|  İnsanoğlu 
                          varoluşuyla birlikte cinselliği kısa zamanda keşfetti. 
                          Ancak bir bebeğin bu cinsel ilişkiye bağlı olarak oluştuğu 
                          fikri ilk başlarda pek mantıklı gelmedi insanlara. Zira 
                          ilişkiden dokuz ay gibi uzun bir süre sonunda bebeğin 
                          doğması insanların cinsel ilişkiyle bebeğin doğması 
                          arasında bağlantı kurmalarını engelliyordu. 
 "Baba" kavramının henüz keşfedilmediği bu 
                          dönemlerde kadınlar toplumun lideriydiler. Çünkü nedeni 
                          tam olarak anlaşılamayan esrarengiz bir biçimde dünyaya 
                          yeni canlılar getiriyorlardı. Erkekler bu dönemlerde 
                          kendilerini yanlızca kadınları beslemekle görevli olan 
                          varlıklar olarak görüyorlardı. Toplumun ileri gelenleri 
                          garip teorilerle bebeğin meydana gelişini açıklamaya 
                          çalışıyorlardı.  Elbette insan zekası bir bebeğin dünyaya gelebilmesi 
                          için bir anne ve de bir babanın gerekli olduğunu "kısa 
                          sürede" anladı: Muhtemelen bundan 10.000 yıl önce 
                          birilerinin aklına bebeğin oluşumunda erkeklerin de 
                          bir katkılarının olması gerektiği fikri geldi. Hatta 
                          bu fikri ilk ortaya atan kişinin Hititli Apu adlı birisi 
                          olduğu söylenmektedir. Bu fikri uzun bir süre benimsemekte 
                          direnen insanoğlu daha sonra yavaş yavaş bebeğin oluşmasında 
                          erkeğin de katkısı olduğu fikrine alıştı. Bunun kanıtlanmasından 
                          sonra erkeklerin toplumdaki saygınlığı giderek arttı 
                          ve toplum babaerkil özellikler kazanmaya başladı. "Baba" kavramının henüz keşfedilmediği dönemlerde 
                          insanlar kafalarındaki soru işaretlerini gidermek için 
                          çeşitli teoriler geliştiriyorlardı. Bu teoriler arasından 
                          en "mantıklı" olanları şu şekilde sıralanabilir: -Kadın rüzgar tarafından gebe bırakılmaktadır. -Kadın nehirler tarafından gebe bırakılmaktadır. -Kadın belli gıdaları yediğinde bir süre sonra bebeği 
                          olmaktadır. -Kadının boğazına bir böcek kaçtığında belli bir süre 
                          sonra bebeği olmaktadır. 
  Bunlar 
                          arasından özellikle "rüzgar tarafınan gebe bırakılma" 
                          teorisi insanları uzun bir süre etkilemiş gibi görünüyor. 
                          Eski Yunanlılar'dan kalma bu teori M.S. 79 yılında Pompei'de 
                          Vezüv yanardağının patlamasıyla ölmüş Pliny adlı ünlü 
                          tarihçiyi bile etkilemiş olmalı ki, yazar belgelerinde 
                          kısrakların arka kısımlarını rüzgara döndüklerinde gebe 
                          kaldıklarını ciddi bir şekilde yazmıştır. 
 Macellan ve arkadaşları 1520 yılında şimdiki Endonezya'ya 
                          ayak bastıklarında Java adasında yanlızca kadınların 
                          yaşadığı ve bu kadınların rüzgar tarafından gebe bırakılarak 
                          çocuk doğurdukları konusunda bazı söylentiler duymuşlar 
                          ve bunu belgelerine eklemeyi ihmal etmemişlerdir. |