Çocuklara Ramazan’ın farkını hissettirin
İftar vaktinin erken olması sebebi ile çoğu insan orucunu
işyerinde açacak. Hiç olmazsa ilk günde imkanlarınızı
zorlayıp orucunuzu evinizde ailenizle birlikte açmaya
çalışın! Çocuklar Ramazan'ın farkını hissetsin!
Teravihe çocuğunuzla gidin
Elinden tuttuğunuz çocuğunuzla birlikte teravih namazına
gidin. Namazdan sonra, önce çocuğunuza küçük; ama onun
hoşuna gidecek bir hediye verin. Sonra yanınıza aldığınız
çikolata ya da şekerleri teravihe gelen diğer çocuklara
dağıtarak onlara Ramazan’ın rahmet yüzünü bir kere daha
gösterin.
Ekonomik durumunuz iyiyse bunu sık sık yaparak camiye
gelen çocukları sevindirin.
Çocukları camiden kovmayın
Teravihtesiniz, huşu ile namazınızı kılıyorsunuz. Çevrenizde
yüzlerindeki rahmetten izlerle muzipçe dolaşan hatta
safların arasında koşuşan çocuklar var. Halden anlamayan
bazı nadanların onların koşuşturmasından rahatsız oldukları
belli.
Çocuklara kızarak sert sert bakışları ile onları azarlayanların
aksine, siz nazarınıza rahmeti yerleştirin ve kendilerinden
hoşnut olduğunuzu izhar edin. Namazdan sonra da karşılaştığınız
çocuğun başını okşayıp onu tebrik ederek “Allah ibadetinizi
kabul etsin” deyin.
Çocukların dinî eğitiminde bu ay bir fırsattır
Eğitim, büyüklerin kendilerini takip eden nesli her
yönden geliştirmek, çelişki ve tutarsızlıklardan kurtarmak,
ahenkli davranış ve olgunlaşmış şahsiyete ulaştırmak
için gösterdiği çabalar bütünüdür. Eğitim için müsait
ortamın, heyecanın, motivasyonun ve uygulama yapma imkânının
bulunması şarttır. Çocuklara İslâmi eğitimin kazandırılmasının
en müsait ortamlarından biri de Ramazan ayıdır.
Heyecan, eğitimi hem kolaylaştıran hem de zorlaştıran
bir husustur. Bu itibarla heyecanın eğitime verdiği
olumlu ve olumsuz olmak üzere iki yönlü etkisi vardır.
Öğrenilecek şeyle aynı yönde olan heyecanlar eğitimi
kolaylaştırır; fakat öğrenilecek şeyle zıt yönde olan
heyecanlar eğitimi zorlaştırır. Meselâ Ramazan ayının
heyecanı, İslâmi terbiyeyi kolaylaştırarak İslâm eğitimine
olumlu bir katkıda bulunur. Bunun yanında İslâm örf,
âdet ve ahlakıyla uzaktan yakından hiç alâkası olmayan
bazı bayramların heyecanı ise çocukların İslâmi terbiyeyi
kazanmalarına engel olur. Heyecanın en büyük neticesi
motivasyonu ortaya çıkarmasıdır. Kısaca motivasyon,
öğrenilecek şeye karşı iradeli olarak ilgi ve merak
duymaktır. Herhangi bir şeye ilgi ve merak duymadan
onu öğrenmek mümkün değildir. Bu sebeple ilgisizlik
ve dikkatsizlik, öğrenme ve anlamaya engel olan kalbe
çekilmiş bir perdedir. Artık bugün çocuğa motivasyon
kazandırılmadan eğitim ve öğretim yapılamayacağı bütün
dünya eğitimcileri ve pedagogları tarafından kabul edilmiş
bir husustur. Bunun yanında halkımız arasında "Merak
ilmin hocasıdır" sözü yıllardır kullanılmış ve
adeta atasözü haline gelmiştir.
En büyük muallim ve terbiye edici olan Kainatın İftihar
Tablosu Peygamber Efendimiz (sas) de, bir şeyler anlatmak
istediğinde ashabının ilgi ve merakını uyandırarak motivasyonunu
artırırdı. Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki, Müslüman
anne–babanın yapacağı ilk iş, çocukta harekete geçirici
güç olan ilgi ve merakı temin etmektir. Bu sebeple dikkati
toplamak için mübarek Ramazan ayı, oruç, teravih namazı,
imsak ve sahur gibi çeşitli motiflerden faydalanmak
lazımdır.
Çocuklar sizi namaz kılarken görsün
Bugün bir başlangıç yapın. 1,5-2 yaşından büyük
çocuğunuz varsa onların bulunduğu bir ortamda namaz
kılın. Onlar sizlerin önlerinize gelsin, sırtınıza çıksın.
Onlara müdahale etmeyin. Peygamberimiz de bu şekilde
davranmıştı.
Çocuklarınız sizi namaz kılarken görsün. Bu onun zihnine
yerleşecek ve ileride evde sizin yaptıklarınız adına
çok önemli bir hatıra olarak kalacaktır. Mümkünse namazlarınızı
evde eşlerinizle birlikte cemaat yaparak kılın. Böylece
namazınızın yirmi yedi kat daha fazla sevap getireceğini
Efendimiz (sas) haber veriyor.
Kaynak: Zaman Gazetesi, 2003, Ramazan
|