Ana Sayfa İletişim Biz Eskişehirliyiz, İşte Farkımız
eskişehir
eskişehir Eskişehir'in Açılış Sayfası
Eskişehirin En Güncel Öğrenci Rehberi
Eskişehir Apartlar ve Yurtlar
Haber Seri İlan Ulaşım Eskişehir Spor Harita Firma Rehberi Öğrenci Rehberi
Seri İlan Emlak Otomobil Eğlence Fotoğraf Sinema Forum Arkadaş Sohbet Gruplar Bilgi Sayfaları Eskişehire Mesaj Telefon Rehberi Nöbetçi Eczaneler

  GEBELİKLE İLGİLİ BİLGİLER

Yenidoğan Dönemi

YENİDOĞAN DÖNEMİNDE METABOLİZMA HASTALIKLARI

Canlıların yapısal özellikleri ve fonksiyonları genler tarafından denetlenmektedir. Bazı genlerde meydana gelen değişiklikler sonucu gen ürününün yapılamaması ve/veya toksik metabolitlerinin birikimi sonucu ortaya çıkan hastalık grubuna “KALITSAL METABOLİZMA HASTALIKLARI” adı verilir. Bu hastalıkların çoğu anne ve babadan kalıtsal olarak geçmektedir.
Bu hastalıklar çok nadir görülür. Bunların toplam görülme sıklığı % 1 civarındadır. Türkiye’de akraba evlilikleri sık olduğundan bazı metabolizma hastalıklarının görülme sıklığı daha fazladır.


Doğumsal metabolizma hastalıklarının belirtileri toksik maddelerin birikim derecesi ile ilgili olduğundan bebeklerin çoğu ilk bir kaç muayenelerinde hiçbir hastalık belirtisi göstermezler. Klinik belirtilerin ortaya çıkış şekli, başlama yaşı ve seyri tanının konmasında önemlidir. Belirtiler erken bebeklik döneminde başlayabileceği gibi geç başlayıp ilerleyici olabilir.


Yenidoğanlarda kalıtsal metabolizma hastalıklarının belirtisi çok farklı olabilir. Klinikte daha çok sinir sistemine ait belirtilerle karşımıza çıkar. Bu belirtiler, emmeme, bebeğin en ufak bir uyarıyla aşırı derecede rahatsız olması, kas tonusunun artmış veya azalmış olması, konvülsiyonlar (halk arasında bebeğin havale geçirmesi olarak da bilinir) ve komadır. Diğer sistemlere ait belirtiler başlıca; tartı alamama, kusma, ishal, solunum sıkıntısı ve hızlı nefes alıp verme, kalp yetersizliği, sarılık ve karaciğer fonksiyonlarının bozulması olarak sayılabilir. Bebek hasta görünümlüdür.


Bu hastalıkların bazıları yaşam tehlikesi taşırken, bazıları da zeka geriliğine yol açar, fiziksel gelişimi olumsuz olarak etkiler ve diğer bazı yaşam boyu sürecek problemlere yol açar. Bu nedenle erken tanı konması çok önemlidir.


Herhangi bir metabolik hastalığın henüz belirtileri ortaya çıkmadan saptayan yöntemlere metabolik tarama testleri adı verilir. Tarama testleri ile metabolik hastalıklar henüz kalıcı hasar yaratmadan yakalanabilmektedir. Taraması yapılan hastalıklar seyrek rastlanan durumlardır ve büyük olasılıkla çocuğunuzda böyle bir hastalık bulunmayacaktır. Ancak tamamen sağlıklı ailelerin bebeklerinin de bu hastalıklardan birine maruz kalabileceği unutulmamalıdır.
Amaç metabolik bozukluğu olan bebekleri hızla tespit ederek tedavilerini zaman kaybetmeden en etkin biçimde gerçekleştirmektir.


1/20.000 den daha sık görülen ve tedavisi mümkün olan her hastalık tarama programına alınmalıdır. Günümüzde tarama programına alınması gereken iki hastalık vardır. Bunlardan birincisi fenilketonüri hastalığı’dır. Bu test halk arasında zeka testi olarak da bilinir. Diğeri tiroid bezinin az çalışması veya yokluğu anlamına gelen doğumsal hipotiroidi’dir.


Yenidoğanlara doğumsal hormonal ve metabolik bozukluklarının erken tanısı ve tedavisine yönelik olarak tarama testlerinin yapılması günümüzde tüm gelişmiş ülkelerde aşı uygulaması gibi standartlaşmış bir uygulamadır.
Ülkemizde de büyük illerde hastanelerde ve ana-çocuk sağlığı merkezlerinde her bebek rutin olarak fenilketonüri ve bazı merkezlerde hipotiroidi açısından taranmaktadır.
Tarama testleri yenidoğan bebeğin topuğundan alınan bir iki damla kan ile yapılabilmektedir. Kan üçüncü günden itibaren en kısa zamanda alınmalıdır. Alınan kan, ufak bir filtre kağıdına emdirildikten sonra kurutulmakta ve numune bu konuda özel olarak çalışan ilgili merkezlere gönderilmektedir.
Eğer ailede bir metabolik hastalık şüphesi varsa, gebelik sırasında bu hastalığın tanısını koymak mümkün olabilir. Amniyon sıvısı ve hücreleri incelenir. Koryon villus biyopsisi gebeliğin 9-12. haftalarından itibaren sonuç verebilir. Tedavisi mümkün olmayan bir hastalık saptanırsa gebeliğe son verilmelidir.


Tedavi: Acil durumlarda toksik maddenin uzaklaştırılması amacıyla diyaliz veya kan değişimi yapılabilir. Diyet tedavisi ile belirtilere neden olan besi elemanı varsa hastanın yiyeceklerinden çıkarılır. Bazı hastalıklarda ilaçlar ile toksik maddelerin toksik etkileri bloke edilebilmekte, yine bazı hastalıklarda hastalığa neden olan eksik gen ürününün verilmesi ile belirtiler kontrol altına alınabilmektedir.
Organ ya da doku transplantasyonu, kemik iliği nakli ve gen tedavisi halen üzerinde araştırmalar devam eden yeni tedavi yöntemleri olup hastalığın kesin tedavisini sağlayabilmektedir.

YENİDOĞAN DÖNEMİNDE SARILIK

Sarılık, yenidoğan döneminin en sık rastlanan sorunlarından biridir. Kan ve dokularda aşırı miktarda bilirubin maddesinin birikmesinden kaynaklanır. Yaşamın ilk haftasında ortaya çıkan geçici bilirubin yükselmesi fizyolojik sarılık olarak adlandırılır. Bilirubin, başlıca alyuvar hücrelerinin parçalanması sonucu açığa çıkan “hem” isimli bir maddenin metabolizması sonucu oluşur. Fetusta bilirubin plasenta aracılığıyla vücuttan atılır. Doğumdan sonra ise bu görevi bebek kendisi üstlenir. Sarılık bilirubinin aşırı miktarda yapımı, vücuttaki metabolizması veya vücuttan atılımındaki aşamalarda meydana gelen bozukluktan kaynaklanır.

Yenidoğan bebeklerin % 97’sinde sarılık görülür. Ancak sarılığın gözle görülür hale gelmesi için bilirubinin kanda belli bir seviyenin üstüne çıkması gerekir. Bebeklerin üçte ikisinde bilirubin bu seviyelerin altında kaldığından sarılık çoğunlukla fark edilmez.

Fizyolojik sarılık yaşamın 3. gününde en yüksek düzeye ulaşır ve 1 hafta içinde kalıcı bir etki bırakmadan normale döner. Prematüre bebeklerde ise bu yükselme 5-7. günlerde görülür ve normale dönmesi 4 haftaya kadar uzayabilir.
Irk, beslenme şekli, doğumdaki gebelik yaşı, ailevi etkenler,annenin hastalıkları ve anneye verilen ilaçlar gibi faktörlere bağlı olarak sarılığın şiddeti ve süresi değişebilir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerde mama ile beslenen bebeklere göre daha yüksek oranda sarılık görülmektedir. Anne sütü sarılığı 3-12 haftaya kadar uzayabilir. Anne sütü sarılığı tanısının konması için sarılığa yol açan patolojik nedenleri dışlamak gerekir. Bu aşamada anne sütünü kesmek doğru değildir.

Fizyolojik sarılık ve anne sütü sarılığı dışında yenidoğan sarılıklarının en sık görülen nedenlerinden biri de kan uyuşmazlığıdır. Anne ve bebek arasında kan uyuşmazlığı olduğunda annede bebeğin kan grubuna karşı antikorlar gelişir. Anne kanında oluşan bu antikorlar plasenta yoluyla bebeğe geçer ve bebeğin alyuvar hücrelerinin parçalanmasına yol açar. Bunun sonucunda açığa çıkan fazlaca bilirubin bebekte sarılık ortaya çıkmasına neden olur. Sarılık Rh uygunsuzluğuna bağlı kan uyuşmazlığında ciddi boyutlara ulaşabilir. (Bilindiği gibi anne Rh (-), bebek Rh (+) olduğunda Rh uygunsuzluğundan söz edilir. Genellikle ilk çocukta sorun oluşmaz. Doğumdan hemen sonra annede oluşan antikorları bloke etmek için “Rhogam” adıyla bilinen aşılama uygulanır. İlk doğumdan sonra bu aşı yapılmazsa ikinci çocukta ağır tablolar gelişebilir.) Diğer bir kan grubu uyuşmazlığı da ABO uyuşmazlığıdır. Rh uygunsuzluğuna göre daha hafif bir tabloya yol açar. Annenin kan grubu O, bebeğin kan grubu ise A, B veya AB'dir. Rh uygunsuzluğunun aksine ilk bebekte de sarılığa yol açabilir. Doğum yapacak olan annelerin kan gruplarının tayin edilmesi, Rh (-) ve O grubu annelerin belirlenmesi ve bebeklerin kan uyuşmazlığı yönünden takip edilmesi gerekir. Normal yenidoğanda sarılığın 2 haftadan uzun sürmesi uzamış sarılık olarak adlandırılır. Bu durumda bazı hastalıkların araştırılması gerekir. Bunlar içinde en önemli olanlarından birisi tiroid bezinin az çalışması veya yokluğu olarak bilinen “hipotiroidi” dir. Uzamış sarılıklarda hipotiroidi mutlaka araştırılmalıdır. Aksi taktirde tanı ve tedavi gecikirse bebekte zihinsel gelişim geriliğine yol açar.

Yenidoğan sarılığının en korkutucu komplikasyonu bilirubinin beyin ve sinir dokusunda yol açtığı kalıcı tahribattır. Bu tahribatın önlenmesi amacıyla bilirubin değeri belli bir düzeyin üstüne çıktığında "ışık tedavisi" olarak da bilinen “fototerapi” tedavisi uygulanır. Işık tedavisinin yeterli olamadığı daha ağır sarılık durumlarında ise kan değişimi yoluyla bilüribin vücuttan uzaklaştırılır. Bilirubin seviyesi riskli düzeyin altındaki bebekler ise doktor kontrolünde takip edilmeli ve gerekli durumlarda müdahale edilmelidir.


Geri dönmek için tıklayınız

 

Sitemiz Üyeleri Grubumuza Ait Tüm Siteleri Aynı Kullanıcı Adı ve Şifre İle Kullanabilirler
Üye Ol
İlgili Bilgiler
Anne Sütü ile Beslenme ve Önemi
Doğum Sırasında Oluşan Brakial Pleksus Sinir Zedelenmeleri ve Rehabilitasyonu
Pediatrik Rehabilitasyon
Vojta Tedavisi
Doğmamış Bebekten Mektuplar1
Doğmamış Bebekten Mektuplar2
Doğmamış Bebekten Mektuplar3
Doğum travmaları
İnfantil Kolik
Yenidoğan Dönemi
Psikiyatrik Sorunlar
Pediatrik Rehabilitasyon
Erken Doğum Riski
Doğum Yapan Annenin Hissettikleri
Prematüre (Erken Doğum)
Ağrısız Doğum
Epidural Anestezi
Gebelikte Başağrısı
Epizyotomi
İnduksiyon (Suni Sancı)
Doğum Yardımında Alternatif Uygulamalar
Prenatal (Doğum Öncesi) Tanı Yöntemleri
Gebelikte Rutin Ultrason
Gebelikle İlgili Bazı Soru ve Cevaplar
Oyun ve oyuncak seçimi
Grip
Down Sendromu
Bebek
Bebek Ana Sayfa
Beslenme
Bebek ve Siz
Çocuk Psikolojisi
Çocuk Cerrahisi
Çocukta Diş Sağlığı
Göz Sağlığı
Pediatrik Ortopedi
Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bebeğinizin Burcu
Hastalık ve Problemler
Eskişehir Çocuk Yuvaları Kreşleri Anaokulları
Gebelik
Gebelik Ana Sayfa
Genel Bilgiler
Gebe Kalamama
Gebeliğe Hazırlık
Gebelikte Beslenme
Hafta Hafta Gebelik
Enfeksiyonlar
Tehlikeli Durumlar
İlgili Bilgiler
Jinekoloji Bilgileri
Bebek İsimleri
Gebelik İle İlgili Yazılar
Sık Sorulan Sorular
Genel Kültür
Tüketici Köşesi
Tatil Rehberi
Hobi Modelcilik
Hobi RC
Bebek ve Çocuk Bakımı
Gebelik Hakkında Herşey
Ramazan Sayfaları
Kurban Bayramı
 
Eskişehir Seri İlan  
Nöbetçi Eczaneler  
Telefon Rehberi  
Eskişehir Ulaşım  
Eskişehir Sinema  
Eskişehir Spor  
Eskişehir Firma  
Eskişehir Harita  

Taglar: Eskişehir Siteleri, Eskişehir Öğrenci Rehberi, Eskişehir Apart, Eskişehir Yurt, Eskişehir Haber, Eskişehir Otomobil, Eskişehir Emlak, Eskişehir Firma Rehberi, Eskişehir Sağlık, Eskişehir Politika, Eskişehir Hosting, Eskişehir Oyun Sitesi, Eskişehir Canlı TV - Radyo, Eskişehir Toplist, Eskişehir Rehberi, Eskişehir Portalı, Eskişehir Şiir, Eskişehir Anket, Firma Rehberi Emlak Portalı Kültür Eğitim Siteleri Lületaşı Eskişehir Reklam, Apartlar Yurtlar

Eskişehir Siteleri | Site Haritası | Dost Siteler
0.222.233 25 65
eskisehir@eskisehirreklam.com
online ziyaretçi: 25182
online üye: 0

Telif hakkı saklıdır © 2000-2024 Eskişehir Reklam
Eskişehirliyiz.biz Anasayfa | Giris Sayfan Yap | Sık kullanılanlara ekle| WebMaster Kodu | İletişim  
Eskişehir Apartlar
Eskişehir'in En İyi Yurt ve Apartları
En Güncel Yurtlar ve Apartlarla İlgili Bilgiler
Eskişehir'in En Güncel Sitesinde
Eskişehir Öğrenci Rehberi
Eskişehir Apartlar Yurtlar
Sitene Eskişehir <<Haberleri Ekle>>
Oyunnoktasi.com
City222.com
Eskisehirmedya.com
 
Canlı TV İzle>>
Video İzle >>eskişehir
eskişehir
Bunu Biliyor muydunuz?

www.eskisehirliyiz.biz
ÜYELİĞİNİZ İLE
www.istikbalgazetesi.com
www.eskisehir.net.tr
www.eskisehirgundem.com
www.city222.com
www.eskisehirportal.com
www.eskisehirgrup.com
www.eskisehiraraba.com
www.eskisehirburada.com
ADRESLERİNE DE GİRİŞ YAPABİLİR VE ÜYELİK HİZMETLERİNDEN YARARLANABİLİRSİNİZ
eskişehir web tasarım