YENİDOĞAN DÖNEMİNDE FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYONUN
ÖNEMİ
Merhaba,
Bu yazımda sizlere neonatal dönem ve bu dönemdeki fizyoterapi
ve rehabilitasyon yaklaşımının önemini anlatmaya çalışacağım.
Normal gebelik dönemi (son görülen adetten doğuma kadar
geçen süre ) 38- 42 haftadır. 38-42. haftalarda doğan
bebekler normal zamanlı ( full term), 37 haftadan daha
önce doğan bebekler prematüre (preterm), 42 haftadan
sonra doğan bebekler ise postmatüre (postterm) olarak
kabul edilir.
Doğumdan sonra ilk 4 haftayı kapsayan dönem olan neonatal
dönemde bakım veren ekip içinde fizyoterapist de yer
almaktadır.
Fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımlarının başında
yer alan değerlendirme yalnızca bir özür, nörolojik
bir problem sonrası yapılan bir değerlendirme değildir.
"Bebeğin
ilk 4 haftasında yenidoğanla ilgili hekim grubunun yaptığı
değerlendirmelerin yansıra rutin değerlendirmelerde
fizyoterapi değerlendirmesi de yer almalıdır. Amaç olası
özürlerin erken saptanmasının yanı sıra bebeğin gelişiminin
izlenmesi ve ailelere bebeğin fiziksel gelişimi hakkında
ileriye dönük bilgi vermektir."
Bebeklerin bir ekiple değerlendirmesi son derece önemlidir.
Ekipte pediatri uzmanı, pediatrik nörolog, ortopedist,
fizyoterapist, çocuk gelişim uzmanı, hemşire ve ilgili
diğer sağlık elemanları yer almalıdır.
Yukarıda da bahsettiğim gibi son adet tarihinden sonra,
37 haftadan önce doğan bebekler prematüre bebek olarak
tanımlanmaktadır. 26 haftadan erken doğan bebeklerin
yaşama şansı daha az olmasına rağmen son dönemlerde
geliştirilmiş olan tıbbi olanaklarla ( monitörle izleme,
endotrakeal intübasyon ve respiratörle solunuma yardım,
total parenteral beslenme gibi) bu şans artmıştır. Ülkemizde
de bu tür servisler mevcuttur. Bebeklerin gelişiminde
doğum ağırlığının da önemli bir yeri vardır.
Doğum ağırlığı 2500 gramın altında olan bebekler düşük
doğum ağırlıklı, 1500 gramın altındakiler çok düşük
doğum ağırlıklı, 1000 gramın altındaki bebekler ise
ileri derecede düşük doğum ağırlıklı olarak kabul edilmektedir.
Gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmalarda 2500 gramın
altındaki yenidoğanların yaklaşık %70’ini preterm yenidoğanlar
oluşturur. Ülkemizdeki çalışmalarda da buna benzer sonuçlar
elde edilmiştir.
Prematüre bebeklerde, özellikle riskli diye adlandırılan
doğum yaşı ve/veya doğum ağırlığı düşük olan bebeklerde
daha çok olmak üzere tüm bebeklerde kalp ve dolanım
sistemine bağlı sorunlar, zor doğum sırasında oluşan
asfiksi, bebeğin solunum yollarına sıvı aspirasyonu,
anoksi ( oksijensiz kalma), bebeğin geç ağlaması, morarma,
kan uyuşmazlığı, sarılık, akciğer problemleri, enfeksiyon,
merkezi sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak
bazı nörolojik problemler meydana gelebilmektedir. Öncelikli
olarak bu bebeklerin pediatrik nörolog tarafından görülmesi
gerekir. Takiben pediatrik fizyoterapist tarafından
yapılan değerlendirme de görülebilecek problemlerin
erken saptanması ve dolayısıyla erken rehabilitasyonun
başlamasına olanak verir ve kalıcı bozuklukların önlenmesi
sağlanmış olur.
Yenidoğan bebek doğumu izleyen dakika, saat ve günlerde
vücudunun hemen tüm sistemlerini içeren biyokimyasal
ve fizyolojik değişiklikler ile dış ortama uyum yapmak
zorunluluğundadır.
Fizyoterapi değerlendirmesi
şunları kapsar;
|
Öykü alınması
Anne öyküsü
Annenin yaşı
Boyu
Gebelikten önceki tartısı
Gebelik süresince tartı artışı
Hastalıkları
Aldığı ilaçlar
Geçirdiği enfeksiyonlar
Kötü alışkanlıkları
Doğum öyküsü
Doğumun yapıldığı yer
Prezantasyon şekli (baş ya da makat)
Travayın (doğum eyleminin) süresi
Su kesesinin açılmasından doğuma kadar geçen süre
Amniyotik sıvı durumu (rengi, miktarı gibi)
Göbek kordonunun durumu
Plasentanın özellikleri
Acil girişim veya özel bakım gerektiren bir durum
olup olmadığının belirlenmesi
Majör veya minör bir anotomik anomali varlığının
saptanması
Daha sonraki değerlendirmelere esas oluşturacak
bulguların kaydedilmesi
|
İlk değerlendirmede yenidoğanın genel
durumu değerlendirilir.
Cildin rengi ve postür gözlenmelidir.
Yenidoğan normalde intrauterin yatış pozisyonunu
devam ettirir ve fleksiyon postüründedir.
Ayrıntılı değerlendirmede;
Kranial sinirler,
Refleksler,
Postür ve kas tonusu,
Ekstremite deformitelerinin olup olmadığı,
Anne karnındaki pozisyona bağlı gelişebilecek
deformiteler ( özellikle boyunda görülebilecek
tortikollis, el ve ayak eklemlerinin harekeliliği
ve pozisyonu, omurga )
Motor gelişim özellikle baş kontrolü,
Emme ve beslenme durumu,
Duyu ve algılama testleri yapılır.
Gebelik döneminde, doğum sırasında ve sonrasında
meydana gelebilecek problemlerde, değerlendirme
oluşan tabloya göre ayrıntılandırılır.
Genetik hastalıklara bağlı görülebilecek bozukluklar,
Kol ve bacak kemiklerindeki kırıklar,
Sinir zedelenmeleri ( Brakiyal pleksüs, omurilik
zedelenmesi ) ayrıca değerlendirilmelidir.
|
Değerlendirmelerden sonra herhangi bir nörolojik problemi
bulunmayan bebeklerin ailelerine,
Beslenme ve taşıma sırasındaki pozisyonlar,
Yatış sırasındaki doğru pozisyonlama,
Bebeğin motor gelişiminin dönemleri, ögretilmelidir.
( Bu bilgi ailelerin bazı hareketleri erken yaptırarak
eklem deformitelerine neden olmalarını önler. )
Sık görülen,
Bebeğin erken oturtulması,
bastırılması, yürütülmeye çalışılması,
Tekrarlayıcı hareketlerin yapılması (devamlı zıplatma
yada zıpzıp kullanılması),
Uygun olmayan yürüteçlerin kullanılması ,
Uygun olmayan aykkabıların kullanılması,
Bebeğin devamlı kucakta tutulması, yüzükoyun pozisyona
hiç getirmeme yada devamlı aynı pozisyonda tutma, önlenmelidir.
Ailelere bebeğin normal gelişimi anlatılmalıdır. Özellikle
prematüre bebeklere ailelerin düzeltilmiş yaşına göre
davranmaları istenmelidir.
Bunun yanında ailelerin bazı bozuklukların erken tespitine
yardımcı olmak amacıyla,
1 aylık bebekte;
Sürekli ağlama
Emme bozukluğu
Israrlı ve sürekli kusma
Çevresinden gelen uyarılara cevap vermeme
Havale (Konvülzyon)
2 aylık bebekte
(yukarıdakilere ek olarak);
Bulunması gereken reflekslerin kaybı
Kaslarda aşırı sertlik ya da gevşeklik
3 aylık bebekte;
Gözde kayma, titreme
Bebeğin sırtüstü, baş ve topuklar üzerinde yay gibi
sert bir şekilde durması
Bebeğin gülmemesi, annenin yüzüne bakmaması
4 aylık bebekte;
Baş kontrolünün olmaması
Gözde odaklaşmanın sağlanamaması
Elin ya da ellerin baş parmak içte kalacak şekilde yumruk
halinde tutulması
Kaybolması gereken reflekslerin devam etmesi
8 aylık bebekte;
Dönme ve oturma aktivitelerinin olmaması
El-göz koordinasyonunun yokluğu
Tekme atarken iki bacağın da itilmesi
Bebeğin bacaklarını uzatarak oturduğu pozisyonda vücudunun
öne eğilmesi, bacakların birbiri üzerine binmesi
10 aylık bebekte;
Emeklemenin olmaması ya da her iki ayağın birden çekilerek,
sıçrar tarzda emekleme
Ayağa kalkmada zorluk
İsmi ile çağrılınca tepki vermemesi
Ağızdan salya akması
Verilen yiyeceği ağzına almaması ya da ağzına götürememesi
1 yaşındaki bebekte;
Tutunarak yürüyememesi
Parmak ucuna basarak yürüme
belirtileri gözlendiği durumlarda derhal doktora başvurmaları
söylenmelidir.
Bebek yürüyene kadar, en fazla 3 aylık aralarla rutin
fizyoterapist kontrolü sağlanmalıdır.
Herhangi bir bozukluk durmunda fizyoterapi yaklaşımı
tamamen değişmektedir.
Teşhisden sonra, olabilecek en kısa zamanda rehabilitasyona
başlanmalıdır.
|