nasıl ağladığını doktorunuz
bilmek isteyecektir.
Çocuk karnım ağrıyor dediğinde üşütmüş veya numara
yapıyor olsa bile bunu size doktorunuz söylemelidir.
Çocuğunuz çok narin yapılı ve çok değerlidir. Kendinde
meydana gelen değişikleri de çok iyi algılamayabilir.
Düşmeler, çarpmalar, çoğu kez profesyonellerce değerlendirilmelidir.
Çocuğunuzu evdeki zehirleyebilicilerden koruyun. Size
asla yedirilemeyecek bir şeyin tadı onun için çok çekici
gelebilir. Evde 'hayatın tadını' öğrenmeye çalışan bir
çocuk varken; tüm temizlik malzemelerini, ilaçları,
bitkileri, küçük parçalı her türlü eşyayı ve dokunarak
öğrenen bebeğinizden ateş ve elektriği ondan uzak ve
kapalı tutun.
Çocuğunuzun kasıklarında, göbeğinde fark edebileceğiniz
şişlikler, karın içinde yerleşmesi gereken yapıların,
bağırsakların dışarı çıktığı 'fıtıklar' olabilir. Bunlar
sandığınızdan sıktır. Her durumda doktor yardımı ile
değerlendirilmelidir.
Çocuğunuzun pipisi, hayaları (testisleri ) ile ilgili
en ufak bir şüpheniz olduğunda doktora başvurmaktan
çekinmeyin.( Sık karşılaşılan birkaç durumla ilgili
ayrıntılı bilgi aşağıda verilecektir.) Sünnet cerrahi
bir müdahaledir. Mutlaka ehil kişilerce yapılması gereklidir.
|