Hangi durumlarda sezeryan ile doğum kararı verilir?
Sezeryan ile doğum kararı gebelik muayeneleri esnasında
verilebileceği gibi, doğumu induksiyon (suni sancı)
ile başlatma girişimi başarısız olduğunda, ya da doğum
eylemi başladıktan sonra birinci ya da ikinci evrede
verilebilir. Sezeryan kararı en sık doğum eylemi başladıktan
sonra doğumun ilerlememesi ve fetal distres geliştiği
durumlarda verilmektedir. Şu unutulmamalıdır: Bebeğin
vücudu çıkana kadar herhangi bir dönemde normal doğumdan
vazgeçilerek bebeğin sezeryan ile doğması kararı verilebilir!
Gebelik muayeneleri esnasında sezeryan kararı verilmesi
Doğumu sezeryanla gerçekleştirme kararı henüz doğum
eylemi başlamadan önce, antenatal incelemelerin herhangi
birinde verilebilir. Elektif (acil olmayan) sezeryan
adını alan ve randevu verilerek gerçekleştirilen bu
uygulama aşağıdaki durumlarda tercih edilir.
Placenta Previa
Plasentanın serviksi tümüyle ya da kısmen kapatmasıdır.
Kısmi kapatma durumlarında doğum eylemi esnasında serviks
açılırken aşırı kanama olabileceğinden, tümüyle kapatma
durumunda ise bebek hiçbir şekilde kanala giremeyeceğinden
doğum mutlaka sezeryanla gerçekleştirilir. Tanı 36.
gebelik haftasından sonra yapılan ultrason incelemesiyle
konur. Bazı gebelerde gebeliğin erken dönemlerinde yapılan
ultrasonlarda plasentanın servikse yakın yerleştiği,
bazen de serviksi tümüyle kapattığı gözlenebilir. Bu
dönemlerde sezeryan kararının hemen verilmesi doğru
değildir, zira gebeliğin sonlarına doğru (36. gebelik
haftasına kadar) plasenta uterusun büyümesiyle yukarı
çıkarak normal yerleşimine ulaşabilir.
Placenta
previa ile ilgili ayrıntılar
Bebeğin "ters" ya da "yan" durması
Fetuslar gebeliğin erken dönemlerinde sıklıkla yan
ya da makat pozisyonunda (baş yukarıda) dururlar ve
pozisyonlarını sık sık değiştirirler. Belli bir gebelik
haftasından sonra, özellikle de 36. gebelik haftasından
sonra bebek yeri daraldığından pozisyonunu değiştirmesi
zorlaşır. 36. gebelik haftasından sonra bebeğin uterus
içinde enlemesine durması sezeryan için mutlak bir neden
teşkil eder. Makat ile gelen fetusların dikkatli bir
inceleme sonrasında vajinal doğumuna izin verilebilir.
Ancak önde gelen kısım (yani doğum kanalına ilk giren
kısım) ayak ise doğum mutlaka sezeryan ile gerçekleştirilir.
İlk doğumunu yapacak anne adaylarında makat gelişi ile
doğum mümkün olmakla beraber bebeğin doğumu esnasında
oluşabilecek muhtemel riskler yüzünden sezeryan ile
doğum sıklıkla uygulanmaktadır.
İribebek
Doğumu yakın olan bir bebeğin ultrason ve klinik incelemelerle
4500 gramdan daha ağır olduğunun saptanması durumunda
sezeryan ile doğum tercih edilir. Ortalama bir boyda
ve kiloda olan bir anne adayında iri bebekte doğum eyleminin
birinci ya da ikinci evresinde anne adayı ya da bebekte
istenmeyen bazı durumlar oluşabilir. Bunlar arasında
en sık görülenler doğumun ilerlememesi ve ikinci evrenin
sonunda omuz takılmasıdır. Bu risklerin gerçekleşmesini
önlemek için sezeryanla doğum tercih edilebilir.
Pelvis Darlığı (çatı darlığı)
Bu duruma genellikle anne adayının çocukluk çağında
geçirdiği ve kemik pelvis yapısını bozan hastalıklarda
rastlanır. Şüpheli durumlarda antenatal dönemde yapılan
dikkatli bir pelvik muayene ile tanı koyulur. Pelvis
yapısı uterus içindeki bebeği doğurmaya uygun değilse
sezeryan ile doğum kararı verilir.
Herpes Simpleks Enfeksiyonu
Herpes simpleks virüsü (HSV) enfeksiyonunun bulaştırıcılığının
devam ettiği dönemde anneden bebeğe doğum esnasında
virüs bulaşma riski vardır. HSV bebekte ciddi santral
sinir sistemi enfeksiyonuna neden olabileceğinden doğum
sezeryan ile gerçekleştirilir. Ancak bazen sezeryan
bile bulaşmayı engelleyemeyebilir.
HSV
enfeksiyonu ile ilgili ayrıntılar
Daha önce sezeryanla doğum yapmış olanlar
Daha önce sezeryan ile doğum yapmış olanlar neden tekrar
sezeryan ile doğum yaparlar?
Sezeryan esnasında uterusa bir kesi yapılır. Bu kesi
bebek çıkarıldıktan sonra usulüne uygun bir şekilde
dikilerek kapatılır. Ne kadar iyi kapatılırsa ve ne
kadar mükemmel iyileşirse iyileşsin kesi bölgesinde
uterus kasının bütünlüğü bozulmuştur. Daha sonraki gebeliklerde
uterus ve bebek tekrar büyümeye başladığında bu eski
kesi yerinde bir gerginlik oluşur. Bu gerginlik kesi
bölgesinin kendi kendine açılmasıyla (dehisans) ya da
bölgede yırtık oluşmasıyla (uterus rüptürü) sonuçlanabilir.
Böyle bir durum kanamaya yol açarak ve plasentanın işlevlerini
bozarak anne adayı ve bebek için ciddi bir tehlike oluşturabilir.
Sezeryan ile doğum yapmış olanlarda şimdiki gebelikte
uterusta dehisans ya da rüptür oluşma riski nedir?
Bu sorunun cevabını verebilmek için uterustaki kesinin
yerini bilmek gerekir: Sezeryanda uterusa duruma göre
iki ayrı kesi türünden biri uygulanır. Birinci ve en
sık uygulanan, uterusun serviksle birleştiği alt kesime
(alt segment) uygulanan yatay kesidir. İkinci kesi şekli
ise uterusun yukarısında gövde kısmına uygulanan dikey
kesidir. Klasik insizyon (kesi) adı verilen bu dikey
kesi bebeğin alt segment kesisinden çıkmasının zor olduğu
durumlarda uygulanan nadir bir kesi şeklidir. Alt segment
yatay kesilerde gebelik esnasında uterusun gebelik ya
da doğum eylemi esnasında bu kesi yerinden yırtılma
olasılığı binde 2 civarındadır. Klasik insizyonda ise
uterus gövdesi ciddi hasar gördüğünden oran tam olarak
bilinmemekle beraber çok yüksektir.
|
Birinci resimde uterusa uygulanan alt segment
yatay kesi görülmektedir. Bu kesinin daha sonraki
gebeliklerde yırtılma riski oldukça düşüktür.
İkinci resimde ise direkt uterusun gövdesine
uygulanan klasik kesi görülmektedir. Bu kesi uterus
kasına ciddi hasar verdiğinden sonraki gebeliklerde
yırtılma şansı yüksektir.
|
Sezeryan ile doğum yapmış olanlarda şimdiki gebelikte
vajinal yoldan doğum yapma şansı varmıdır?
Önceki doğumunu sezeryanla yapmış olanlarda şimdiki
doğumun da sezeryanla gerçekleştirilmesi uygundur, ancak
şart değildir. Özel koşullar yerine getirildiğinde önceden
sezeryanla doğum yapmış bir anne adayı normal doğum
yapabilir (Bu özel koşullar arasında en önemlisi doğum
eylemi esnasında acil olarak ameliyata alınmaya uygun
şartların varlığıdır). İstisna oluşturabilecek tek durum
önceki sezeryan operasyonunda klasik insizyon kullanılmış
olmasıdır. Bu durumda sonraki doğumların hepsinin sezeryanla
gerçekleştirilmesi çok daha uygundur. Sezeryanla doğum
yapmış annelerin ameliyatlarının ne şekilde yapıldığını
bilmeleri ve taburcu olurken bu konuda bir belge almaları
daha sonra vajinal yolla doğum yapmak isteyebileceklerinden
önemlidir.
Sonraki sayfa
|