Merhaba,29 yaşında 4 yıllık evli
bir bayanım. Yaklaşık 2 yıldır bebek sahibi olmak istememize
rağmen başarılı olamadık ve gerekli kontrolleri yaptırdık.
Ben de sorun olmamasına rağmen,eşimin sperm sayısı 1
cc.'de 2 milyon. Varikosel operasyonu bu sayıyı yeterli
düzeye çıkarabilir mi, yoksa doğrudan mikroenjeksiyon
yöntemini seçmemiz daha mı sağlıklı olur.
İlgi ve desteğiniz için şimdiden teşekkürler...
Eşinizin sperm sayısının milimetrede 2 milyon olduğunu
belirtiyorsunuz. Bu, oldukça düşük bir rakam ve sanırım
en az iki kez yapılan spermiyogram neticesinde bu sayı
saptanmış ve ek inceleme olarak eşinizde varikosel araştırılmıştır.
Eğer ileri incelemede eşinizde anlamlı bir varikosel
bulunmuşsa, öncelikle bu durumun giderilmesi ve ameliyat
sonrası sayıda artış olup olmadığının gözlenmesi gerekir.
Tıbbi açıdan ve mikroenjeksiyonun maliyeti açısından
öncelikle böyle bir denemeye girişmeniz daha uygun olabilir.
Burada size en iyi yorumu yapabilecek kişi eşinizin
değerlendirmesini yapan üroloji uzmanı olacaktır.
19/05/1974 doğumluyum.1.50cm
56kg agırlığında hamileliğimin 39. haftasındayım.39.haftada
yapılan muayene sonucu bebek 3.100 kg ağırda.Doktorum
çatımın dar olduğunu normal doğumun cok zor olacağını
ve benim gibi kısa boylu bayanlarda sezeryanın kaçınılmaz
olduğunu söyledi.fakat ben normal olmasını istiyorum.1
hafta önceden yapılan muayenede sezeryan kararı verılmesi
nekadar doğru?kısa boylu olmamda sezeryan arasındakı
bağlantıyı anlayamadım.(çünkü benden daha kısa boylu
bayanların normal doğum yaptığını biliyorum) Acaba doğum
sancım gelene kadar beklesem çatımda açılma olmaz mı?
bana bu konuda aydınlatırsanız sevinirim.
ilginize teşekkür eder,iyi çalışmalar dilerim.
Anne adayının boyunun 1.50 metreden kısa olması pelvis
darlığı ("çatı darlığı") varlığı açısından
bizim için uyarıcı bir faktör olup direkt sezeryan nedeni
değildir. Bariz olarak doğumsal kemik gelişimi bozukluğu
olan anne adayları hariç, pelvis darlığı her zaman nisbi
bir kavramdır. Bunun anlamı şudur: pelvis darlığını
değerlendirirken anne adayı ile bebek arasındaki ilişki
değerlendirilmelidir. Bu yüzden öncelikle ağrılarınızın
başlaması ve ağrılar başladıktan sonra yapılan vajinal
muayenelerde serviksteki açılmanın zamansal ilerlemesinin
normal olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Pelvis
darlığı olup olmadığını en iyi gösteren bulgulardan
biri etkili doğum ağrılarının serviksin açılmasını ve
bebeğin doğum kanalında ilerlemesini sağlayıp sağlayamayacağıdır.
Yaşanan problemsiz bir kürtaj
sonrası, yeniden hamile kalmak için beklemeli mi? Ne
kadar beklemeli?
Kürtaj olma nedeniniz tıbbi ya da jinekolojik bir soruna
bağlı değilse, kürtaj esnasında ve sonrasında müdahaleye
bağlı bir sorun yaşamadıysanız, yeni bir gebelik için
beklemenize gerek yoktur.
33 yaşındayım, gebeliğimin 18.haftasındayım,
bu ikinci gebeliğim, 9 yaşında bir kız çocuğum var.Sorum:
DRAMAMİNE tabletin bebeğimin üzerinde yan etkisi olabilir
mi? (9. haftadan beri 2 kutu(1 kutu=12tablet) kullandım)
Dramamine (dimenhydrinate) B kategorisinde yeralan
bir ilaçtır ve bu yüzden de gelişmekte olan fetus üzerinde
olumsuz bir etki yaratması beklenmez. Bu özelliğiyle
Dramamine hiperemesis (gebelik bulantı ve kusmaları)
tedavisinde yaygın kullanılan ilaçlardan biridir. Ancak
18. haftaya gelmenize rağmen bu ilacı kullandığınıza
göre, bulantılarınız şiddetli bir şekilde devam ediyor.
Normalde 14. haftanın sonuna doğru artık gebeliğe bağlı
bulantı ve kusmaların oldukça hafiflemesini ve kaybolmasını
bekleriz. Bu haftadan sonra devam eden bulantı ve kusmalarda
tıbbi bir problem söz konusu olabilir (mide hastalıkları
gibi), çoğul gebelik söz konusu olabilir, tanısı konamamış
bir mol gebeliği söz konusu olabilir. Ender durumlarda
ise gebeliğe bağlı bulantı ve kusmalar 20. haftaya kadar
da devam edebilir ve çok ender durumlarda bu haftalardan
sonra da sürebilir.
29 yaş,14. hafta, ilk gebelik
eşim elektrikli bir masaj yatağı almış. 5 ayrı bölgeye
masaj yapıyor üzerine yatınca.Kumanda ile ayarlayabiliyorsunuz.
Kullanmamda bir sakınca olabilir mi?
Elektrikli masaj yatağı elektriği mekanik enerjiye
çevirme (yani yatağın belli bölgelerini ritmik olarak
hareket ettirme) prensibine göre çalışıyorsa (ki muhtemelen
öyle) bu durumda normal bir masajın yapacağı etkinin
aynısını yapar. Erken gebelik döneminde yapılan masajın
düşük riskini artırmasını beklemeyiz. Ancak bu aletin
kitapçığını dikkatli bir şekilde okumalı, çalışma prensibini
dikkatlice incelemeli ve varsa uyarıları dikkate almalısınız.
Bir arkadaşım 2. doğumda tekrar
hamile kalmamak için operasyon yaptırmış.("Bağlatmış".
) 3. çocuk düşünüyor. Ama ne yapması gerektiği hakkında
bilgisi yok. Tekrar bir operasyon geçirip açtırması
mı gerekir. Bu operasyonun derecesi hk. bilgi verebilirmisiniz.?
Tşk.
Tüplerin bağlanması esnasında Fallop tüpleri ileri
derecede hasar görmektedir. Bu nedenle de açıklığı yeniden
sağlamak için yapılan operasyonların başarı şansı ancak
%30'larda kalmaktadır. Yapılması gereken özellikle "infertilite
ve mikrocerrahi" konularıyla ilgilenen bir Kadın-Doğum
uzmanına başvurmak ve bu operasyonu yaptırıp yaptırmamaya
onunla yapılan görüşmeye göre karar vermek.
Sorunu çözmek için en son basamak tüp bebek olabilir.
Kızım 2,5 aylık oldu... Ve ben
doğum kontrol yöntemlerini düşünmeye
başladım. Doğumdan önce regl ağrılarım çok şiddetli
oluyordu. Sanırım ağrı
eşiğim çok düşük. Özellikle genç kızken sancılardan
bayılıp kustuğum bile
oldu. Zamanla bayılmalar azalsa bile sancıları ancak
iğneler veya haplarla
gidermeye başladım. Şimdi korunmak için spirali düşünüyoruz.
Geçenlerde
doktorumla bu konuyu konuştuğumuzda takıp bir deneyelim
dedi. Açıkçası ben
ürktüm biraz. Spiralin sancı yaptığını duymuştum çünkü.
Siz ne önerirsiniz
bu konuda? Bebeğimi emzirdiğim için doğum kontrol hapları
kullanamıyorum.
Açıkçası emzirmesem bile bu yöntemi pek kullanmak istemezdim
herhalde...
Doktorum üç aylık iğnelerden
de bahsetti? Bunların yan etkilerin olduğunu
duymuştum... Siz önerir misiniz?
Emzirmekte olan bir anne için çok sayıda korunma seçeneği
var: bunları tercih edilmesi gereken sıraya göre belirtiyorum:
1-spiral: avantajı 5 yıllık koruyuculuk sağlaması,
ucuz olması, takıldıktan sonra bir şikayet olmadığı
sürece yıllık doktor kontrollerinden başka birşeye gerek
duyulmaması. Dezavantajı: enfeksiyona yol açabilmesi,
adet sancısını ve adet kanaması miktarını artırabilmesi,
koruyuculuğunun haplara göre nispeten (hafifçe) düşük
olması.
2-Aylık ve üç aylık iğneler: spiral kullanması sakıncalı
olan, spiral kullanmakta iken sorun yaşayan, spiral
kullanmak istemeyen anneler için emzirme döneminde birinci
seçenek olabilir. Avantajı: koruyuculuğunun oldukça
yüksek olması, nispeten ucuz olması, aylık veya üçaylık
enjeksiyon dışında özel birşey gerktirmemesi. Dezavantajı:
adet düzensizliğinden adet görememeye kadar uzanan bir
spektrumda yanetkiler yapabilmesi (%30 kadında), vücutta
şişkinlik yapabilmesi (%30) ve diğer bazı yanetkiler.
3-Haplar: koruyuculuğu çok yüksek olan ancak günlük
alınması gereken ilaçlardır. Doğum kontrolü dışında
ek bazı yararları vardır (kanama miktarını azaltması,
adet sancısını gidermesi, adet düzenini sağlaması, uzun
vadede endometrium ve yumurtalık kanserinden koruması
gibi). Hapların en büyük dezavantajı kadının günlük
alma prensibine uymakta zorlanmasıdır. Bunun dışında
başağrısı, ilk aylarda lekelenme gibi hafif yanetkilere,
damar tıkanıklığı gibi ciddi yanetkilere (1/50.000-sokakta
trafik kazası geçirme ve buna bağlı ölme riskinden daha
düşük) neden olmasıdır. Emzirme döneminde kullanılması
sakıncalı değildir, ancak sütün bileşimini bozabileceklerinden
bebeğini yanlızca kendi sütüyle besleyen annelere önerilmez.
4-tüplerin bağlanması
Ben 25 yaşında, 10 haftalık hamile
daha önce hiç gebelik geçirmemiş bir bayanım. Doktor
kontrolümde 7 haftalık kontrolüm normal geçti. Sonrasında
(3 hafta sonra) 2-3 gün kahverengi akıntı geldi. Bunun
sonucunda doktoruma başvurdum. Bebegimin hareketsiz
oldugunu ve kalp atısını duyamadıgını ultrasonla belirledi.
Kesem büyükken ve cenin yaklasık 6 cm olması gerekirken
sanki 6-7 haftadaki gibi 1-2 cm kalmıs. Sonrasında kürtajla
bebegim alındı ve tahlile gonderildi. Yeniden gebelik
icin 3 ay beklememizi söyledi. Bebek ölümünün sebepleri
neler olabilir? Genetik bir sorun var mıdır? Varsa nasıl
giderilebilir? Yeniden hamilelikte tekrar etme şansı
nedir? Daha onceden guatr rahatsızlıgı gecirdigim ve
kansızlık yaşadıgım belirlendigi için bu da bebek olümüne
yol açmıs olabilir mi?
Bebeğinizin ölçüleri dikkate alındığında 7. haftadaki
kontrolden kısa bir süre sonra öldüğü anlaşılıyor. Düşük
olayı da 3 hafta sonra başlamak üzereyken (kanamanız
olduğunda) doktorunuz doğru bir karar vererek olayı
hızlandırmak için müdahaleyle gebeliği sonlandırmış.
Özellikle 7. haftaya kadar oluşan düşüklerde en sık
görülen neden gelişmekte olan bebeğin kromozomlarının
normal olmamasıdır. Kromozomlardaki anormallik organların
ve plasentanın uygun bir şekilde gelişmesini engellemekte
ve bu yüzden de bebeğin ölümünden belli bir süre sonra
düşük gerçekleşmektedir. Tümüyle normal başlayan bir
gebeliğin düşükle sonlanma riski yaklaşık %15'tir. Buna
henüz adet gecikmesi olmayan dönemde ortaya çıkan düşükler
de eklendiğinde bu oran %35'e kadar çıkmaktadır. Düşük
oranlarının genel olarak bu kadar yüksek olmasının nedeni
insan neslinin mükemmel olmaya devam etmesini garanti
altına almaktır. Kromozom anomalili bebeklerin %90'ından
fazlası bu şekilde, kaba bir tabirle, elimine edilmekte
ve dünyaya sağlıklı bireylerin gelmesi sağlanmaktadır.
Buna doğal seleksiyon adını veriyoruz.
Bebekte kromozom anomalisi oluşmuş olmasının en sık
nedeni "tesadüfidir" ve genellikle tekrarlayıcı
özelliği yoktur.
Elbette düşüğün bunun dışında görülebilecek yüzlerce
nedeni olabilir. Ancak erken dönemde bir kez düşük yapanlarda,
eğer kronik bir hastalıkları yoksa, herhangi bir araştırma
yapma gereği duymuyoruz. Arka arkaya iki veya daha fazla
düşük yapanlarda ise bazı ileri tetkiklerin yapılmasını
öneriyoruz.
Daha önceden geçirdiğiniz tiroid hastalığı (guatr)
ile ilgili tetkikleri tekrarlatmanızı öneriyorum.
Kızlık zarı yırtılmadan hamile
kalınma olasılığı nedir?
Kızlık zarı yırtılmadan gerçek bir cinsel ilişki olamayacağından
gebelik oluşma ihtimali oldukça düşüktür. Ancak özellikle
yumurtlama döneminde veya hemen öncesinde olan yakın
temasta, boşalma vajina içine doğru gerçekleşirse (içeriye
girmeden) spermler hızlı bir şekilde vajinadan servikse
geçerek gebeliği başlatabilirler.
Merhaba ben Kazakistan dan yaziyorum.Yasim
21,gebelik haftasi 30,ilk cocuk olacak.sorum su Turkiye
ye gittim.Ordan yeni geldim.Doktorum bana (supradin,ferrum
fort)adinda hap verdi. Tahlillerimde normal cikti.7
ay boyunca 9 kilo aldim.Yememe cok dikkkat ediyorum.
Sut ve sut urunlerini duzenli olarak yiyorum.Hap icmesem
olur mu?
Gebelik döneminin genellikle 16. haftasından itibaren
(bulantılar tamamen bittiğinde) anne adayları hergün
mutlaka gebelik döneminde kullanıma uygun demir içerikli
ilaçlardan birini düzenli olarak almalı, bunu lohusalığın
sonuna kadar sürdürmelidirler. Gebelikte anne adayının
artan kan yapımında, bebeğin oluşmakta olan kan hücrelereinin
yapımında ve yine bebeğin doğum sonrasında ihtiyaç duyacağı
demir depolarının oluşturulmasında gerekli olan demir,
ne kadar düzenli beslenilirse beslenilsin yeterince
alınamaz. Beslenmeniz düzenliyse vitamin ilacını almanız
mutlaka gerekli değil, ancak demir ilacınızı mutlaka
alın.
Sorumu okuyup cevaplandirmaniz
dilegiyle... Yasim 31,gebelik haftasi 38+3 ve ilk bebegim.
Iki gun onceki kontrolumde tesadufen bebegin suyu ile
ilgili bir sorun olabilecegini fark etti doktorum ve
farkli bir ultrasonla bakilmasini sagladi. Basi asagida
cikisa yerlesmis ve sadece o bolgede bir azalma soz
konusu. Diger bolumlerde su miktarinda sorun yok. Bebegin
kalp atislari 120-160 arasi ve cok iyi.Bende her hangi
bir sorun yok;idrar testi ve tansiyon olcumlerim normal.
Ama iki gune bir kontrol edilmem gerekiyor. Acaba problem
ne ve endiselenmeli miyim? Yeterince endiseliyim gerci...
Konuyla ilgili bilgilerin sebep ve sonuclari benim sorunumla
birebir ortusmedigi icin soruyorum. Umarim cevap alabilirim.
Selamlar...
Bebekte sıvı azalmasını değerlendirirken uterusun içini
genel olarak ele alır ve değerlendirmemizi bölgesel
yapmayız. Bebeğin başı pelvise indiğinde doğal bir sonuç
olarak o bölgedeki sıvı miktarı azalacaktır. Rutin antenatal
takiplerinizde de bir sorun olmadığına göre bahsettiğiniz
olay gebeliğinizde normaldışı bir durum ortaya çıkma
riskini artırmaz.
Eşim 23 yaşında, ilk gebeliği
ve 23 haftalık, 18. haftada 10.08.2000 tarihinde yapılan
TORCH sonuçlarına göre TOXOIGG : Negatif , TOXOIGM :
Pozitif (Değerleri belirtilmemiş) çıktı, Bu test sonuçlarını
19.09.2000 tarihinde tekrar muayeneye gittiğimizde öğrendik
ve doktorun isteği ile ikinci kez toxo testi yaptırdık,
bunun sonuçları TOXOıgM :0.94 TOXOıgG : 44.1 çıktı,
bu sonuçların sonunda ultrasona girdik ve doktorumuz
bebeğin gelişiminin normal olduğunu, görünürde bir problem
olmadığını, organ gelişimininde normal olduğunu söyledi
ançak emin olmak için amniyosentez yaptırmamız gerektiğini
söyledi.Ertesi gün (20.09.2000) karından sıvı alındı
ve Toxoplazma incelemesi için gönderildi. Sonucun bir
hafta - on gün içerisinde geleceği söylendi. Toxo ile
ilgili verilerimiz bunlar, bu durumda ne yapmamız gerekir,
kordosentez yaptırmamız gerekirmi ve bu testle neleri
öğrenebiliriz. Ayrıca doktorumuz acaba ultrasondaki
incelemede kordosentezi gerektirecek bir anormallik
görmediği için mi istemedi, içimizin rahat etmesi için
ne yapmamız gerekir.
Öncelikle bir ay gibi kısa bir süre içerisinde toxoIgM
antikorunun negatifleşmesi, ve yine bir ay gibi bir
süre önce olmayan IgG antikorlarının bir ay sonra birden
ortaya çıkması bana oldukça garip geldi. Bu yüzden yüksek
olasılıkla ilk testte yanlışlık var. Bu, en iyi laboratuarda
bile olabilen bir durum ancak yine de ileri tetkik yapılmaması
için rahatlatıcı bir neden teşkil etmemeli. Bu yüzden
de zaten bebekten numune alınmış. Klasik olarak aslında
bebekte toksoplazma tanısı bebek kanında IgM antikoru
görülmesiyle konur, ancak doktorunuzun aklında mutlaka
başka birşey olmalı ki, amniyosentez ile bebeğin sıvısını
almayı tercih etmiş. Amniyosentez sonuçları geldiğinde
tekrar e-mail gönderin.
Bir de biz genelde toxoplasma antikorlarını ilk 13
haftalık dönemde isteriz. Acaba bir şikayeti oldu da
mı, 18. haftada istendi?
Ayrıca biz genellikle annede toxoplasma saptadığımızda
koruyucu amaçlı spiramisin adlı antibiyotiği başlarız.
Bunu da doktorunuza sorabilirsiniz.
Sonuç: Eşinizin gebelikte toksoplazma geçirmiş olma
ihtimali bana uzak geliyor. Sanki gebelikten önce geçirmiş
gibi, ikinci tetkikte IgG'si (yani bağışıklığı gösteren
antikor türü) müspet çıkmış. İlk inceleme hiç yapılmamış
olsaydı, böyle düşünecektik.
25 yaş, 28. hafta, ilk dogum
bebegim oldukca haraketli beni oldukca fazla rahatsiz
ediyor bu normal bi durum mu?
Fetusun en iyi sağlık göstergelerinden biri hareketli
olmasıdır. Bu hareketlerin amacı kas doku kitlesinin
(özellikle de solunum kaslarının) gelişimine katkıda
bulunmaktır. Teorik olarak, çok "fazla" oynayan
bebek sağlıklıdır, bunun belki de tek istisnası boynuna
kordon dolanmış olan bebeğin kendini bu durumdan kurtarmak
için belli bir zaman dilimi içerisinde "çırpınır
tarzda" uterus içinde hareketlenmesidir. Böyle
bir duruma bağlı olarak bebek hareketlerinin aşırı artması
çok ender görülen bir durumdur. Çoğu kez, özellikle
ilk gebeliğini yaşayan anne adayı bebeğinin "aşırı
oynamasından" "yakınır" (çoğu durumda
anne adayı buna sevinir de) ve bu bebeklerin hemen tüme
yakını enerji seviyeleri yüksek sağlıklı gelişmekte
olan fetuslardır.
31 yasindayim ve 27 haftalik
gebeyim, ilk gebeliğim. 2 hafta sonra ve doğum için,doğumdan
3 hafta önce uçak yolculuğu yapmak durumundayim. Bunun
bebeğim ve benim için sağlık problemi yaratıp yaratmayacağini,
nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenmek istiyorum.
İlginize çok tesekkür ederim.
Günümüzde yolcu taşımacılığında kullanılan uçakların
hepsinde yolcu kabinlerinin iç basınçları ve ısıları
normal yaşama elverişli olacak şekilde ayarlanmıştır,
bu yüzden gebelik döneminde uçak yolculuğu normaldışı
bir durumun ortaya çıkma riskini artırmaz. Uçak şirketleri
anne adayının doktorundan "uçak yolculuğu yapabilir"
şeklinde bir rapor aldıklarında sizi taşımakla yükümlü
olmakla beraber çoğu uçak şirketi 37. haftadan itibaren
gebe yolcu kabul etmez.
33 YAŞINDA ikinci gebeliğimin
27. haftasındayım.
sorunum suyumun normalden iki katı fazla olması
bu durumda ne önerirsiniz.İlk doğumumda böyle bir sorunum
olmadı, doğumum sezeryanla 6 yıl önce oldu.
olası tehlike ve riskler nelerdir.?
acil olarak yapılması gerekenler nelerdir?
en son muayenede bebek ağırlığı 875 gr. olarak saptandı.Suyumun
fazla olmasının dışında birde idrar tahlilinde protein(+++)
bulundu.
Gebeliğin herhangi bir döneminde amnios sıvısının normalden
fazla bulunması durumunda öncelikle bebekte anomali
taraması yapılmalıdır, çok sayıda anomali kendini sıvının
artması şeklinde gösterir. Yani bu durumda size ayrıntılı
bir ultrason uygulanmış olmalıdır. Anomali dışında,
gözden kaçmış çoğul gebelikler de amnios sıvısında artmış
izlenimi uyandırabilirler. Bunun dışında anne adayının
bariz olarak diabetli olması durumunda (şeker hastalığı)
artan kan şekeri de fetusun irileşmesine ve idrar yapımının
artması sonucu amnios sıvısının artmasına neden olabilir.
Gebelikte idrarda protein çıkmasına neden olan en muhtemel
olaylar ise (sıklık sırasına göre) preeklampsi ("gebelik
zehirlenmesi"), idrar yolu enfeksiyonları, böbrek
hastalıkları, böbrek taşlarıdır. Bu açıdan gerekli incelemeler
de muıtlaka yapılmış olmaldır.
|