ECEVİT: Çevik, atılgan
EDİZ: Yüksek yer, herşeyin yükseği
EFE: Batı Anadolunun yiğidi
EFKAN: Çığlıklar, inlemeler
EFLATUN: Açık mor
EFSUN: Büyü
EGE: Yaşça büyük,ulu
EGEHAN: Engin denizlerin hükümdarı
EGEMEN: Gücü yeter olup buyruğunu yürüten
EKİM: Sonbahar mevsiminde bir ay; Toprağı ekme eylemi
EKİN: Tahılın tarlaya atılmasından harman oluncaya
kadarki adı
ELÇİ: Uzlaştırmacı
ELGİN: Yurdundan evinden uzak düşmüş kişi
ELHAN: Nameler, ezgiler
EMİR: Buyruk, komut
EMRAH: Saz çalıp, oynayan
EMRE: Dost, beylerbeyi, büyük erkek kardeş
EMRİ: Emirle ilgili
ENGİN: Uçsuz ,bucaksız
ENGİNSU: Deniz anlamında
ENİS: Dost,arkadaş
ERDEM: Alçak gönüllülük; Düşünce ve davranışta iyiliklerin
bir araya gelmesiyle beliren yetkinlik; Yiğitlik, doğruluk
ERDENİZ: Deniz gibi geniş ve engin er
EREN: Kendini tanrıya adamış kişi; Evliya, aziz
ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı
ERGİN: Olgunlaşmış, ermiş kişi
ERGUVAN: Eflatun ile kırmızı arası çiçek açan süs bitkisi
ERİM: Bireyin erebileceği uzaklık
ERİNÇ: Hiç eksiği ve üzüntüsü olmama durumu; Huzur
ERK: Güç
ERKİN: İstediği gibi davranabilen,özgür
ERKSİN: Güçlü ve kuvvetlisin
ERKUT: Uğurlu er
ERSEN: Sen ersin anlamında
ERSİN: Ersin, erkeksin anlamında; Ateş küreği; Bir
çeşit güzel kokulu bitki
ERTAN: Erken gün doğma zamanı
ERTUNÇ: Tunç gibi sağlam erkek
ERTUNGA: Yiğit, hakan
ESER: Yapıt
ETKİN: Hareketli, yaptırıcı
EVGİN: Aceleci, bir işin bir an önce olmasını isteyen
EVREN: Varolan şeylerin tamamı
EVRENSEL: Her şeyi kapsayan, dünya ölçüsünde olan
EYLEM: Bir amaç ve yöntemle yapılan hareketlerin tümü
|