Çiğ ya da az pişmiş yenen etlerden
ya da kedi besleyenlerde bakımı esnasında kedinin dışkısından
insana bulaşan toksoplazma, gebelik esnasında enfeksiyon
oluşmasına ve bu enfeksiyonun doğmamış bebeğe bulaşmasına
neden olabilir. Herhangi bir aşısı olmayan bu enfeksiyonu
gebelikte geçirme riskini azaltmak elinizdedir.
Bu sayfa, bebeğinizde çeşitli
sekellerin (kalıcı hasarların) oluşmasına neden olabilen
bu parazit enfeksiyonunu tanımanız ve gerekli önlemleri
almanız için hazırlanmıştır.
Toksoplazma enfeksiyonu nedir?
Toksoplazma enfeksiyonu, Toxoplasma Gondii adı verilen
parazitin vücuda girmesiyle oluşan bir hastalıktır.
Parazit bazı hayvanların vücutlarında bulunur ve bu
hayvanların etlerininin pişirilmeden ya da az pişmiş
yenmesiyle insana geçebilir. Paraziti taşıyan evcil
kedilerin dışkılarında bulunan parazit de insana bulaşma
yollarından birini oluşturur.
Gebelik esnasında anne adayının toksoplazma enfeksiyonunu
plasenta yoluyla bebeğine geçirmesi enfeksiyon oluşması
için diğer bir yoldur ve bu sayfanın konusunu oluşturmaktadır.
Yukarıdaki bulaşma yollarının yaygınlığı nedeniyle
toksoplazma nispeten sık olarak geçirilen bir enfeksiyondur.
Belirti vermemesi ya da diğer hastalıklarla karışan
belirtiler vermesi nedeniyle toplumdaki sıklığı net
olarak bilinmemektedir. Ancak doğurganlık çağında bulunan
kadınların %25'inin enfeksiyonu daha önce geçirdiği
tahmin edilmektedir. Özellikle evinde kedi besleyenler
arasında bu oran daha da yüksek olabilir. Yaş ilerledikçe
parazitle herhangi bir şekilde karşılaşma olasılığı
arttığından enfeksiyonu geçirmiş olma olasılığı da artar.
Daha önce enfeksiyonu geçirmemiş anne adaylarının gebelikte
enfeksiyonu geçirme olasılığı yaklaşık %1'dir. Daha
önceden enfeksiyonu geçirenlerin ise enfeksiyona bağışık
oldukları kabul edilir. Toksoplazma enfeksiyonu, tam
bağışıklık bırakan bir enfeksiyondur ve bir insan bu
enfeksiyonu yanlızca bir kez geçirir.
Gebelikte geçirilen enfeksiyonun önemi nedir?
Toksoplazma adı verilen bu parazit gebelik döneminde
geçirilen enfeksiyonun seyrinde bebeğe bulaşabilir.
Bunun sonucunda bebekte ortaya çıkan enfeksiyon düşüğe
neden olabileceği gibi göz, beyin gibi organlarda hasara
yol açabilir ve/veya bebekte gelişme geriliği (IUGG)oluşturabilir.
Gebelik haftası ne kadar ileriyse gebelik esnasında
geçirilen enfeksiyonun plasenta yoluyla bebeğe geçme
olasılığı o kadar yükselir. Böylece birinci trimesterde
geçirilen enfeksiyonun bebeğe geçme olasılığı %15 iken,
bu olasılık ikinci trimesterde %25'e, üçüncü trimesterde
ise %60'a çıkmaktadır. Bebekte oluşan her enfeksiyon
sekel (kalıcı bozukluk) bırakmaz.
Toksoplazma enfeksiyonunun belirtileri nelerdir?
Toksoplazma enfeksiyonu sıklıkla belirti vermeden geçirilen
bir enfeksiyondur. Ancak nadir durumlarda çok ağır bir
seyir gösterir.Gebelikte geçirilen enfeksiyonun belirti
vermeden seyretmesi enfeksiyonun bebeğe geçme riskini
azaltmaz. Yani hiç bir belirtisi ve hiçbir şikayeti
olmayan bir anne adayının da bebeğinde toksoplazmaya
bağlı bir sekel oluşması mümkündür.
Toksoplazma belirti verdiğinde bu sıklıkla lenfadenopati
(lenf bezlerinin şişmesi), ya da döküntüler şeklindedir.
Ağır durumlarda enfeksiyonu geçiren bireylerde koryoretinit
(gözün retina tabakasının enfeksiyonu), miyokardit (kalp
kasının enfeksiyonu), meningoensefalit (beyin ve beyni
örten zarların enfeksiyonu) gibi organ enfeksiyonlarına
ait belirtiler oluşabilir.
Bazı anne adaylarında ateş, kas ağrıları, farenjit
(boğaz enfeksiyonu) ve başağrısı gibi grip ya da sitomegalovirüs
enfeksiyonunu andıran belirtiler ön planda olabilir.
Enfeksiyon bebeğe geçtiğinde ne olur?
Birinci trimesterde anne adayının geçirdiği enfeksiyonun
bebeğine geçme olasılığı az, fakat bebekte enfeksiyon
oluştuğunda düşük oluşma ya da bebekte ciddi toksoplazma
enfeksiyonu sekelleri görülme riski yüksektir. Gebelik
haftası ilerledikçe enfeksiyonun bebeğe geçme olasılığı
giderek artarken bebeğin geçireceği enfeksiyonun sekel
(kalıcı bozukluk) bırakma riski de azalmaktadır. Bu
kuralın istisnaları da vardır.
Toksoplazma anne adayından plasenta yoluyla bebeğine
geçtiğinde bebekte göz enfeksiyonlarına (koryoretinit)
ve buna bağlı şaşılığa ya da körlüğe neden olabileceği
gibi, beyin dokusu enfeksiyonu oluşursa, doğumdan yıllar
sonra ortaya çıkan sara hastalığının ve/veya zeka geriliğinin
nedeni olabilmektedir.
Doğmadan önce enfeksiyonu geçiren bebeklerde doğumda
sarılık, gelişme geriliği, çok sayıda lenf bezinin büyümesi,
karaciğer ve dalakta büyüme, havale, beyin dokusunda
kalsifikasyon (kireçlenme), hidrosefali (beyinde su
toplanması), göz enfeksiyonu, mikrosefali (kafanın ufak
olması), nörolojik gelişim kusurları gibi belirti ve
bulgular gözlenebilmektedir.
Nasıl tanı konur?
Toksoplazma tanı yöntemlerinin çeşitliliğine rağmen
en sık kullanılan, kanda toksoplazmaya özgü antikorların
aranmasıdır. Bu amaçla toksoplazma IgG (immunglobulin
G) ve toksoplazma IgM adlı antikorlar aranır. IgM halihazırda
geçirilmekte olan bir enfeksiyonu gösterirken, IgG genellikle
daha önceden geçirilmiş bir enfeksiyonu gösterir. IgG'nin
belli bir süre sonra alınan kanda arttığının gösterilmesi
de yeni geçirilmiş, ya da geçirilmekte olan bir enfeksiyona
işaret eder.
Toksoplazma IgM antikorları bazı insanlarda enfeksiyon
geçirldikten sonra aylar boyu düşük titrelerde pozitif
kalabilmektedir.
Gebelikte enfeksiyon geçirildiği saptandığında ne
yapılır?
Gebelikte enfeksiyon geçirilmesi enfeksiyonun mutlaka
bebeğe bulaşacağı ve bulaşması durumunda da bebekte
mutlaka bir problem oluşacağı anlamına gelmez. Özellikle
ileri gebelik haftalarında geçirilen enfeksiyonların
bebeğe bulaşması nadiren problem yaratır.
Anne adayında enfeksiyon varlığı kanıtlandığında enfeksiyonun
bebeğe geçip geçmediğinin belirlenmesi için kordosentez
uygulanabilir. Bu yolla alınan bebek kanında toksoplazma
IgM antikorunun saptanması bebekteki enfeksiyonun kanıtlar.
IgM çapı büyük bir molekül olduğundan anne kanından
bebeğe geçemez. Bebek kanında IgM varlığı bebeğin bu
maddeyi ürettiğinin, yani enfeksiyonu geçirdiğinin kesin
kanıtıdır.
Kordosentez yapılmayan durumlarda ya da ileri gebelik
haftalarında geçirilen enfeksiyonlarda ayrıntılı ultrason
incelemeleriyle bebekte muhtemel enfeksiyon bulguları
aranır (beyin dokusunda kalsifikasyon (kireçlenme),
gelişme geriliği, hidrosefali, mikrosefali gibi). Bebek
doğduktan sonra da ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulur.
Spiramisin adlı antibiotik etken madde toksoplazmaya
etkili olduğu bilinen ve gebelikte ilk trimesterden
itibaren kullanılabilen bir antibiotiktir. Annedeki
enfeksiyonun erken dönemlerinde kullanıldığında enfeksiyonun
bebeğe geçme riskini azaltabilir, ancak bebekte enfeksiyon
oluştuğunda enfeksiyona bağlı sekelleri önleyip önlemediği
konusunda kesinleşmiş veriler mevcut değildir.
Gebelikte toksoplazmadan korunmak için neler yapılabilir?
Öncelikle anne adaylarının bu enfeksiyonu geçirip geçirmediklerini
bilmelerinde fayda vardır. Bu amaçla gebeliğin planlandığı
dönemde ya da gebeliğin en erken dönemlerinde kanda
toksoplazma IgM ve IgG ölçümleri yapılır. IgG'si pozitif
olanların (çok yüksek pozitiflik olmaması koşuluyla)
daha önceden enfeksiyonu geçirdikleri kabul edilir.
Bu anne adaylarındaki antikorlar yeni bir enfeksiyona
karşı koruyucu olduklarından gebelikte enfeksiyon geçirme
riskleri olmadığı kabul edilir.
Herkes için geçerli olan genel gıda hijyen kuralları
anne adayları için daha önem kazanır. Etleri iyi pişirerek
yemek, meyve ve sebzeleri iyi yıkamak önemlidir. Anne
adaylarının kedilerle yakın temasta bulunmamaları önemlidir.
Özellikle dışarıda dolaşma alışkanlığı olan ev kedilerinin
dışkılarında toksoplazma olma olasılığı çok yükselir
ve siz ne kadar temizliğinize önem verseniz de herhangi
bir şekilde bu parazit yumurtaları size geçebilir.
|