Diş
çürüklerini önlemek veya en aza indirmek için
ne gibi önlemler alınabilir?
Ağzımızda 60-70 tür bakteri bulunmaktadır.Araştırmacılar
bu bakterilerin gıdalardaki şekerle beslendiğini ve atık
ürünler olarak asit ürettiklerini tespit etmişlerdir.Asit
dişin minesinin çözünmesine yol açar ve çürüme süreci
başlar (şekil 1).Karbonhidratlı yiyecek ve içecekler diş
çürüğüne daha fazla sebep olmaktadır.
Yemek yeme sıklığı ile diş çürümesi insidansı arasında
bir ilişki vardır.Yiyecek ve içecekler ne kadar sık
tüketilirse dişlerdeki potansiyel çürük tehlikesi o
kadar fazla olmaktadır.Günde yaklaşık 6 kez yemenin
ve içmenin (fluorlu bir diş macunuyla iyi bir ağız temizliği
sağlanması şartıyla) pek çok kişi için güvenli olduğu
kanıtlanmıştır.
Tükürük , çürüklere karşı korumada hayati rol oynar.Tükürük,
dişlere temas eder etmez iki mineral ( fosfor ve kalsiyum)
açığa çıkarır.Bu mineraller diş minesine nüfuz eder
ve dişin remineralizasyon (onarım) süreci başlar.Ağızdaki
fluor da bu onarımı takviye eder (şekil 2).
Bütün bunlara ilaveten, tükürükte tampon vazifesi gören
başka maddeler de vardır. Bunlar bakteriler tarafından
üretilen asidi nötralize ederek ağızdaki ve diş yüzeyindeki
asit seviyesini düşürür.İşte bu sebeple diş çürüklerini
önlemek amacıyla öğünler arasında 2-3 saat zaman bırakılmalı
ve sık sık atıştırmamalıdır. Böylece ağızdaki mikroorganizmaların
ürettiği asit sonucu dişlerde meydana gelen mineral
kaybı, tükürükteki mineraller tarafından onarılabilir.
Tükürüğün oynadığı diğer önemli bir rol de yiyecek parçalarının
dişlerden ve ağızdan uzaklaştırılmasıdır. Uyurken herkesin
ağzı kurur. Bu süre içinde ağız temizliği çok yavaştır.
Bu nedenle yatmadan önce dişleri fırçalamak ve tekrar
bir şey yememek çok önemlidir.
Öğünler arasında ise yemeklerden sonra 20 dakika süre
ile şekersiz veya suni şekerle tatlandırılmış sakızların
çiğnenmesi tükürük miktarını arttırır. Böylece hem dişler
temizlenir hem de ağzımızdaki mikroorganizmaların yediğimiz
yemekleri parçalaması sonucu açığa çıkan asidik pH normale
döner. Ayrıca tükürükteki mineralller de dişteki mineral
kaybını onarmış olur.
Günümüzde oldukça basit birkaç çürük önleme yöntemi
vardır:
1-Akılcı beslenme alışkanlığı:
Daha az karbonhidratlı yiyecekler yemek ve içmek
Yeme/içme sıklığını günde yaklaşık 6 kere ile sınırlamak.
2-Dişlerin temizlenmesi:
Dişler fluorlu bir dişmacunu kullanılarak
günde 2 kez iyice fırçalanmalıdır. Ayrıca dişipi kullanılarak
fırçanın erişemediği ara yüzeyler mutlaka temizlenmelidir.
Düzenli diş fırçalama, dişetlerinin sağlıklı kalmasına
da yardımcı olur. Dikkat edilecek bir nokta da diş fırçalanması
sırasında kuru ve küçük saplı bir diş fırçası kullanılmasıdır.
Yapılan araştırmalar sonucunda; bir diş fırçasının 24
saatte kuruduğu ve ıslak diş fırçası ile yeterince etkili
bir fırçalama yapılamadığı kanıtlanmıştır. Ayrıca ıslak
diş fırçaları daha fazla mikroorganizma içermektedirler.
İşte bu sebepten ötürü bir kişinin ideal olarak 2 ayrı
renkte 2 diş fırçasının olması ve sabah - akşam diş
fırçalanması sırasında bu farklı fırçaları kullanmaları
önerilmektedir. Böylece fırçanın 24 saat kurumasına
olanak sağlanarak daha etkili bir ağız temizliği yapılır.
3-Fluor kullanılması:
Fluorlu diş macunu ve gargaralar tükürüğe fluor sağlar
ve onarıma yardımcı olur. Fluor; tablet, gargara ve
jel şeklinde satılır ve diş çürüklerinin önlenmesinde
son derece etkilidir. Ancak erken yaşlarda çok fazla
alınan fluor, sürekli dişlerin ön yüzeylerinde benek
oluşumu olan fluorozise yol açabilir. Bu nedenle fluor
alınması sırasında diş hekiminin önerilerine uyulmalıdır.
Fluor:Sentezi vucudumuz tarafından yapılmayan,
ancak sağlam kemiklere ve dişlere sahip olabilmemiz
için mutlaka gerekli bir elementtir. İki biçimde etki
ederek dişleri çürümelere karşı korur.
a) Sistemik yolla: Henüz dişleri çıkmamış
çocuklarda, ağız yoluyla sistemik olarak alınan fluor
tabletleri dişleri güçlendirir.
b) Lokal yolla: Fluorürlü diş macunlarının
kullanılması, fluorürlü gargaraların yapılması, ayrıca
fluor tabletlerinin emilerek kullanılması diş yüzeyi
ile fluorun doğrudan temasına yol açar.Bu mineral diş
minesi üzerinde birikerek, minenin kaybettiği mineralleri
yeniden kazanmasını sağlar
Fluor ve hamilelik: Fransız bilimadamları,
hamile kadınların fluor alması durumunda, bebeğin de
bundan yararlandığını kanıtlamışlardır. Doğal bir filtre
olan plasenta, fluorun bir kısmının geçişine izin vermektedir.
Gebeliğin 4.ayından itibaren bebeğin süt dişleri oluşmaya
başlar; fluor takviyesi, çıkacak süt dişlerini çürüklere
karşı daha iyi korur ve sağlıklı dişler olarak gelişmesini
sağlar.
Annenin de hamilelik sırasında fluor takviyesine ihtiyacı
vardır, gebelikte annenin dişleri demineralizasyona
(mineral kaybı) karşı oldukça hassastır. Bu mineral
kaybı, dışarıdan fluor alınarak büyük ölçüde engellenebilir.
Fluor almaya mümkün olduğunca erken başlanması (gebeliğin
4.ayından itibaren) ve çocuğun kalıcı dişleri tamamen
gelişene kadar ( 14-16 yaş) devam edilmesi önerilmektedir.
4- Fissür örtücüler:
Arka dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki oluklar fissür
olarak adlandırılır ve bunlar “fissür örtücü” denilen
çok akışkan kıvamdaki bir çeşit dolgu maddesi ile kapatılmalıdır.
Böylece ekstra koruma sağlanabilir. Bu materyaller bakteriler
ile dişlerin temizlenmesi en zor olan çukur yüzeyleri
arasında temasın önlenmesine yardımcı olurlar. Fissür
örtücüler özellikle küçük çocuklar için yararlıdır.
Çünkü sürekli 1.azılar 6 yaşında ( henüz süt dişleri
dökülmeden) sürer ve genellikle bu yaştaki çocuklarda
ağız-diş temizleme bilinci tam olarak gelişmemiştir.
Ayrıca bu dişlerin en arka bölgede konumlanmalarından
dolayı çocuk bu dişleri yeterince temizleyemez ve genelde
bu dişler çürümeye maruz kalır. Maalesef ebeveynler
tarafından bu dişlerin süt dişleri ile karıştırılması
ve çürük farkedilse bile “nasıl olsa yerine yenisi çıkacak”
düşüncesiyle çocuğun dişhekimine götürülmemesi sonucunda
çürük ilerler ve sonuçta dişin çekilmesi gerekebilir.
İşte bu nedenle 1. azı dişlerine 6 yaşında sürer sürmez,
fissür örtücü uygulanması, çürük oluşma riskini azaltacaktır.
Fissür örtücüler ve
çürükten korunma ile ilgili ayrıntı bilgi için tıklayınız
5- Periyodik dişhekimi kontrolü:
Periyodik olarak dişhekimine kontrole gidilmesi,
çürüklerin erken farkedilmesine ve ilerlemeden kolayca
tedavisine imkan verir.
|