Premenstruel sendrom (PMS) kadınlarda adet öncesi dönemde
başlayan ruhsal ya da fiziksel birtakım belirtiler topluluğunu
ifade eden bir terimdir. Bu belirtiler genellikle adetin
başlamasına bir hafta ortaya çıkar ve adet görülmesiyle
birlikte birkaç günde kaybolurlar.
Kadın doğası oldukça karmaşıktır. Kadının doğasını
anlayabilmek için PMS'nin ne olduğu toplumun her bireyi
tarafından bilinmelidir. Özellikle işverenlerin ve eşlerin
iletişimde oldukları kadınla ilişkilerinin sağlıklı
bir şekilde yürüyebilmesi için bu konu hakkında mutlaka
bilgi sahibi olmaları gerekir.
PMS ne sıklıkta görülür?
Aslında her kadında adet öncesi dönemde bazı belirtiler
ortaya çıkar. Bu belirtilerin amacı kadının adet olacağından
haberdar edilmesi ve böylece hazırlıksız yakalanmasının
engellenmesidir. Bu belirtiler kadınların yarısından
daha azında rahatsız edici, ancak dayanabilecek şiddette
olurken, %5 kadın oldukça şiddetli belirtiler hisseder.
Burada premenstruel belirtiler ile premenstruel sendrom
arasındaki ayrımı yapmak önemlidir.
PMS kadının yaşantısını derinden etkileyen sosyal bir
durum olarak kabul edilebilir: Amerika'da yapılan bir
istatistiksel çalışma bu ülkede kadınların adet öncesi
dönemlerinde daha fazla suç işlediklerini ortaya koymaktadır.
Aynı raporda tıbbi ya da psikiyatrik bir hastalık nedeniyle
hastaneye yatırılan, intihara teşebbüs eden kadınların,
çocuklarını normalde önemsenmeyecek ufak bazı şikayetler
nedeniyle doktora götüren kadınların önemli bir kısmının
adet öncesine yakın günlerde oldukları görülmektedir.
PMS kimlerde görülür?
PMS ergenlik döneminden önce ve menopozda çok ender
görülür ve bir doğurganlık çağı hastalığıdır. Sıklıkla
30-45 yaş arası kadınlarda gözlenir. Ailevi bir eğilim
sözkonusu olmasına karşın, sosyal sınıf ve ırksal farklılıklar
göstermez. Doğum kontrol hapı kullananlarda belirtiler
şiddetlenebilir.
PMS neden olur?
PMS'nin nedeni tam olarak belli değildir. Mineral yetersizliği
(magnezyum, çinko), vitamin yetersizliği (A, B vitaminleri),
hormonal dengesizlik (progesteron yetmezliği), vücutta
aşırı sıvı tutulumu, prostaglandin ve nörotransmitter
dengesizliği ve psikosomatik nedenler üzerinde durulmaktadır.
PMS'nin belirtileri nelerdir?
PMS en ağır şeklinde tüm vücut sistemlerini etkileyebilir
ve bu durumda her organa ait belirtiler meydana gelebilir.
PMS belirtileri hafif adet öncesi belirtileri şeklinde
olabilir, doktora başvuracak kadar, ancak dayanılabilir
şiddette olabilir ve iş kaybına, sosyal ilişkilerde
sorunlara, kişide depresyona yolaçacak kadar şiddetli
olabilir.
PMS'nin ruhsal belirtileri depresyon, yorgunluk hissi,
aşırı uyuma, çevreye ilginin azalması, duygu durumunda
dalgalanmalar, sinirlilik, gerginlik, asabileşme şeklinde
olabilir.
Memelerin dolgunlaşması, büyümesi ve ileri derecede
hassaslaşması şeklinde meme belirtileri olabilir.
Vücutta ödemlere (şişmeler), 1.5 kilogramdan fazla
ağırlık artışına, karında şişkinliğe ve elbiselerin
dar gelmesine yolaçan sıvı tutulumu ortaya çıkabilir.
Başağrısı, bulantı-kusma, kabızlık, ishal, iştah artışı,
aşırı susama, alkole tahammülsüzlük, cinsel istek artışı,
akne (sivilce) ortaya çıkması diğer sık gözlenen belirtilerdir.
PMS tanısı nasıl konur?
PMS tanısı koymak kolay değildir.Adet öncesi dönemde
bazı belirtilerle başvuran her kadına PMS tanısı koymak,
kadının gereksiz yere bazı tedavilere ve bunların yanetkilerine
maruz kalması anlamına geleceğinden ancak belli bazı
kriterleri taşıyanlara PMS tanısı konur.
PMS tanısı koymak için aşağıdakilerin mutlaka varolması
gerekir:
1-Belirtiler düzenli olarak ortaya çıkmalı ve kaybolmalıdır:
siklusun ikinci yarısında ortaya çıkan belirtilerin
şiddeti giderek artar.
2-Adet görüldükten sonra belirtiler üç gün içinde kaybolmalıdır.
3-Her ayki siklus döneminde en az 10 gün süren belirtisiz
bir dönem varolmalıdır.
4-Belirtiler arka arkaya en az üç siklusta görülmüş
olmalıdır.
5-Belirtiler iş yaşamı, sosyal yaşamı ve kişisel ruhsal
dengeyi etkileyecek kadar şiddetli olmalıdır (Tüm premenstruel
belirtiler sendrom değildir!)
Kadınlar PMS tanısını genellikle kendi kendilerine
koyarak doktora başvururlar. Ancak bu kadınların yarısında
gerçekte abartılı premenstruel belirtiler söz konusudur,
ya da başka bir hastalık vardır. Tedavinin doğru bir
şekilde verilebilmesi için komple bir jinekolojik sorgulama
ve muayene yapılmalı, bazı destekleyici laboratuar tetkikleriyle
tanıya gidilmelidir.
PMS nasıl tedavi edilir?
Belirtileri hafif ya da orta şiddette olan hastalar
ilaç tedavisi dışında alınabilecek önlemlerden iyi fayda
görebilirler. PMS nedeniyle kadın günlük işlerini yapamayacak
duruma gelmişse, sosyal ilişkilerinde problemler ortaya
çıkıyorsa, intihar girişimi, açık saldırganlık gibi
psikiyatrik belirtiler ortaya çıkıyorsa ilaçla tedavi
uygulanır.
İlaç dışı tedavi yöntemleri:
Kadının durumu hakkında bilgilenmesi: PMS'li olan kadının
"aklını kaçırmadığını" bilmesi önemlidir.
Belirtilerin giderek kötüleşmeyeceğini, aksine yaşı
ilerledikçe azalacağını, olayın hormonlara karşı dokuların
bir tür hassas cevabı olduğunu, birçok kadında bu belirtilerin
olduğunu ve tedavisi olan bir hastalık olduğunu bilmesi
önemlidir.
Gıdalar: Kafein (kahve, çay, çikolata, kola
ve bazı ağrıkesicilerde bulunur) PMS'ye bağlı başağrılarının
ve meme ağrılarının kötüleşmesine neden olabilir. PMS'li
kadınlar siklusun ikinci yarısında (yumurtlama sonrasında)
alkole karşı aşırı duyarlılık geliştiğinden bu günlerde
alkol alınması PMS belirtilerinin artmasına neden olabilir.
Egzersiz: Düzenli egzersiz PMS belirtilerini
hafiflettir. Muhtemelen bu durum egzersizin beyin endorfin
seviyesini artırıcı özelliğine bağlıdır. (endorfin vücuttan
salgılanan "morfin"dir ve rahatlatıcı, gevşetici
özellikleri vardır). Haftada en az üç kere yirmişer
dakikalık egzersizlerin düzenli olarak sürdürülmesi
mutlaka fayda verir.
Yaşam stresinin azaltılması: Gevşeme teknikleri
(meditasyon gibi) ve yoga, biofeedback gibi yöntemler
faydalıdır. Bunun dışında kadının yaşamından stresi
uzaklaştırmak için bilinçli ve istekli olması çok önemlidir.
Eşten ayrılma, iş değiştirme gibi stres veren durumlarda
psikiyatrik danışmaya başvurmak çok faydalı olabilir.
İlaçla tedavi yöntemleri:
Yukarıdaki önlemler yetersiz olduğunda veya baştan
beri şiddetli seyreden PMS durumlarında ilaçla tedavi
yapılır.
Doğum kontrol hapları: Bu ilaçlar özellikle beraberinde
regl düzensizliği ve dismenore (adet sancısı) olan PMS
hastalarında fayda gösterir. Ancak bazı kadınlarda doğum
kontrol hapı kullanımı PMS'nin ruhsal belirtilerini
şiddetlendirebilmektedir.
Ağrı kesici-iltihap giderici ilaçlar: belirtiler başlar
başlamaz düzenli olarak alındığında ve adetin ikinci-üçüncü
gününe kadar kullanıldığında bu ilaçlar özellikle PMS
ile beraber adet sancısı gibi ek belirtileri olan kadınlarda
faydalı olabilmektedir.
GnRH analogları: bu hormon ilaçları yumurtalıkları
tamamen susturarak östrojen ve progestron salgısını
sıfırlayan ilaçlardır. Dikkatli bir değerlendirme sonrası
mutlaka doktor kontrolünde kullanılmaları gerekir. Uzun
süre kullanıldıklarında kemik erimesi gibi ciddi sonuçlar
doğurabileceklerinden tedavi süresi uzayacaksa beraberinde
östrojen takviyesi yapılır.
Histerektomi (rahimin alınması): PMS'de tüm yöntemler
başarısız kalındığında yumurtalıklarla beraber rahim
ameliyatla çıkarılır. Ancak günümüzdeki etkili ilaçlar
sayesinde giderek az uygulanan bir tedavi biçimi haline
gelmiştir.
Ödem (şişmeleri olanlar) için tedavi: Nikotin ADH (vücutta
su tutan hormon) salgısını uyardığı için sigara azaltılmalı,
en iyisi bırakılmalıdır. Sol tarafa yatılarak uyunması
genel vücut ödemi olanlarda faydalıdır. Ödem tedavisinde
bazı idrar söktürücüler fayda verebilirler.
Mastalji (meme hassasiyeti) için tedavi: PMS'li hastalarda
mastalji tanısı konurken fibrokistik hastalık gibi diğer
meme ağrısı nedenlerinin ortaya çıkarılması için komple
bir meme muayenesi yapılmalıdır. Mastalji tedavisinde
memeleri alttan iyi destekleyen bir sütyenin gece gündüz
kullanılması, kafein alımının kısıtlanması, sigara içilmemesi
çoğu hasta için yeterli olur. Gıdalarda yağın azaltılması,
diüretikler ve A, B, E vitamini kullanımı da bazı hastalarda
olumlu sonuçlar verir. Gerekli durumlarda danazol ve
bromokriptin gibi ilaçlar da kullanılabilir.
Ruhsal belirtiler için tedavi: Ruhsal belirtiler basit
duygusal dalgalanmalar şeklinde olabileceği gibi, ağır
depresyon şeklinde de ortaya çıkabilir. Tedavide antidepresan
ilaçlar ve gerekli durumlarda psikiyatrik değerlendirme
sonucuna göre daha farklı ilaçlar kullanılabilir.
|